Arama

Osmanlı'nın ilk tiyatro mektebi: Darülbedayi

Bugünkü Şehir Tiyatroları'na, kuruluşundan 1931 yılına kadar verilen ismin Darülbedayi olduğunu biliyor muydunuz? Peki, Darülbedayi'nin, ilk okuma kurulu üyeleri arasında Abdülhak Hâmid, Yahya Kemal ve Yakup Kadri'nin olduğunu? "Güzellikler evi" anlamına gelen Darülbedayi, 1931'de Şehir Tiyatrosu, semt tiyatroları açıldıktan sonra da Şehir Tiyatroları adını aldı. Sizler için, 'Dünya Tiyatrolar Günü' kapsamında, Osmanlı'nın ilk tiyatro ve musiki mektebi olan Dârü'l-bedâyi Osmani hakkındaki önemli bilgileri derledik.

Dârülbedâyi'in açılış programı

Osmanlı Maârifi'nin teşkilatlanma sürecinde açılan okullar içerisinde bulunan mûsikî mektepleri mûsikî tarihimiz açısından önemli bir yere sahip. Başta İstanbul olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde pek çok mûsikî okulu kuruldu. Başlangıçta bazı dernek ve cemiyetlerin bünyesinde bulunan küçük çaptaki topluluklar zamanla yerlerini profesyonel mûsikî eğitimi veren mekteplere bıraktı. İşte bu noktada Osmanlı'da kurulan konservatuvar niteliğindeki ilk musiki okulundan yani 'Dârü'l-bedâyi Tiyatro ve Mûsikî Mektebi'nden bahsetmek mümkün.

Osmanlı'da kurulan konservatuvar niteliğindeki ilk mûsikî okulu Darülbedayi. İstanbul Belediye Başkanı Cemil Paşa'nın (Topuzlu) desteği ile açılan okul, resmi olarak 1914 yılında kurulur. Okul kurulurken deneyim ve görüşlerinden faydalanmak için Paris'ten ünlü tiyatro eleştirmeni Andre Antoine davet edilir. Bir tiyatro okulu olarak açılması düşünülen konservatuvara sonradan Batı ve Türk Mûsikîsi eğitimi veren bölümler açılır. Okulun ismi ilk başta "konservatuvar" olarak düşünülmüş ise de Namık Kemal'in oğlu Ali Ekrem'in (Bolayır) önerisiyle "Dârü'l-bedâyi Osmani" adını alır.

  • 4
  • 10
HOCALARIN ARASINDA TANBURİ CEMİL BEY DE BULUNUYORDU
HOCALARIN ARASINDA TANBURİ CEMİL BEY DE BULUNUYORDU

Darülbedâyi, Şehzadebaşı'nda bulunan vilayete ait Letafet apartmanında eğitime başlar. Mûsikî hocaları arasında Ali Rıfat Bey (Çağatay), Zekâizade Ahmet Efendi (Irsoy), Leon Hancıyan, Abdülkadir Töre, Zeki Üngör, Zati Arca ve Tanbûrî Cemîl Bey bulunuyordu. Okulun ilk "müzikli temsili" 12 Ocak 1916'da verildi. Oyun öncesi rast makamında eserler çalınmış oyunun sonunda verilen konserin giriş taksimini ise Tanbûrî Cemîl Bey yapmıştır.

Birinci Dünya Savaşı'nın olumsuz atmosferinde Batı mûsikîsi şubesi kapanır. Batı mûsikîsi şubesinin kapanmasından sonra iki yıl kadar Türk mûsikîsi eğitim ve icraları devam eder ancak maddi sıkıntılar yüzünden 1916 yılında bu bölümün de kapısına kilit vurulur. Kapatılmadan önce Türk mûsikîsi eserlerinin notaya alınmasına karar verilir. Ancak bu hizmet daha sonra kurulacak olan Darülelhan'da gerçekleşebilir.

Şehzadebaşı'nda kiralanan Letafet Apartmanı'nda "Tatbikat Sahnesi" adı altında yapılan çalışmalar daha sonra, 1970 yılında teknik nedenlerden ötürü Tepebaşı Tiyatrosu'nda devam etti. Tepebaşı Tiyatrosu uzun yıllar yönetim merkezi olarak da hizmet verdi.

Birçok oyun yazarının ilk çalışması, ilk kez Şehir Tiyatroları'nda sahnelendi. Türk tiyatrosuna yeni oyun yazarları kazandırıldı. Şehir Tiyatroları Türk tiyatrosuna çok yönlü katkının yanı sıra, Türk sineması başta olmak üzere, sanatın farklı alanlarında önemli çalışmalar yapan isimlere de ev sahipliği yaptı.

1931 yılında resmen İstanbul Belediyesi'ne bağlanan kurum, 1934 yılından sonra İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları adını aldı. Yine aynı dönem Şehir Tiyatroları'nın çocuk oyunlarının düzenli ve sürekli sahnelenmeye başladığı yıllar oldu.

Darülbedayi, ardından Şehir Tiyatroları, ülkemizdeki tiyatro dergisi geleneğini başlatmıştır. 1918-1920 yılları arasında Temaşa adlı tiyatro dergisini 25 sayı yayınlayan Şehir Tiyatroları, dünyanın en uzun süreli tiyatro dergilerinden olan ve 1930'dan bugüne Darülbedayi, Türk Tiyatrosu ve Şehir Tiyatrosu adlarını alan derginin yayımını bugün de sürdürmektedir.

Son yıllarda Türk tiyatrosundaki değişim ve seyirci yönelişini göz önüne alan Şehir Tiyatroları, yerli ve yabancı yazarlardan oluşan geniş bir repertuarla İstanbul seyircisine ve turneler yoluyla da diğer kentlerdeki tiyatroseverlere perdelerini açmakta. Ayrıca, yabancı yönetmenleri ve tiyatro adamlarını davet ederek, sahneye koydukları oyunları Türk seyircisine ulaştırmaktadır.

Bugün on sahnesi olan Şehir Tiyatroları, her gün 3000 civarında İstanbul seyircisine perdelerini açıyor. Bu sahneler: Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Kadıköy Haldun Taner Sahnesi, Fatih Reşat Nuri Sahnesi, Gaziosmanpaşa Sahnesi, Gaziosmanpaşa Ferih Egemen Çocuk Sahnesi, Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi, Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi, Kağıthane Sadabad Sahnesi, Kağıthane Küçük Kemal Çocuk Sahnesi, Ümraniye Sahnesi'dir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN