Kur'an-ı Kerim ve Sünnet Perspektifinde Aile İçi İlişkiler
İletişim denildiği zaman aklımıza gelen; kişiler arasındaki anlama, algılama ve değerlendirme sürecidir. En etkin yolu ise karşı tarafı dinlemekten ve algılamaktan geçmektedir. Bununla beraber aile içi iletişimin güzel olması; hava gibi, su gibi önemlidir. İletişim temelli aile, huzurun ve mutluluğun merkezi olur. Kıymetli yazarımız Fatma Bayram'ın konu aldığı "Kur'an-ı Kerim ve Sünnet Perspektifinde Aile İçi İlişkiler" bölümünden önemli notları sizler için derledik.
🔵 Kıymetli yazarlarımız Fatma Bayram, "Kur'an-ı Kerim ve Sünnet Perspektifinde Aile İçi İlişkiler"i anlattığı programında şöyle der:
"Bilmemiz gereken ilk şey 'İnsan ilişkileri hukukla yürümez, ahlakla yürür." Eğer bu iş, hukukla yürüyor olsaydı Peygamber Efendimizin (sav) zamanında aile içi problemler yaşanmazdı. O zamanlar yaşanan ve kayıtlara geçen birçok ailevi problem karşısında Peygamber Efendimizin (sav) verdiği tepkiler Kur-an'ı Kerim'de mevcuttur. Bu da demek oluyor ki, aile içinde hiçbir zaman problem yaşanmayacak değil, elbette yaşanacak. Önemli olan bu durumlar karşısında nasıl davranmamız gerektiğini bilmektir."
🔵 Bayram, bir insanın iyi olması, o kişinin herkesle anlaşabileceği anlamına gelmediğine değinir: "İki kişi, ayrı ayrı çok iyi insan olabilirler. Ancak bu kişiler bir arada geçinmek zorunda değildir. Birbirlerine uygun değillerdir. Bir ilişkide geçimsizlik varsa, bu kişilerden birinin kötü olduğu anlamına gelmez."
"İnsan içi ilişkilerde hukuk kavramı din açısından farzları yasakları temsil eder. İnsan ilişkileri hukukla yürümez dediğimiz zaman kastettiğimiz bunları hiçe saymak değildir. Bunlar elbette çok önemlidir. İletişimde hukuk kavramı insan ilişkileri sırasında çiğneyemeyeceğimiz en alt sınırları belirler. Ahlak da bunun içini doldurur."
🔵 Çoğu zaman, ilişkilerde haklılıkla mutlu olmak arasında bir seçim yapmamızı gerekir. Sonuçta kişi, bu tercihi bilinçli olarak yapıyor ve sorumluluğu da üstleniyorsa burada bir sorun yoktur.
🔵 Bir fedakârlığı Allah rızası için yapıyorsak o bizi rahatsız etmez.
🔵 Evin fiziksel yapısının bile aile içi ilişkileri etkilediğini dile getiren Bayram, "Evdeki kişi başına düşen metrekare belirli sınırın altına indiği zaman sorunlar yaşanmaya başlar. Psikolojik olarak bu konuda çalışmalar mevcuttur. Örneğin mutfak büyüklüğü ile annenin çocuğu arasındaki ilişkisini etkiler."
🔵 Evi yuva yapan en önemli şeyin ilişkiler olduğunu söyleyen Bayram, bunu nasıl anlayabileceğimizi şu cümlelerle açıklar:
"Dışarıdan koşar adımlarla eve dönmemizden ve oraya ait olmaktan gurur duyduğumuzda bunu anlarız. Kınanmadan kabul gördüğü, içinde sıcaklık ve şefkat bulduğu, ne kadar uzaklaşsa dönüp gelmek istediği yer, insanın yuvasıdır. Kişi ihtiyacını karşılayamadığı yere yuva gözüyle bakamaz. Örnek vermek gerekirse; bir çocuğun ev dağılmasın diye hiçbir zaman evde oyun oynamasına izin verilmez ise parka gittiğinde eve dönmek istemez."
🔵 "Ailede zulüm" konusuna da değinen Bayram, bu durumların büyük günahlardan biri olduğunu belirtir:
"Anne-babaya eziyet etmek ve onların ihtiyaçlarını karşılamamak büyük günahlar arasında sayılır. Ama bir de madalyonun öbür yüzü var. Bazı aile büyüklerinin, kendilerinden sonra gelen nesillere eziyet derecesinde zulüm ettiklerini onların haklarını çiğnedikleri, insan gibi hissetmelerine engel olacak derece küçümsediklerini biliyoruz.
Zulüm, bir şeyi hak ettiği yere koymamak demektir esasında. Mesela baba cüzdan gibi görülüyorsa orada haksızlık vardır. Çocuklar bir birey gibi değil de istenilenin yaptırılabileceği bir mal gibi görünüyorsa bu ebeveynlik değil zulüm etmektir ve büyük günahlar arasında görülür."
"Bir evin içinde huzur ve barışın korunmasında sadece o evde yaşayanlar sorumlu değildir. Birinci dereceden yakınlar, o aileye girip çıkan eş dostlar; bahsi geçen yuvayı şeytani yıkıcılıklardan kurtarmak için her türlü girişimde bulunmak zorundadır."
🔵 Ailede ilişkilerin hedefi, huzur bulmaktır. Temelinde ise meveddet ve dostluk yer alır. Ancak sevgi, aşk veya bağlılık değildir. Sevgi bir davranıştır. Gösterilmediği sürece yok sayılır.
