Arama

Kitle imha sanatı

Sinema, insanların sevdikleri ile beraber güzel vakit geçirmek için gittiği, perdenin açılması ile ağlayıp, güldükleri bir aktivite. Peki, bu masum görünen perdenin arkasındaki tehlikenin farkında mıyız? Amerikan inanç sisteminin vücut bulmuş hali olan Hollywood, tüm dünyaya kendi fikirlerini yayarak insanlığın zihin kodlarıyla oynuyor. Hollywood bunu nasıl yapıyor? Gelin cevabı beraber bulalım.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 2
  • 13
Çocukluktan başlayan bir serüven
Çocukluktan başlayan bir serüven

🔷 Genel kabule göre bir insanın temel özelliklerini kazandığı dönem, çocukluktur. Çocuklukta kazanılan temel beceriler zamanla geliştirilerek insanın karakterini oluşturur. Bu hususun farkında olan Hollywood, çizgi ve animasyon filmler ile çocukların bilinçaltına göndermeler yapar. Bu göndermeler belli bir zaman sonra zihni bulandırarak gerçeklik ve kurmacayı ayırt edilmez kılar.

🔷 Animasyon filmleri, bilhassa Disney yapımı olanlar çocuklar için zararsız gözükse de şiddet ve gerilim sahneleri ile doludur. Filmlerin birkaç yerinde mutlaka karanlık ve muğlak sahneler bulunur. Filmin içinde hava günlük gülistanlık iken hava bir anda kararır, ortalığı bir kasvet kaplar. Bu minvalde Hollywood yapımı çizgi filmlerin bünyede bıraktığı etkileri Haziran 2021'de Turkuvaz Kitap'tan çıkan "Suç Ortağı Hollywood & Kaan'ın Kitabı" başlıklı eserinde anlatan Alev Alatlı,

"Hansel and Gratel de insanları fırında pişiren cadı, Jack and the Beanstalk'ta çocuğu yiyen dev, Kırmızı Şapkalı Kız'da anneanneyi yutan kötü kurt. Kül Kedisi'nde hain üvey ana. Gökkuşağı ile renklendirilmiş Kemalettin Tuğcu hikâyeleri, ama onunkiler gibi damardan değil bunlar. Sinsi. Çocuklar üzerindeki etkilerini ispatlayan onca araştırma varken, niye?" sözleri ile bu filmlerin karanlıkta kalan, psikolojik sorunlarına vurgu yapıyor.

  • 3
  • 13
Çocukluktan başlayan bir serüven
Çocukluktan başlayan bir serüven

🔷 Çizgi filmlerle bilinçaltına yerleşen kareler, çocukların hayatının farklı noktalarında ortaya çıkar. Çocuklar bu zararlı kalıplar ile öncelikle insanlara güvenmemeleri gerektiğini öğrenir. Bu dönem itibariyle çocuklar, arkadaş edinmemeye başlayarak daima etrafından bir kötülük bekler.

🔷 Zamanla şahsi çıkarlarını önde tutmaları gerektiğini düşünen, bencil, düşüncesiz kuşaklar yetişir. Böylece ABD'nin bir piyasa tipi olarak istediği kapitalist, tekil insanlar çoğalmaya başlar. Bu tekillik ise daha fazla tüketim anlamına gelir.

(X) 🔍 Bilgi Notu: Animasyonlarda başına bir şey gelen, zor durumda kalan karakter daima fiziki olarak kusursuzdur. Hikâyelerin başkahramanları, insanların sevdiği kusursuz fiziğe ve ruhi düşünceye sahiplerdir.

(X) Alev Alatlı kimdir?
1944 doğumlu yazar ve kültür araştırmacısı. Alatlı, kültür emperyalizmi ve dünya kültür meseleleri gibi ilgilisinin çok az olduğu alanlarda yazmış olduğu eserleri ve ortaya koyduğu özgün düşünceleri ile tebarüz etmiş bir düşünce işçisidir.

(X) 📍 İlginç Bilgi: Günümüzde ekran erişimi olan hemen her çocuk, Hollywood'a ait çizgi film ve animasyonları izlemektedir.

