Osmanlı'nın ilim yuvası: İstanbul Darülfünun
Ecdadımız ilmi önemsiyor bunun için de çok kapsamlı eğitim kurumları açıyordu. Hatta İstanbul fethedildikten sonra ilk eğitimin başladığı yer Ayasofya Medresesi oldu. Bunun yanında Fatih ve Zeyrek Medreseleri de açılmıştı. Fakat gelişen ve değişen bilim dünyasına ayak uydurmak için yeni bir kurum gerekliydi. Böylece Osmanlı'nın ilk üniversitesi kabul edilen İstanbul Darülfünun eğitim hayatına başladı. Günümüzde birçok yüksek öğrenim kurumunun da temelini oluşturdu. Peki, Darülfünun hakkında neler biliyoruz?
Önceki Resimler için Tıklayınız
◾ Kısa bir süre sonra bugünkü Galatasaray Lisesi'nin olduğu yere Darülfünun-u Sultani kurulur. Bütün branşlarda eğitim verilir ancak bu üniversitenin de ömrü çok uzun olmaz.
◾ Darülfünun-ı Şahane yaşanan pek çok başarısız denemeye rağmen Sultan II. Abdülhamid tarafından 31 Ağustos 1900 tarihinde, cülusunun 25. yıl dönümünde açılır.
Necati Gültepe:
"Zeynep Hanım Konağı'nda ve Merkez binanın olduğu yerde 1933'e kadar devam eder. 1933'te İstanbul Üniversitesi adı altında, Darülfünun adı değiştiriliyor ve İstanbul Üniversitesi olarak yapılanıyor." cümleleri ile meseleye açıklık getirir.
İnâs Darülfünunu
◾ 1918 tarihinde İstanbul'un işgal edilmesine direnen tek kurum İstanbul Darülfünunu'dur. Kayıtlara, gazi üniversite olarak geçer. 1914 yılında Darülfünun'un içinde "İnâs Darülfünunu" adında kızların eğitim aldığı bir üniversite kurulur. 1917'ye kadar 18 kız öğrenci buradan mezun olur. Bu talebelerden biri de şair Şükufe Nihal'dir.
Bilime öncülük eden üniversite
◾ Cumhuriyet döneminden önce de Darülfünunun'da çalışan önemli öğretim üyeleri vardır. Bunlar; Ziya Gökalp, Fuat Köprülü, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi isimlerdir. 1933'ten sonra da İstanbul Üniversitesi adı altında bu isimlerin öğretim üyelikleri devam eder.
◾ Darülfünun olarak başlayan bu uzun soluklu yolculuk Cumhuriyet döneminde İstanbul Üniversitesi olarak devam eder ki bu eğitim kurumu tüm bilim merkezlerinin öncüsü olur.