Ateş ile usta eline teslim olmuş kum taneleri
Ateşin içerisinde eriyerek şekil alır cam. Estetik görüntüsünün yanında berraklığın ve temizliğin de sembolü olmuştur. Ama bir kez kırılmaya görsün. Bir daha asla eskisi gibi olamaz, parçaları birleşemez. Zarafetinin içerisinde keskinliğiyle dikkatleri üzerine çeker. Yani cam için itinalı olmak gerekir. Cam, tarihte kendine nasıl yer buldu? Sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 30.11.2018
12:59
Güncelleme Tarihi: 30.11.2018
13:15
CAM, KUMUN ERİTİLMESİYLE OLUŞUR
Cam, silisli kumun potas, kireç ve başka katkı maddeleri ile birlikte 1500- 1600 santigrat derecede eritilmesiyle elde edilir. Erimiş halde ki camın ısısı 1100- 1200 derece olduğunda cam kolaylıkla şekil alabilir. Gerçekte sıvı olan cam, bir maden olarak tanımlanır. Diğer madenlerden onu erime noktasının bulunması ayırır. Cam, ısıtıldığında yumuşar ve arzu edilen şekil verilebilir.
İLK CAMLAR KESİCİ ÖZELLİKTE
İlk cam örnekleri bir balta, bir bıçak ya da mızrak ucu olarak görülebilir. Hiç kuşkusuz bu örneklerde camın yalnız kesicilik ve sertlik özellikleri kullanılmıştı. İlk camcılık örneklerine de kumun bol bulunduğu Mısır ve Mezopotamya'da rastlanır. Camın ilk defa ne zaman ortaya çıktığına dair henüz bilgilere ulaşılamadı. Üzerinde tarih olan en eski cam ise M. Ö. 1551-1527 yılları arasında yaşayan Firavun Amenhotep'e ait olan iri bir boncuk.
" Yasaklanan enstrüman : Cam Armonika " haberine ulaşmak için tıklayınız...
Milattan önce 3000 yıllarında kalan bu ürünler daha ziyade cam bloklar olarak üretilmişti. Sonra kırılıp parçalara bölünerek aşındırarak biçimlendirildi. Önceleri küçük birimler örneğin süs eşyası boncuklar gibi, sonraları ise vazolar, günlük yaşantıda değerli sıvıları, kokuları ve ilaçları koymakta kullanılan çeşitli kaplar üretildi. İlk cam üreticileri camı demir ve tahta parçaları yardımıyla şekillendiriyorlardı. Sonra çukur kapların üretiminde "iç kalıplar" kullanıldı.
ÜFLEME TEKNİĞİ GÜNÜMÜZDE DE VAR
Cam, Milattan önce 3000 yılında III. Tutmosis döneminde Mısır'a kadar oradan, Roma'ya ve Avrupa'ya ulaştı. Cam üfleme çubuğu Suriye ve Mısır'da MÖ 250 yıllarında keşfedildi. Pipo ile birlikte camı kalıplara dökmek ve üfleme fikri de gelişti. Üfleme yöntemi ile camın pek çok biçimlere sokulabilmesi sağlandığından geniş bir kullanıcı kesimine ulaşılmış ve cam sanatı MÖ 1 yüzyıldan itibaren hızlı bir ilerleme göstermeye başladı.
O devirlerde Roma'da cam pencereler yapılabildi. Roma imparatorluğunun yayılması ile camcılık Trakya'ya, Almanya'ya, İspanya'ya hatta İngiltere'ye ulaştı. Ortaçağda Almanya'da ormanlık bölgelerde "Hütte " adı verilen cam atölyelerde rengi yeşile çalan "orman camı " üretimi yaygınlaştırıldı. Buralarda genellikle bardak üretildi.
Cam sanatının gelişmesinde en önemli merkez Venedik veya Murano oldu. Venedik usulü cam üretimi 15'inci ve 16'ncı yüzyıllarda tüm Avrupa'ya özellikle de Almanya'ya yayıldı. Cam endüstrisinin bugünkü anlamda gelişmesinde 19'uncu ve 20'nci yüzyıllardaki bilimsel ve teknik gelişmelerin büyük rolü olmuştur.