İstanbul'un eski Vakıf Hanları
İstanbul'da Mimar Kemaleddin Bey tarafından yapılan beş Vakıf Han'ın, özgünlüğünü koruyanların yanı sıra değişik biçimlerde de günümüze kadar ulaştığını veya bunların içinde başyapıt sayılan, bugün beş yıldızlı otel olarak hizmet veren Dördüncü Vakıf Han'ın, Fransız askerleri tarafından karargâh olarak kullanıldığını biliyor muydunuz?
Pervititch Haritaları'nda 1. Vakıf Han
Eminönü Sultanhamam'da yer alan han, Şeyhülislam Hayri Efendi ve Vakıf Han caddelerinin kesiştiği köşede bulunmaktadır. Mimar Kemaleddin Bey tarafından 1911 yılında tasarlanmış; 1918'de de boş, harap, yıkık vakıf arsalarının değerlendirilmesi için aynı mimar tarafından inşa edilmiştir.
İki caddenin kesiştiği noktada, yapı yüzeyi yuvarlatılmış olup; köşenin önemi vurgulanmıştır. Ayrıca buradan zemin kattaki ticari mekâna üç kemerli bir kapı açılmıştır. Bu zemin kat; günümüzde banka şubesi olarak kullanılmaktadır. Üst katlarda ise her biri onardan 50 adet büro odası bulunmaktadır.
1. Vakıf Han'ın genel görünümü
Yapının planı, girişin bulunduğu köşe haricinde karedir. Özenli bir işçilikle düzenlenmiş olan hanın cepheleri ikinci ve beşinci kat düzeylerinde geçen sürekli taş kuşaklarla üçe bölünmüş, her bölüm kendi içinde bir bütün olarak ele alınmıştır. Yapının her katında ayrı pencere düzenleri dikkat çekmektedir. Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi'nin en belirgin özelliklerden olan lacivert ve turkuvaz çiniler üst kat pencere kemerlerinin köşelerine yerleştirilmiştir.
Avlusuz hanların sayılı örneklerinden biri olan yapı, üst kattaki odalardan dolayı ''Büro Hanı'' olarak da adlandırılmaktadır. Günümüzde işlevsel özelliğini koruyan han; tarihi yarımadanın geleneksel mimarisine uyum sağlayarak Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi'nin ilk çağdaş hanı olarak dikkat çekmektedir.
2. Vakıf Han'dan bir detay...
İstanbul'un en yoğun iş merkezlerinden biri olan Sultanhamam Saka Çeşmesi Sokağı'nda bulunan han; 1912 – 1914 yılları arasında Mimar Kemaleddin tarafından inşa edilmiştir.
Hanın bulunduğu bölge; eskiden sandık imalatçılarının bulunduğu bir yer olması nedeniyle ''Sandıkçılar'' olarak anılır. Sokak ise han yıktırılmadan önce, arsada bulunan Saka Çeşmesi ve buna bağlı olarak su deposunun adını yaşatmak amacıyla ''Saka Çeşmesi Sokağı'' adını almıştır.
Bodrum hariç beş katlı olan yapının üstü kiremit kaplı, kırma ahşap çatıyla örtülmüştür. Yapının zemin katında asma katla beraber yedi adet dükkân; üst katlarında sekiz adet bürodan toplan 24 adet kiralık büro bulunur. Ön cephedeki girişin amacıyla, üstüne gelen bürolar dışarıya taşırılmıştır fakat hanın konumu nedeniyle ofis ve dükkânların çoğu yandaki çıkmaza açılmaktadır. Birinci ve üçüncü kat döşemeleri düzeyinden geçen sürekli taş kuşaklarla cephe üçe ayrılmış ve her cephe kendi içinde bir bütün olarak düzenlenmiştir. Yapının dışardan görülen duvarları düzgün kesme taşla kaplanmış; diğer duvarları ise moloz taşla örülmüştür.
Pervititch Haritaları'nda 2. Vakıf Han
Girişin üzerinde sivri kemer kullanılmıştır. En üst katta ikiz pencereler yer alır. Kemer köşeleri turkuvaz ve lacivert renkli çinilerle süslenmiş; üstlerine Türk üçgeni motifli silmeler yapılmıştır. Günümüzde İstanbul'un gelişen sanayisinde önemli bir yere sahip olan ve bulunduğu bölgeye de asansör, kalorifer sistemi, volta döşeme ile katkı sağlayan İkinci Vakıf Han özgünlüğünü korumaktadır.