Arama

Dünün yükünü omuzlardan atamayan zihinsel derinlik

Çoğu insan kendisini korkmuş, öfkeli, kafası karışmış ve kontrolden çıkmış hissederek, aynı duyguları tekrar tekrar yaşar. Daha çok şey yapabileceğinden, daha çok dikkat gösterebileceğinden, belki daha çok başka bir yol bulabileceğinden emin olur. O anda geleceği göremediği için de kendini kötü hisseder, hatta sertçe yargılar. Tüm bunlara rağmen ise hep aynı düşüncede takılıp kalırlar. Aslında olan nedir? Travma ve travma hakkındaki doğru bilinen yanlışları sizler için derledik.

  • 1
  • 13
ÖNLENEMEZ DUYGU YOĞUNLUĞU
ÖNLENEMEZ DUYGU YOĞUNLUĞU

Sevilen birinin kaybı, bir kaza, şok edici bir manzara, bir saldırı, doğal afet veya tıbbi acil durumlar yaşayabiliriz. Birçok psikolog ve psikiyatrist, hepimizin hayatımızın bir noktasında hiç de hazırlıklı olmadığımız bir anda travmatik bir olaya maruz kalacağımızı hatırlatıyor.

Beynimizde güçlü bir izlenim yaratan durumlar var. Bu durumlar, beyinde korku ve alarm ile ilgili alanları uyarır. Bir anda her şey önümüzde dağılmaya başlar. Prefrontal korteks, düşünmemizi ve mantığımızın açık bir şekilde anlaşılmasına yardımcı olan yapı gücünü ve çevikliğini kaybeder. Zihinsel odağımız daha bulanık hale gelir ve bizi acılı bir duruma sokar.

  • 2
  • 13
TRAVMALAR GEÇMİŞE AİTTİR
TRAVMALAR GEÇMİŞE AİTTİR

Travmalar geçmişe aittir, fakat bıraktıkları yaralar, insanların düşünce ve duygularına bağlı olarak derin ve bazen de kalıcıdır. Rorschach tekniğine göre, travmatik kişilerin her şey onların etrafını sarmadan önce travmalarını üst üste ekledikleri keşfedilmiştir.

Bütünlük içerisinde travma, başka olasılıklar düşünüldüğünde hayal gücünü de etkiler. Örneğin, insanlar savaşa katılmış askerlerin çoğunun sadece travmatik geçmişlerini hatırladıklarında kendilerini canlı hissettiklerine tanık olmuşlardır.

  • 3
  • 13
AKIL VE BEYNİN TRAVMA TEPKİSİ
AKIL VE BEYNİN TRAVMA TEPKİSİ

Travma kurbanlarının kendi hikayelerini anlatmalarına yardımcı olmak önemlidir. Bununla birlikte, onları incitmek ve anlatmaya zorlamak onların travmatik anılarından kurtulmasını sağlamaz. Olumlu bir değişiklik yapmak için, onların bünyelerinin olan olaylardan endişe duymaksızın şu anki gerçekliğini yaşamayı öğrenmesi gerekir.

Çocukluklarını ihmal eden insanlar sık sık fiziksel algılama eksikliği yaşamakta. Çünkü travmanın işlenmemiş parçası hikayenin dışında kaydedilir. Travmatik kişilere yaşadıkları travmatik olayla ilişkili uyarılar verildiğinde, beyindeki amigdala (korku merkezi) bir çeşit alarm vererek tepki gösterir. Bu aktivasyon, vücudu kaçmaya, mücadele etmeye ya da savaşmaya hazırlayan sinirsel dürtüleri art arda tetikler.

  • 4
  • 13
REDDEDİLEN TRAVMALARA VÜCUT TEPKİ VERİR
REDDEDİLEN TRAVMALARA VÜCUT TEPKİ VERİR

"İfade edilmeyen duygular asla ölmez. Onlar diri diri gömülür ve daha çirkin bir şekilde gizlendikleri yerden ortaya çıkarlar."
Sigmund Freud

Bazı insanlar yaşadıkları travmaları reddederler. Bununla birlikte, vücutları hala barındırdığı tehditleriyle yaşanan her şeyi hatırlamaktadır. Bu yöntemle biz duygusal zekamız tarafından gönderilen mesajları görmezden geliriz, ama vücudun alarm sistemi yaşananlara kayıtsız kalamaz. Vücudumuz travmayı reddetme sonucunda bazı fiziksel etkilenmelerle kendini ifade eder. Travmaları hem zihinsel, hem de fizyolojik düzeyde tedavi etmek önemlidir.

  • 5
  • 13
TRAVMA SONLANMAYIP DEVAM EDERSE NE OLUR?
TRAVMA SONLANMAYIP DEVAM EDERSE NE OLUR?

"Bir travma sonlanmaz ve hayatta kalırsa beyinde neler olur?" Aynı soruyu birkaç çalışma yanıtlamaya çalıştı. Dr. Lanius ise soruyu şöyle sorar: "Belirli bir şey üzerinde düşünmediğimiz zaman beynimiz ne yapar?" O zaman ilgiyi kendimize yöneltiriz, öz farkındalık zirve yapar.

Bazı araştırmacılara göre, çocuklukta travmalar yaşayan hastalarda kendini algılama alanlarına ilişkin olarak hiçbir hareketlenme yok. Bununla birlikte, mekansal uyumdan sorumlu alanda düşük etkinlik göstermişlerdir. Frewen ve Ruth Lanius, duygularıyla bağlantıyı daha çok kestikçe insanların kendini algılama aktivasyonlarının daha da azaldığını gösterdiler. Yani, yaşanılan travmaya cevap olarak endişeye bağlı duygularını ve heyecanlarını ileten beynin bölgeleriyle bağlantıyı kestiler.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN