Arama
2020 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin sahipleri
Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan kişilere verilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri bugün sahiplerini buldu. Edebiyat alanında, Fikriyat yazarlarından İbrahim Tenekeci ödüle layık görüldü. Peki, ödülün diğer sahipleri kimler? Bu isimler, kültür ve sanat hayatımıza ne tür katkılarda bulundu? İşte 2020 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nin sahipleri…
Mehmet Çebi kimdir?
📌Mehmet Çebi, 1968 yılında İstanbul Süleymaniye'de doğdu.
📌Namık Kemal ilkokulundan sonra Bakırköy İmam Hatip Lisesinden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyal Siyaset Bölümünde master yaptı.
📌1990 yılından itibaren kurmuş olduğu Çebi Antik Şirketi ile profesyonel olarak sanat eserleri ve antika alım satımına başladı. 2000'li yılların başında İstanbul Antik Sanat Müzayede Evi ve Galerisi'ni kurarak sanat faaliyetlerine devam etti.
✅Hat Sanatı ve Çağdaş Hilye-i Şerifler ile ilgili olarak koleksiyonlar oluşturdu. Yurt içi ve yurt dışında konuyla ilgili 30 adet en büyük sergi ve tanıtım organizasyonlarını üstlendi.
Çebi, doğduğu semte yıllar sonra anlamlı bir hediye bıraktı. 2015 yılında kurmuş olduğu İstanbul Sanat ve Medeniyet Vakfıyla dünyadaki ilk olan Hilye-i Şerif ve Tesbih Müzesi'ni Süleymaniye'de açtı.
📌Mehmet Çebi, sanat aşkını büyük oranda öğrencilik zamanında Sahaflar Çarşısı'nda vakit geçirirken kazandı.
Koleksiyonun ilk parçası
✅Mehmet Çebi, sahafların yolunu tuttuğu bir gün koleksiyonun ilk parçası olacak bir esere rastladı: Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin iç içe geçmiş "Ali – Fatıma" yazılı istif levhası. Levhaya biçilmiş 700 dolarlık fiyatı taksit taksit ödemeyi teklif etti. Mehmet Çebi, koleksiyonerlik macerasının ilk parçasını işte böyle satın aldı.
📌Çebi, bütün zihnini ve ruhunu gelişmeye açmıştı. Yalnızca hat sanatı değil, özellikle Türk resmini de takibe aldı. Türk resminin klasik ve modern dönemi ile ilgilenmeye başladı.
📌Batı resminde durum ne, nerelere gidiyor diye onun da peşine gidip kıyasa ortam hazırlıyordu. Bunun için Avrupa'da müzayedelere gitmeye, müzeleri gezmeye başladı.
Çebi'nin en büyük hayali, İstanbul'da, Louvre, Hermitage, Metropolitan gibi büyük bir müzenin kurulmasıydı.
Sadettin Ökten kimdir?
📌Sadettin Ökten Yüksek inşaat mühendisi olmasına rağmen şehir ve medeniyet, özellikle de İslâm medeniyeti konularındaki entelektüel birikimiyle tanınan yazarlarımızdandır.
📌1 Eylül 1942 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Mahmut Celalettin Ökten'di.
📌1953 yılında girdiği Vefa Lisesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi'ni kazandı.
📌1964'te İTÜ İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı yıl İTÜ Mimarlık Fakültesi'ne asistan olarak kabul edildi.
📌1971–73 yıllarında ABD'de misafir doktora öğrencisi olarak bulundu.
📌1977'de doktor unvanını aldı. 1979–80 akademik yılında Belçika'da bilimsel araştırmalar yaptı. 1982 yılında doçentliğe yükseltildi. 1985'te Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne geçti.
📌1989'da profesörlüğe yükseltildi. 2004 yılında kendi isteği ile emekliye ayrıldı.
Sadettin Ökten'in kültürel hayatımızdaki yeri
📌Sadettin Ökten, yapı mühendisliği alanındaki eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerinin yanında proje düzeyinde mesleki uygulamalar da yaptı. Nurettin Topçu'nun telkinleriyle mühendis olduğunu kaydeden Sadettin Ökten, birçok başarılı işe imza attı.
📌 Çeşitli üniversitelerde Bilim Tarihi, Yapı Teknolojisi Tarihi, Kent Kültürü ve Kent Estetiği dersleri verdi.
📌Ayrıca bilim tarihi ve felsefesi, kültür, medeniyet ve sanat alanlarında özel ilgi sahibidir.
✅Halen mesleki faaliyetinin yanı sıra kültür ve sanat alanındaki ilgilerini de sürdürmektedir. Birçoğumuz Ökten'i kültür, sanat ve yaşama yazdığı yazılar aracılığıyla tanıyoruz.