Haram ile helali en iyi bilen sahabi: Muaz bin Cebel
Peygamberimizin (SAV) haram ile helali en iyi bilen kişi olarak gösterdiği Muaz bin Cebel, hayatını İslam'a adamıştı. İnsanlara iyi ve hayırlı olanı öğrettiği, kuvvetli bir imana sahip olduğu için sahabeler tarafından Hz. İbrahim'e benzetilirdi. Aynı zamanda Resulullah'ın (SAV) kendilerinden Kur'an öğrenilmesini tavsiye ettiği 4 kişiden biriydi. Peki, Peygamber Efendimiz (SAV) Muaz bin Cebel'e hangi tavsiyelerde bulundu?
Önceki Resimler için Tıklayınız
📌İbn Abbas'dan (ra) nakledilmektedir: Resulullâh (sav) Muaz'ı Yemen'e gönderdiğinde ona şöyle dedi:
"Sen ehl-i kitap bir kavme gideceksin. Onları ilk olarak Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun elçisi olduğuna şehadet etmeye çağır! Şayet bu söylediğine itaat ederlerse onlara Allah'ın gündüzünde ve gecesinde olmak üzere beş vakit namazı farz kıldığını haber ver. Şayet bu söylediğine itaat ederlerse Allah'ın onlara zenginlerinden alınıp fakirlerine verilecek bir zekâtı farz kıldığını haber ver. Onların mallarının değerli olanlarını almaktan da sakın. Mazlumun bedduasından sakın çünkü onunla Allah arasında perde yoktur."
(Buhârî, "Zekât", 24/63)
Muaz bin Cebel (ra) "Ya Resulullah bana bir tavsiyede bulunur musun?"diye ricada bulundu.
Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:
Resûl-i Ekrem Efendimiz, "Her ne halde ve nerede olursan ol, Allah'tan kork!" buyurdu.
Hz. Muaz, "Ys Resulullah! Bana biraz daha tavsiyelerde bulun." dedi.
Allah Resulü bu sefer, "Günahın arkasından hemen iyilik ve hayır yetiştir ki, onu yok etsin!"
Hz. Muaz, "Ya Resulullah! Bana tavsiyelerini arttır." diye dileğini tekrarladı.
Peygamber Efendimiz, "İnsanlara, güzel ahlâk ile muamelede bulun" buyurdu.
Resûl-i Ekrem Efendimizin, Hz. Muaz ile beraberinde gönderdiği Ebû Mûsa el-Eşarî'yi uğurlarken de son tavsiyesi şu oldu:
"Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız! Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilafa düşmeyin!"
(Buharî, 3:72)
📌Görevini ifa etmesi için gönderilen Muaz'ın (ra) kaç kez Yemen'e gittiği kesin değildir. Osman bin Affan'dan nakledildiğine göre Hz. Peygamber Muaz'ı Yemen'e gönderdikten sonra elinde gümüşten yapılmış ve üzerinde Muhammedü'r-Rasûlüllâh yazan bir yüzükle Medine'ye döndü.
📌Resulullah (sav) Muaz'a, "Bu yüzük de ne?" diye sorunca "Ya Resulullah ben insanlara mektuplar yazıyordum ve onu bu yüzükle mühürlüyordum" dedi. Hz. Peygamber, "Yüzükte nakşedilmiş olan nedir?" diye sordu. Muaz (ra) da: "Muhammedür'r-Rasûlüllâh yazılıdır" dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sav): "Yüzüğüne varıncaya kadar Muaz'ın her işini onaylıyorum" buyurdu. Sonra yüzüğü ondan aldı ve mühür olarak kullandı.
(Müslim el-Kureşî, Abdullah b. Vehb b. Müslim el-Kureşî (v. 197/813)
📌 Muaz bin Cebel (ra) şöyle anlatır:
Ben bir yolculukta Peygamber'in (sav) beraberindeydim. Bir gün yolda seyir halinde iken ben O'nun yakınında bulundum ve: "Ya Resulullah (sav)! Beni cennete dâhil edecek ve cehennemden uzaklaştıracak bir ameli (hayırlı iş) bana bildir." diye ricada bulundum. O (sav) "Sen cidden büyük bir şey istedin ve şüphesiz o şey, Allah'ın muvaffak kıldığı kimseye kuşkusuz kolaydır: Allah'a kulluk ederek O'na hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namazı dosdoğru eda edersin, zekâtı ödersin, Ramazan orucunu tutarsın ve Kâbe'yi hac (tavaf) edersin." buyurdu. Sonra: "Dikkat et, sana hayır kapılarını gösteriyorum: Oruç (günahlara -azaba karşı) bir kalkandır. Sadaka da suyun ateşi söndürdüğü gibi günah(ın alevini)ı söndürür. Adamın gece ortasında namazı (Salih müminlerin sembolüdür)" buyurdu.
Sonra şu ayetleri okudu; "Onlar (geceleyin namaz kılmak için) yataklarından kalkarlar, korkarak ve ümitvar olarak Rablerine yalvarırlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır yollarına harcarlar. Artık işledikleri salih amellere karşılık onlar için göz aydınlığı olarak saklananı hiç kimse bilemez." (Secde: 16-17) Daha sonra Resul-i Ekrem (sav): "Bilmiş ol ki sana işin başını, diğerini ve zirvesini haber veriyorum: (O da) Allah yolunda mücahede etmendir" buyurdu. Bundan sonra, "Şu anlattığımın hepsine sahip olmanın dönüm noktasını sana haber vermeyeyim mi?" buyurdu. Ben: "Haber ver" dedim. Bunun üzerine O, (mübarek) dilini eliyle tuttu ve sonra: "Şunu (yani dilini) aleyhinde (bulunmaktan) menedeceksin" buyurdu. Ben: "Ya Nebiyallah (sav.)! Biz konuştuğumuz şeylerden dolayı gerçekten sorumlu tutulur muyuz?" dedim. O (sav): "Bu işten gafletine şaşarım Ya Muaz. Dillerinin biçtikleri (faydasız sözleri)nden başka bir şey insanları başları aşağı cehenneme düşürür mü?" buyurdu.
📌Hz. Peygamber'in vefatından bir yıl sonra Medine'ye döndü. Ebu Bekir'den Suriye fetihlerine katılmak için izin istese de Hz. Ömer, onun bilgisine ihtiyaç duyulacağı gerekçesiyle izin verilmemesini telkin etti. Fakat halife, şehit olmak isteyen kimseyi engellemeye hakkı olmadığını söyleyerek izin verdi.
📌Ecnâdeyn Savaşı ve Dımaşk'ın fethi gibi önemli savaşlarda yer aldı.
📌Hz. Ömer'in halifeliği döneminde, yaklaşık 25 bin Müslüman askerin ölümüne sebep olan Amevas taununda Suriye ordusu komutanı Ebû Ubeyde da vefat etti. Bunu üzerine halife, Muaz bin Cebel'i başkomutan tayin etti. Fakat kısa bir süre sonra ailesiyle beraber aynı hastalığa yakalanarak vefat etti. Ürdün'de kendi adıyla anılan köyde defnedildi.