Ayetler eşliğinde ruhun hastalıkları
Allah Teala'nın azabından kaçınmak ve mümince bir yaşam sürmek isteyen Müslümanlar bu minvalde bazı eylemlere karşı mesafeli olarak ruhi hastalıklara yakalanmamaya çalışırlar. İnsan kendisini manevi olarak terbiye edemediği müddetçe Allah'ın (CC) rızasını yakalayamaz. Sizler için ruhun hastalığı olarak isimlendirilen bazı meseleleri ele aldık.
Önceki Resimler için Tıklayınız
"(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!"
Ankebût Suresi 64. Ayet
Ankebût Suresi 64. Ayetin mealini dinlemek için tıklayın
Ankebût Suresi 64. Ayet Tefsiri
◾ Putperestlerin anılan tutumu benimsemelerinin temelinde dünya tutkusunun bulunduğuna işaret edilmektedir. Aslında bu durum birçok inkârcı için de geçerlidir. Çünkü din yasalar bütünüdür; buyruk ve yasakları vardır ve bunlar insanın arzularını sınırlar. Bu noktada insan bir ikilemle karşı karşıya kalır: Aklının ve vicdanının buyruklarını nefsânî isteklerine hâkim kılanlar iradelerini inançlarıyla bütünleştirir; dinin buyruk ve yasaklarının mâkul, değerli ve uyulması gerekli ödevler olduğuna hükmederler. Nefsânî arzuları akıl ve vicdanlarına galip gelenler ise söz konusu buyruk ve yasakları birer külfet olarak gördükleri için bunların anlamsız ve yararsız olduğuna hükmederek sonuçta din karşıtı bir düşünceyi ve hayat çizgisini benimserler.
DÜNYA SEVGİSİ
◾ İnsanoğlunun dünyaya karşı duyduğu sevgi, onu manevi hazlardan ve ibadetlerden uzaklaştıran bu yönüyle de sufli beklenti oluşturan bir hazdır.
◾ Ayet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde dünyanın geçiciliğine, boş olmasına vurgu yapılmış ve ahiret hayatının asıl olduğu vurgulanmıştır.
"Oysa âhiret daha hayırlı ve süreklidir."
A'lâ Suresi 17. Ayet
A'lâ Suresi 17. Ayetin mealini dinlemek için tıklayın
A'lâ Suresi 17. Ayet Tefsiri
◾ Önceki âyetlerde kurtuluşun, nefsi ve malı arındırıp âhirete hazırlıklı gitmekte olduğu bildirilmişti. 16. âyette ise insanların genellikle geçici dünya hayatı ve zevklerini âhirete tercih ettikleri hatırlatılmaktadır. Oysa âhiret hayatı daha hayırlı, kalıcı ve sonsuzdur. Bu durum, –yüce Allah'ın rahmetinin bir tecellisi olarak– inkârcıları bir kere daha uyarmak, müminlere de böylesi yanlışlardan uzak durmaları yolunda telkinde bulunmak üzere 17. âyette vurgulu bir şekilde ifade edilmiştir.
Tefsirin devamı için tıklayın
HIRS
◾ İnsanın "ele geçirme güdüsü" olarak tarif edilebilecek olan hırs, yavaş yavaş benliği sararak kalbi ve aklı ele geçiren bir ruh hastalığı, bir sanrıdır.
◾ Resulullah'ın (SAV) hadislerinde de geçtiği gibi insanoğlu doyumsuzdur. Hırs yapmak neticede insanı kötü olana götürebileceği gibi elindekileri de kaybetmesine sebep olur.
"Eğer size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız sizin küçük günahlarınızı örteriz
ve sizi değerli bir yere koyarız."
Nisâ Suresi 31. Ayet
Nisâ Suresi 31. Ayetin mealini dinlemek için tıklayın
Nisâ Suresi 31. Ayet Tefsiri
◾ Dinin yasakladığı ve işleyenin ceza göreceğini bildirdiği davranışlara günah (Arapça'da "ism") denilmektedir. Günahlar büyük (kebâir) ve küçük (sağâir) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Küçük günahlar için Kur'ân-ı Kerîm'de lemem, büyük günahlar için ise fâhişe ve bunun çoğulu olan fevâhiş kelimeleri de kullanılmaktadır (Necm 53/32). Bu bağlamda seyyiât (tekili seyyie) kelimesinin de "küçük günah" anlamında kullanıldığı görülmektedir (seyyie hakkında bilgi için bk. En'âm 6/160). Büyük günahların tanımı ve sayısı konusunda farklı ifadeler vardır.
Tefsirin devamı için tıklayın