Fatih Camii ve Külliyesi hakkında 10 bilgi
Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul'un özenle seçilmiş tepelerinden birine inşa ettirilen Fatih Camii, Osmanlı "külliye" kültürünün önemli bir sembolüdür. Çünkü Osmanlılar, bu tür büyük camileri yalnız ibadethane olarak değil; sosyal yaşam içinde yer alan dönemin okulları medreseler, fakirler için yemek dağıtılan imarethaneler, kütüphaneler ve hamamlarla birlikte inşa etmişlerdir. Sizler için, Sultan Mehmed Han'ın "Memleket camileri içinde bu mabed, vücuda nisbetle bir baş gibidir." dediği Fatih Camii ve Külliyesi hakkında 10 bilgiyi derledik.
"Memleket camileri içinde bu mâbed, vücûda nisbetle bir baş gibidir."
Fatih Sultan Mehmed Hân
Fatih Camii ve Külliyesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmıştır. Külliyede 16 adet medrese, darüşşifa (hastane), tabhane (konukevi) imaret (aşevi), kütüphane ve hamam bulunur. Cami 1766 depreminde yıkıldıktan sonra onarılarak 1771'de bugünkü halini almıştır. 1999 Gölcük depreminde zemininde kaymalar tespit edilen camide 2008 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından zemin güçlendirme ve restorasyon çalışmalarına başlanmış ve 2012 yılında ibadete açılmıştır.
Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul'un özenle seçilmiş tepelerinden birine inşa ettirilen Fatih Camii, Süleymaniye Camii gibi Osmanlı yaşam kültürünün önemli bir sembolüdür. Osmanlılar bu tür büyük camileri yalnız ibadethane olarak değil sosyal yaşam içinde yer alan dönemin okulları medreseler, fakirler için yemek dağıtılan imarethaneler, kütüphaneler ve hamamlarla birlikte inşa ettiler. Burada şehircilik bakımından benzersiz bir düzenleme de tasarlanmıştır. Bütün binalar tam bir simetriye göre yerleştirildiği gibi ortasında caminin bulunduğu külliye İstanbul'un en önemli dini ve kültürel merkezini oluşturmuştur.
İstanbul'un 7 tepesi nerededir?
Caminin yapımına 1462 yılında başlanmış ve 1469 yılında tamamlanmıştır. Mimarı, Sinaüddin Yusuf bin Abdullah'tır (Atik Sinan). Cami 1509 İstanbul depreminde büyük hasar görmüş ve II. Bayezid döneminde onarılmıştır. 1766 yılında yaşanan bir depremden dolayı harabe haline geldiği için Sultan III. Mustafa, 1767 ve 1771 yılları arasında camiyi Mimar Mehmed Tahir Ağa'ya tamir ettirdi. Bu nedenle cami orijinal görünümünü kaybetmiştir. 30 Ocak 1932'de ilk Türkçe ezan bu camide okunmuştur.
Caminin iki yanında medreseler, bunların önünde bir tarafta tabhâne, öteki tarafta dârüşşifâ, daha ileride bir çarşı ile bir de hamam yer almıştı. Ancak Fâtih Camii ve Külliyesi bütün elemanları ile günümüze kadar topluca korunamamıştır. Bazı elemanlar tamamen kaybolduğu gibi bazılarının arasına da 19. yüzyıl sonlarından itibaren yeni binalar yapılarak külliyenin kendine has tertibi bozulmuştur.
Başta Fatih Sultan Mehmed'in türbesi olmak üzere, Osmanlı tarihinin birçok önemli isminin mezarı buradadır. Fatih'in eşi ve II. Bayezid'in annesi Gülbahar Valide Sultan'ın, "Plevne Kahramanı" Gazi Osman Paşa'nın, ve mesnevi şarihi Abidin Paşa'nın türbeleri hazirededir.