Arama
Kamboçya’yı ‘ölüm tarlasına’ çeviren örgüt: Kızıl Kmerler
20'nci yüzyılın sonlarında ortaya çıkan, dünyanın en baskıcı ve en kanlı rejimlerinden biriydi, Kızıl Kmer rejimi. Kısa sürede, "sosyalizm" ve "komünizm" adı altında milyonlarca insanı katlettiler. Kızıl Kmerler tarafından öldürülmek için değil rejime karşı olmak; gözlük veya saat takmak, kitap okumak veya yabancı dil bilmek dahi yetiyordu. Müslümanlara sistematik katliam uygulayan Kızıl Kmerler, çocuklara "anne", "baba" demeyi yasaklamışlar; aile kurumunu yok etmeyi hedeflemişlerdi. Katliamlarıyla Kamboçya'yı bir "ölüm tarlasına" çeviren Kızıl Kmerlerin, kendi halkına yaşattığı bu zulmü sizler için derledik.
1953 yılında eski bir Fransa sömürgesi olan Çin-Hindi, dört ayrı parçaya bölündü: Doğu Bloğunda yer alan (Sovyetler Birliği) Kuzey Vietnam, Batı Bloğunda yer alan (ABD) Güney Vietnam, Laos ve Kamboçya.
Kuruluşunda krallıkla yönetiliyor olan bu ülkede düzen, 1968 yılında başlayan Vietnam Savaşı'nın yansımaları ile değişmeye başladı. ABD, bölgede yer alan Kuzey Vietnamlı gerillaları bombalamaya başlamış ve bu durum bölgedeki köylüleri, güvenlik endişesi sebebiyle akın akın şehirlere göç etmek zorunda bırakmıştı.
Köylerin boşalıyor olması pirinç üretimini yüzde 80 oranında düşürmüş ve bu nedenle kıtlık başlamıştı. Kamboçya, tarihinin en karanlık yılları sahne olacak; pirinç tarlaları, bir müddet sonra "ölüm tarlaları" olarak anılacaktı.
Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak Kamboçya'da dünyaya gelen sonrasında Fransa'da eğitim alan Pol Pot (asıl adı Saloth Sar), 1953 yılında Kamboçya'ya döndü ve siyaset sahnesinde gözükmeye başladı.
Fransa'da bulunduğu yıllarda Komünist Partisine katılmış olan Pol Pot, ülkesine döndüğünde bir taraftan öğretmenlik yaptı; diğer taraftan da Kamboçya Komünist Partisi içinde yükseldi. Pol Pot, partinin başına geçtikten sonra arkadaşlarıyla birlikte, Vietnam-Kamboçya sınırı yakınlarındaki bir Vietnam askeri kampına sığındı. Oradan da Çin'e geçti.
Çin'de Mao'nun gerçekleştirdiği "Kültür Devrimi"nden ve kırsala dayalı toplum ütopyalarından etkilenen Pol Pot, "radikal bir zihniyetle" ülkesine döndü. Kamboçya Komünist Partisi'nin silahlı kanadı olan Kızıl Kmerlerin başına geçti.
Kuzey Vietnamlı gerillalar Kamboçya'ya sızıyor ve Vietnam'ın her yeri bombalanıyor olduğu için güvenli yerler arıyorlardı. Ancak ABD, Laos ve Kamboçya'yı da bombalamaktan çekinmiyordu.
Kızıl Kmerlerin ve lideri Pol Pot'un ülkedeki gücünün artmasına yol açan gelişme ise 1970 yılında gerçekleşti. ABD destekli askeri bir darbe ile Kral Sihanouk devrildi. Çünkü kral, komünistlerle mücadelede yeterince kararlı değildi. Zaten Çin'in başkenti Pekin'e kaçan kral, ABD kuklası cunta ile savaştığı için Kızıl Kmerleri desteklemiş ve halkın Kızıl Kmerlere destek vermesini sağlamıştı.
Kralın bu tavrında Çin'de bulunmasının etkisi de vardı. Komünist olmasa bile Mao Zedong'un ülkesinde kalabilmek ve güvende olmak için bu adımları atmıştı.
Bir yandan ABD bombardımanı, bir yandan pirinç kıtlığı, bir yandan Vietnam'dan gelen mülteciler derken, kralın da devrilmesi toplumun psikolojisini alt üst etti.
Böyle bir ortamda tabi ki Kamboçya Komünist Partisinin silahlı kanadı olan Kızıl Kmerler, sayılarını hızla arttırdılar. 1970'te fakir ve açlıkla boğuşan, imkânları oldukça sınırlı olan 5 bin gerillanın sayısı, 1975'te 70 bine çıktı.
1975 yılında Kızıl Kmerler iktidara gelirken, Kamboçya'nın nüfusu ise 7,5 milyon kadardı.
1975 yılında Kızıl Kmerler, Demokratik Kamboçya adıyla yeni bir rejim kurdular. Yeni rejimin başbakanı ülkenin tüm idaresini elinde bulunduracak olan Pol Pot idi.
Pol Pot, ülkede yeni bir siyasî ve sosyal düzen kurmayı amaçlıyordu. Ona göre aslında insanlar doğuştan eşit ve iyilerdi; onları bozan, yozlaşmış bir toplumda yaşamaktı.
Para, din, teknoloji, piyasa ekonomisi, iş bölümü, toplumu yozlaştıran unsurlardı. Ancak bunların yok edilmesiyle yeni bir toplum yaratılabilirdi.