Tevhid, tevekkül ve imtihan: Hz. İbrahim
Hz. İbrahim, Kur'an-ı Kerim'de kendisinden en çok söz edilen ülü'l-azm peygamberlerdendir. Tüm peygamberler gibi o da çeşitli imtihanlara maruz kalmıştı. Başta babası olmak üzere kavmini hak dine davet etmiş, ateşe atılmış, kavmini putperestlikten vazgeçiremeyince göç etmek zorunda kalmış, evladı ile imtihan olmuştu. Oğlu Hz. İsmail ile Kabe'yi inşa eden Hz. İbrahim, kendi zürriyetinden Allah'a itaat eden bir ümmet çıkması için dua etmiş; nitekim Peygamberimiz hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştu: "Ben babam İbrahim'in duası, kardeşim İsa'nın müjdesi ve annemin rüyasıyım."
Önceki Resimler için Tıklayınız
Hz. İbrahim, kavminden ayrılıp hicret ettikten sonra yaşı bir hayli ilerlemiş olduğu ve hiç çocuğu bulunmadığı için Allah'tan sâlih bir evlât ister; kendisine halim bir çocuk müjdelenir. Hz. İbrâhim'in ilk çocuğu İsmail'dir.
Hacer'i kendi rızası ile İbrahim'e veren Sâre'nin İsmâil'in doğması üzerine kıskançlığa kapılıp onlarla bir arada yaşamak istemediğini İslâmî kaynaklar da kaydeder. Allah Hz. İbrahim'den, Hacer ile İsmâil'i Mekke'nin bulunduğu yere götürmesini ister. Hz. İbrahim zürriyetinden bir kısmını Beytülharâm'ın yanına bırakır.
Hâcer ile İsmâil'i Mekke'nin bulunduğu yere bırakan ve kendisi Filistin'de yaşayan Hz. İbrahim, ilk çocuğu koşar çağa gelince onu kurban etmekle imtihan edilir. Hz. İbrahim bu imtihanı başarır ve mükâfat olarak geriden gelecekler arasında ismi ebedîleştirilir. Hz. İbrahim zaman zaman Mekke'deki Hâcer'i ve İsmâil'i ziyaret eder. Bazı rivayetlere göre Hz. İbrahim Filistin'den Mekke'ye üç defa gitmiştir.
İlk seyahatini Allah'ın buyruğu üzerine burakla yapmış, onları bugünkü Beytullah'ın bulunduğu yere bırakmıştır. Ailesini ziyaret için Mekke'ye ikinci defa gittiğinde Hâcer'in vefat ettiğini öğrenmiş, İsmâil'i de görememiştir. Kâbe'nin temellerinin yükseltilmesi emrini aldığında üçüncü defa Mekke'ye gitmiş ve oğlu İsmâil ile birlikte Beytülharâm'ı bina etmiş ve haccı ilân etmekle görevlendirilmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim'in şahsiyet özellikleri, manevî ve ahlakî nitelikleri hakkında geniş bilgi verilir. Buna göre Hz. İbrahim Hz. Nuh'un milletindendir, inananların babası, Allah'ın dostudur. Kendisine göklerin ve yerin melekûtu gösterilmiş, rabbinin emrettiği yere hicret etmiştir. Onun soyuna da peygamberlik ve kitap verilmiştir.
Allah tarafından birtakım kelimelerle sınanan Hz. İbrahim imtihandan başarıyla çıkmış, bu sayede insanlara önder (imam) yapılmıştır. Hz. İbrahim soyundan da önderler yapması için Allah'a niyazda bulunmuş, fakat ilâhî ahdin zalimleri kapsamadığı bildirilmiştir.
Allah tarafından Beytullah'ın yeri bildirildikten sonra Hz. İbrahim, oğlu İsmâil ile beraber Beytullah'ın temellerini yükseltmiş ve bir olan Allah'a adanan ilk mabed olarak Kâbe inşa edilmiş, Hz. İbrahim'den insanlar arasında haccı ilân etmesi, Beytullah'ı temiz tutması istenmiş, böylece bu kutsal mekân bütün Müslümanlar için hac yeri ve kıble yapılmıştır.
Beytullah'ın bulunduğu Mekke için dua eden Hz. İbrahim Mekke'nin emin bir şehir olmasını dilemiş, bölgeyi "haram" (kutsal) ilân ederek orada kan dökülmesini ve dışarıda câiz olan diğer bazı işlerin yapılmasını yasaklamıştır.
Nitekim Hz. İsmâil'in neslinden daha başka peygamber de gelmemiştir. "Ben babam İbrâhim'in duası, kardeşim Îsâ'nın müjdesi ve annemin rüyasıyım" hadisi de buna işaret eder.
Hz. İbrahim'in bu duasına şükran nişânesi olmak üzere Müslümanlara namazlarda "salli ve bârik" dualarını okumaları öğütlenmiştir. Kur'an'da "Yahudi yahut Hristiyan olun ki doğru yolu bulasınız" diyen Yahudi ve Hristiyanlara karşı Müslümanlardan, "Hayır, biz Hanîf olan İbrâhim'in dinine uyarız; o müşriklerden değildi" demeleri istenmektedir.