Arama

Kalem suresi tefsiri ve meali

Kur'an-ı Kerim'de Allah Teala'nın üzerine yemin ettiği eşyalardan birisi de kalemdir. Resulullah (SAV) Efendimizin nübüvvetine, ahiret hallerine, kafirler ve müminlerin akıbetine dikkat çeken Kalem Suresi adını ilk ayetteki "el-Kalem" kelimesinden alır. Nun Suresi olarak da bilinen ve mushaf sıralamasında altmış sekizinci sırada olan sure, Mekke döneminde nazil olmuştur. İşte, Kalem suresi tefsiri, fazileti ve meali...

Kalem Suresi 1-7. Ayet Tefsiri

◾ Sûrenin başında bulunan "nûn" harfi, "hurûf-ı mukattaa"dan olup bu tür harflerin ilk inenidir. Bakara sûresinin ilk âyetinde bunlar hakkında geniş bilgi verilmiştir. Mekke müşrikleri şair, kâhin ve sihirbazların cinlerden bilgi ve ilham aldıklarına inanırlardı. Hz. Peygamber'in de onlar gibi cinlerin etkisi altına girdiğine ve söylediklerinin ona cinler tarafından telkin edildiğine inandıkları için ona şair, kâhin, sihirbaz ve mecnun diyorlardı (krş. Hicr 15/6; Tûr 52/29-30; Müddessir 74/24 ve bu sûrenin 51. âyeti). Bu sebeple Allah Teâlâ kaleme ve kalem ehlinin yazdığı satırlara yemin ederek onun, iddia edildiği gibi mecnun olmadığını, aksine Allah'ın lutfuna yani peygamberlik gibi bir şerefe erdiğini ifade buyurdu (Şevkânî, V, 308).

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Kalem Suresi 8-9. Ayet

﴾8﴿ Şu halde seni yalancılıkla itham edenlere boyun eğme!

﴾9﴿ İstedikleri şudur: Sen tâviz veresin ki, onlar da tâviz versinler.

Kalem Suresi 8-9. Ayet Tefsiri

◾ Resûlullah'ın şahsında bütün müminlere hitap edilerek peygamberi yalancılıkla itham eden ve hakkı yalan sayanlara boyun eğmemeleri, onların iradelerine teslim olmamaları istenmektedir. Çünkü inkârcılar Hz. Peygamber'in ahlâkî prensipler ve mânevî değerler konusunda tâviz vermesini, bu anlamda uzlaşmacı davranmasını ve İslâm'ın kendilerine ters gelen, çıkarlarıyla çatışan yönlerinin bırakılmasını istiyor; buna karşılık kendilerinin de tâviz vereceklerini ve ona engel olmayacaklarını söylüyorlardı.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Kalem Suresi 10-16. Ayet

﴾10-14﴿ Olur olmaz yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp iğneleyen, durmadan laf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günahkâr, huysuz ve kaba, üstelik karakteri bozuk kimselere, serveti ve çocukları var diye sakın boyun eğme.

﴾15﴿ Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, "Öncekilerin masalları!" der.

﴾16﴿ Yakında onun alnına (cehennemlik) damgasını vuracağız!

Kalem Suresi 10-16. Ayet Tefsiri

◾ Müşriklerin ileri gelenleri hakkında inen bu âyetler, onların genel karakterlerinin güzel bir özetidir. "Ne idüğü belirsiz" diye çevirdiğimiz 13. âyetteki zenîm kelimesine müfessirler "bir toplumdan olmadığı halde onlara yamanmış olan, babası bilinmeyen, kötülüğü ile tanınan, lüzumsuz kimse, faydasız şey" anlamlarını vermişlerdir (bk. Râzî, XXX, 84-85). Zenîm kelimesinin burada özellikle günah işlemekten, haksızlık yapmaktan, zarar vermekten utanıp çekinmeyecek kadar tabiatı bozulmuş, insanlığını kaybetmiş, bu anlamda soysuzlaşmış kişiyi ifade ettiği söylenebilir. Bu âyetlerde Hz. Peygamber ve ona iman edenler uyarılarak anılan kötü niteliklerin tümünü veya bir kısmını taşıyan kimseye mal ve oğulları var diye yani zengin ve güçlü olduğu için boyun eğmemeleri istenmektedir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN