Ortadoğu'nun gökyüzündeki yıldızı: Feyruz
Ortadoğu'nun ortak kültür taşıyıcısı olan Feyruz'un Lübnan'daki iç savaş sırasında evine bir füze isabet etmesine rağmen asla ülkesini terk etmediğini ve korkusuzca Lübnan'da yaşamayı tercih ettiğini biliyor muydunuz? Lübnan'ın kadife sesli kadını Feyruz, 16 yıl devam eden savaş sırasında Beyrut'ta konsere çıkararak Ortadoğu'nun sesi oldu. Sizler için savaş bitiren şarkıların kadını olan Feyruz'un hayatını derledik.
Giriş Tarihi: 05.12.2018
11:28
Güncelleme Tarihi: 05.12.2018
12:40
Savaş bitiren şarkıların kadını
Mardinli Wadi Haddad ve Lübnanlı Liza Alboustani'nin ilk kızı olan Feyruz, 1935 yılında doğdu. Dönemin en önemli kompozitörlerinden biri olan Muhammed Fleyfel tarafından keşfedilen Feyruz, küçük yaşlarda konservatuvara girdi. Burada "yıldız avcısı" olan Halim El-Rumi tarafından fark edilen Feyruz, Beyrut Radyosu'nun kadrolu sanatçısı oldu.
Feyruz'un ''Bent el Chalabeya'' şarkısını dinlemek için tıklayınız...
''Feyruz'' ismini nasıl aldı?
Orijinal adı Nouhad Haddad olan ve ona Feyruz adını veren de dönemin en önemli müzisyenlerinden biri olan Halim El-Rumi'dir. El-Rumi, Nouhad'ın sahne adını "Turkuaz" anlamına gelen "Feyruz" olarak değiştirirken bütün Arap dünyasını saracak bir efsanenin de inşa sürecini başlattı.
El-Rumi, Feyruz için birçok şarkı yazdı, bu sayede Feyruz, 1950'de El-Rumi'nin yazdığı Taraktu Qalbi şarkısı ile radyoda ilk kez dinleyici karşısına çıktı. El-Rumi daha sonraları Feyruz'u Assi Rahbani ile tanıştıracak ve önemli bir birlikteliğin temelini atacaktır.
Toplumu birleştiren bir figür
Feyruz, dönemin Ortadoğu coğrafyasındaki önemli isimlerle çalışarak iyi bir ses eğitimi aldı ve yeteneğini kullanarak Arap coğrafyasında, hatta dünyada saygın bir sanatçı hâline gelmeyi başardı. Bu başarının sırrı onun icra ettiği sanatın, toplumun taleplerine karşılık vermesidir. Bu etki Feyruz'u yükselen bir yıldız hâline getirerek ulusal bir kahramana dönüştürdü.
Böylece Feyruz, bütün Arap toplumlarının o dönemlerdeki birleştirici unsuru oldu. Öyle ki Arap esnaf veya tüccarların sabahları iş yerlerini açtıklarında yaptıkları ilk iş radyoda Feyruz'un şarkılarını dinlemektir. Bu yüzden Ortadoğu coğrafyasında Feyruz'a "Sabah Bülbülü" lakabı verildi. Ayrıca Türkiye'ye hiç gelmemesine rağmen burada da yüz binlerce hayran kazandığı gibi ve adına birçok tez yazıldı.
Modern anlamda bir ulusu inşa etmenin birden fazla yolu vardır. Bunların en başında da sanat gelir. Sanat özelikle de 20'nci yüzyılda siyasetin bir aracı olarak kullanıldı. Önce Mısır'da Ümmü Gülsüm ve sonrasında Lübnan'da Feyruz, müzisyen olmalarından ziyade birer politik figür konumuna geldiler.
Arapların kültürel temsilcisi
Bu açıdan bakıldığında sanatçı kimliklerinin ötesinde Ümmü Gülsüm ve Feyruz gibi müzisyenler Arap ulusunun birer politik ve kültürel temsilcileri hâline dönüştü. Nasıl 19'uncu yüzyılda İtalya'nın birleşmesinde Garibaldi kadar önemli bir yere sahip olan, opera bestecisi Guiseppe Verdi İtalyan halkının kalbinde ulusal bir kahraman olarak yer alıyor ise Feyruz ve Ümmü Gülsüm de aynı şekilde birer kahramana dönüştüler.