Alev Alatlı'nın Turkuvaz Kitap'tan çıkan eseri "Suç Ortağı Hollywood – Kaan'ın Kitabı" adlı eserini D&R üzerinden satın almak için tıklayın


Çocuk eğitimi tarih boyunca nasıl şekillendi? Öğrenmek için tıklayın

  • 4
  • 13
Her karakter bir simge
Her karakter bir simge

🔷 Herhangi bir Hollywood filminde gördükleriniz sadece estetik bir zevk, sinematografik ifadeler ile açıklanmaz. Yapımlar, bir mühendislik sonucu ortaya çıkar. Bu filmlerin kurgusu masumane değildir. Yapımlar seyir zevki düşünülerek de oluşmaz. İçerisine yerleştirilen ögeler tek tek özenle seçilir. Amerikan sineması kendisine film yerine "hareket eden resim" demeyi tercih eder. Bu hususa eserinde detaylıca değinen Alev Alatlı,

"Dikkatinizi çekmek istediğim bir diğer husus, "sinema filmi" dediğimiz türün, Amerikan İngilizcesindeki karşılığının "moving pictures" veya kısaca "pictures" olmasıdır, yani "hareket eden resimler" veya kısaca "resimler". "A Picture is worth a thousand words" derler, bizim de Türkçesini sıkça kullandığımız bu deyiş, Norveçli ünlü oyun yazarı Henrik İbsen'e atfedilen bir iddia. Sıradan bir sinema filminin dakikada 1440 kareden oluştuğunu düşünün. Ortalama 90 dakikalık bir filmde tahmini kare sayısı 129 bindir. Şimdi varın hesap edin, ortalama bir film kaç milyon sözcüğe bedeldir." cümleleri ile perdesin arkasında yaşananları ifşa ediyor.

  • 5
  • 13
Her karakter bir simge
Her karakter bir simge

🔷 Bir sahneyi temel alarak gerçekleşen filmler, aslında kültürel bir mevziiyi temsil eder. Burada öne çıkan dekor, kurgu ve bilinçaltına ait nesnelerdir. Hollywood zihniyetinde ise her karakter bir simgedir. Amerikan filmlerinde önümüze çıkan, Amerikan rüyasını yaşayarak zengin olan göçmenler, kaçakçılık yapan Meksikalılar, mafyacılık oynayan Latin Amerikalılar, göçmen üçüncü dünya ülkesi vatandaşları, durduk yere filmlerde yer almaz. Saydıklarımızın her biri aslında Amerika'nın kurucu unsurları ve fiilleridir. Ama ABD, bu karakterleri dünyaya ülkesini kirleten, yaşanmaz kılan kötü insanlar olarak sunar. Bu şekilde kendi kurucu değerlerine de hakaret eder.


(X) 🔍 Bilgi Notu: Amerika'nın kurucu unsurları göçmenlerdir. Farklı sebeplerle dünyanın her tarafından Amerika'ya göç eden insanlar, beraber savaşarak İngilizleri mağlup etmiş ve ABD'yi kurmuşlardır.

(X) 📍 İlginç Bilgi: Amerika kıtasının gerçek sahipleri Eskimolar, Kızılderili halkları, Maya ve Azteklerdir. Gerçekleşen katliamlar sonucunda bu halkların soyu tükenme noktasına gelmiştir.



Alev Alatlı'nın Turkuvaz Kitap'tan çıkan eseri "Suç Ortağı Hollywood – Kaan'ın Kitabı" adlı eserini D&R üzerinden satın almak için tıklayın


Hollywood'un bir sömürü aracı olarak kullandığı Süper Kahramanlar ile ilgili gerçekleri okumak için tıklayın

  • 6
  • 13
Amerika’nın tüm dünyayı gezen hayaleti: Hollywood
Amerika’nın tüm dünyayı gezen hayaleti: Hollywood

🔷 Evvela kendisini Amerikan film endüstrisi olarak tanıtan "Hollywood"un, herhangi bir sanat dalı ile uzaktan yahut yakından alakası yoktur. Bu kurum piyasanın distribütörü, sermayenin bekçisidir. Kendi belirlediği yahut kulağına çalınan fısıltıları film haline getirerek suni bir gündem oluşturmak Hollywood'un daimi maksadıdır. Bu suni gündem dünyayı esir alırken ABD, perdenin arkasından istediğini elde eder.

🔷 Medya ve sinema kültürel, sanatsal kodların taşınması noktasında en önemli araçlardır. Sinema bugün itibariyle toplumlar ve bireylerin hayata bakışlarını, ihtiyaçlarını belirleyen, onlara tavsiye veren bir noktada. Moda yapılmak istenen bir ürünün yahut fikrin, ekranlarda belli bir müddet kalması moda olması için kâfi. Bir ülke hakkında film yapılması "acaba yakında buraya bir operasyon mu olacak?" sorusunu akıllara getiriyor.

🔷 Hollywood ayrıca borsaya, hissedarlarına para kazandırmak zorunda. Çünkü bu karanlık yapı, milyonlarca insanı besliyor. Reklam şirketleri, sivil toplum örgütleri, siyasetçiler, yazarlar ve bilumum sermaye, emek sahipleri Hollywood endüstrisinin devam edebilmesi için insanüstü bir gayret içerisinde.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN