Kredi kartıyla kurban alınır mı? En çok merak edilen dini sorular...
Bir Müslüman'ın İslam'a uygun bir hayat sürmesi için belirli kuralları ve yükümlülüklerini bilmesi gerekir. Bunun için de iki temel kaynağa başvurulur: Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin (sav) sünnetleri. Yapılan her iş farz, sünnet, vacip gibi dini hükümleri kapsadığından Müslümanlar hayatının her alanına İslam'ın ışığında bakması gerekir. Bundan dolayı da her mümin günlük hayatta kendisine gerekli olan dini bilgileri öğrenmesi farzdır. Peki, zekâttan hangi borçlar düşer? Abdest alırken belli duaları okumak şart mıdır? Nikâh esnasında kadın boşanma hakkı talep edebilir mi? Kredi kartıyla kurban alınır mı?
📌Din İşleri Yüksek Kurulu Eski Başkanı Dr. Hüseyin Karapınar'ın belirttiğine göre bazı şartlar dâhilinde kredi kartı kullanılabilir. Bunlar, kredi kartı ile yapılan alışverişin vadesinde ödenmesi ve faize bırakılmamasıdır. Bu şartlar dâhilinde ekmekten kurbana kadar her şey kredi kartıyla alınabilir.
📌Diyanet'in fetvasına göre kurban kesmekle mükellef olan mümin, kurbanlık hayvanı nakit olarak alabileceği gibi kredi kartıyla tek çekim veya vadeli olarak da alabilir. Bedelin kredi kartıyla ödenmesi kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez. Fakat kredi kartı borcunu, ödeme tarihinde ödenmesine ve gecikmenin neden olacağı faizli işleme düşmemeye dikkat edilmelidir.
(x) Vav Tv'de yayınlanan "İslam'ın Işığında Günümüz Meseleleri"
programını izlemek için tıklayın
📌Kredi kartıyla vadeli olarak kurban alırken, vadeyi bankanın uygulaması halinde ilave bir ücret ödenirse kesilen kurban geçerli olmakla birlikte, faizli işlem sebebiyle ayrı bir günah söz konusu olacağı için bundan sakınmak gerekir.
📌Bankadan kredi çekerek kurbanlık alınmasına ise gerek yoktur. Çünkü bu şartlarda paraya faiz işlenir ve dinin haram ettiği bir faaliyette bulunulmuş olur. Dinin emrettiği bir ibadet, haram işleyerek yapılmaz.
📌Kişinin eğer parası yoksa kurban kesmekle mükellef değildir. Belli varlık sahibi olan kimseler kurban kesebilir.
📌 Kurban kesmek, âkil (akıl sağlığı yerinde), bâliğ (ergen), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan bir Müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir.
Zekât, İslam'ın belirlediği şartlarda zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder.
📌 Zekât verecek kimse, malından kul haklarına ilişkin borçlarını düşmesi gerekir.
📌 Hanefî mezhebine göre ödeme günü gelmiş veya gelmemiş olan borçlar bu konuda aynı hükme tâbidir.
📌Şâfiî mezhebinin görüşüne göre ise hiçbir borç, zekâta tâbi olan malların hiçbirisinden düşülmez, dolayısıyla borçluluk hâli zekât vermeye engel değildir (Nevevî, el-Mecmû', V, 344).
📌 Günümüzde ödeme planı uzun bir takvime bağlanmış olan ve ileriki yıllarda düzenli olarak ödenecek olan kamu, TOKİ, kooperatif, kredi türü borçlar, bütünüyle zekât malından düşülmemelidir. Çünkü bu ödeme takvimleri 10-20 yıllık çok uzun vadeleri kapsar. İnsanlar bu borçları hemen o yılda ödeme durumuyla karşı karşıya kalmamaktadırlar.
📌 Diyanet'in fetvasına göre zekat verecek kimseler mallardan, sadece "o zekât yılına ait olan birikmiş borçlar, vadesi o yıl içinde dolmuş veya dolacak olan ve dolayısıyla o zekât yılı içinde hemen ödenmesi gereken borçlar" düşülmelidir. Zira zekât, yıllık bir ibadettir.
📌 Din İşleri Yüksek Kurulu Eski Başkanı Dr. Hüseyin Karapınar, toprak mahsullerinde zekâtın düşülmesi noktasında ihtilaflar olduğunu belirtir. Toprak mahsullerinde daha çok verim alınması için yüklenilen borçlar, elde edilen ürünlerden düşülür.