Geçmişten günümüze Türk okçuluğu
İnsanoğlu, ilk çağlardan itibaren barınma, korunma ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli araç ve gereçler yapmıştır. Bunlardan belki de en önemlisi, Türk dünyasıyla özdeşleşen ok ve yaydır. İlk zamanlarda avcılıkta kullanılan alet, zamanla savaş silahına dönüşerek toplumların yönünü belirler. Sizin için, Türk Devletlerinin kaderini etkileyen ok ve yayın tarihini inceledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
EN UZUN MENZİLLİ YAY
🔸 Niğbolu Savaşı, Osmanlı'nın Avrupa karşısındaki üstünlüğünü ok ve yay ile gösterdiği dönüm noktasıdır. Kağıt üzerinde oldukça güçlü olan haçlı ordusu, Osmanlı Sultanlarının dördüncüsü olan Yıldırım Beyazıt'ın okçuları ile uyguladığı eşsiz stratejisi ile bozguna uğrar. 20 bin Osmanlı okçusu, üç saat içerisinde tüm Fransız birliğini yok ederek düşmanın korkulu rüyası olur.
🔸 Bu başarının arkasında dönemin en güçlü uzun menzilli silahı Osmanlı yayının da oldukça büyük bir etkisi vardır. İyi eğitimli Osmanlı okçuları, 500 metrenin üzerinde atışlar yapar. Hatta efsaneleşmiş Osmanlı kemankeşleri Tozkoparan İskender ve Bursalı Şücai, 800 metrenin üzerinde menzil atışları yaparak arşivlere geçecek rekorlar kırar.
GELENEKSEL OSMANLI YAY ÖZELLİKLERİ
🔸 Geleneksel Osmanlı yayının en önemli özelliği, atlı okçuların rahatça kullanabilmesidir. İskitlerden bu yana yaklaşık 3 bin yıldır atlı okçular için kısa yaylar üretmeyi başaran Türkler, tüm dünyaya nam salar.
🔸 Tek dezavantajı bir buçuk yıl gibi uzun bir sürede yapılması olan Osmanlı yayı, en iyi malzemeler kullanılarak özenle yapılır. Hatta yayların üzerine yapan ustanın adı ve yapılış tarihi yazılır. Böylece usta, ürettiği yayın kalitesinden sorumlu olur.
🔸 Ustalar için sabır işi olan yay, kabza ve yay kolları olmak üzere üç parçadan meydana gelir. Her aşamasında uzun bir bekleme süresi bulunur. Öyle ki yay yapım süreçleri için uygun mevsimler bile belirlenir. Ağacı yontmak için güz, parçaları birleştirmek için kış, sinir döşemek için yaz ve kirişlemek için ilkbahar tercih edilir.