Arama

Kültürümüzden dünyaya armağan edilen hazine; lale

Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu, sosyal medya sayfasından "Türkiye'nin Otomobili"nin panjur ve ön tamponun bir bölümünü gösteren bir fotoğraf yayınladı. Bu fotoğrafta otomobilin panjur kısmında yer alan lale motifi dikkati çekti. Peki, lale yüzlerce yıllık kültürümüzde nasıl yer aldı?

  • 1
  • 21
ANADOLU’DAN DÜNYAYA YAYILDI
ANADOLU’DAN DÜNYAYA YAYILDI

Farsça la'l kelimesinin "kırmızı" anlamıyla ilişkilendirilen bitki, lâle ismiyle şöhret kazandı. Bugün Avrupa ülkelerinde "lâle" için kullanılan "tulip" veya "tulipe" (Latince: Tulipa ) kelimesinin ise Türklerin başlarına sardıkları "tülbent" ile ilgili olarak, "sarık biçimindeki çiçek" anlamına geliyor.

Türkler tarafından asıl vatanı Orta Asya'nın Pamir Dağları'ndan Anadolu'ya getirilen lale, buradan dünyaya yayıldı. Kentlerin simgesi ve baharın müjdecisi olan lale, adına festivaller düzenlenen nadir çiçeklerden biri oldu.

Vahdetin temsili lale

  • 2
  • 21
İSTANBUL’UN İSKÂNINDA KULLANILDI
İSTANBUL’UN İSKÂNINDA KULLANILDI

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra şehri iskân ederken bahçeleri lalelerle süsledi. Yavuz Sultan Selim'in şeyhülislamı ve âlim bir zat olan İbni Kemal, laleyi iyi tanır ve onu teşbihlerde kullanırdı.

II. Selim döneminden itibaren imparatorluğun çeşitli bölgelerinden lale ve sümbül soğanları ısmarlandı. Bu döneme ait fermanlara göre II. Selim, Kırım'ın güneyindeki Kefe'den 300.000 adet lâle soğanı ısmarlamıştı.

İstanbul korularını süsleyen lale

  • 3
  • 21
PADİŞAH SARAYLARININ SÜSÜ OLDU
PADİŞAH SARAYLARININ SÜSÜ OLDU

1651'de Avusturya hükümdarı Üçüncü Ferdinand tarafından IV. Sultan Mehmet'e gönderilen sefir Smith von Scwarzenhorn'un getirdiği hediyeler arasında, 10 çeşidin üzerinde 40 tane lale soğanı vardı.

1717 tarihine kadar İstanbul'da, Anadolu'dan ve İran'dan getirilen laleler çoğaltıldı. Daha sonraki yıllarda Hollanda'dan getirilen ve "mavi inci" adı verilen bir cinsi en makbullerinden sayıldı. Bu lale, padişahların saraylarında yetiştirildi.

  • 4
  • 21
TANESİ BİN ALTINA SATILAN LALE
TANESİ BİN ALTINA SATILAN LALE

Osmanlı'da üretilerek geliştirilen lale, yeni adlar aldı. Osmanlı'da laleye verilen isimler arasında mevc-i elmas (elmas dalgası), dame-i dür (inci eteği), necm-i çemen (çimen yıldızı), mahbub-u zaman (zamanın sevgilisi) gibi yer alır.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde laleden seçme ve melezleme yoluyla yüzlerce çeşitleri üretildi. Öyle ki lalezar denilen lale bahçeleri popüler oldu. Laleyi tasvir eden şiirler, lalenamelerde toplandı.

Lale ile uğraşmak üzere bir encümen-i daniş (akademi) bile kuruldu. İran'dan gelme 'duhteri' adlı lale soğanının tanesi bin altına satıldı.

  • 5
  • 21
BİR DÖNEME İSMİNİ VERDİ
BİR DÖNEME İSMİNİ VERDİ

Lale, Sultan III. Ahmed dönemine adını verdi ve bu dönemin önemli bir simgesi oldu. Evliya Çelebi, Kâğıthane'de bir lâlezar mesiresinin bulunduğunu ve burada Kâğıthane Lâlesi denilen rengârenk bir lâle türünün yetiştirildiğini anlatır.

Lale devrinde çiçeğin fiyatları o kadar arttı ki Sultan III. Ahmed narh koymak zorunda kaldı. 1725 tarihli narh defterine göre 306 çeşidinden en pahalısı, 200 kuruş ile 'nar mızrağı' adlı laleydi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN