İslam tarihinin en eski 20 camisi

Yayınlanma Tarihi: 14.03.2019 17:56 Güncelleme Tarihi: 26.06.2022 10:36

Dünya üzerindeki en eski mescidin Mekke'de bulunan Mescid-i Haram olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya, Resul-i Ekrem'in "ilk günden takva üzerine kurulan mescid" ifadesiyle hangi camiyi kastettiğini? Dünyanın, içinde hala ibadet edilen en eski camilerini sizler için derledik.

16/20

İmam Ali Cami / Necef, Irak

Yapım tarihi: 977

📌Irak'ın Necef kentinde bulunan İmam Ali Camii veya İmam Ali Türbesi, Resul-i Ekrem Efendimizin amcasının oğlu, damadı ve dördüncü İslam halifesi olan Ali ibn Ebu Talib'in defnedildiği yerdir.

977 yılında Ali'nin mezarı üzerine inşa ettirilmiş, bir yangında tahrip olduktan sonra Selçuklu hükümdarı Melikşah tarafından 1086 yılında yeniden inşa edilmiş ardından 1500 yılından sonra Safevi Şahı I. İsmail tarafından bir daha yapılmıştır.

17/20

Atiq Camii / Awjila, Libya

Yapım tarihi: 1101

📌 Libya'nın doğusunda Sahra çölü içindeki Sirenayka bölgesinde bir vaha köyünde bulunan Atiq Cami, alışılmadık konik kubbesi ile bölgenin en eski yapısıdır.

12'inci yüzyıldan kalan cami, ışık ve havalandırma sağlamak kerpiçten ve kireç taşından yapılmıştır.

18/20

Fakr ad-Din Camii / Mogadişu, Somali

Yapım tarihi: 1269

📌 Fakr ad-Din Camii Somali'nin en eski camisidir. Başkent Mogadişu'nun Hamar Weyne isimli en eski yerleşim yerinde bulunuan cami 1269 yılında Mogadişu Sultanlığı'nın ilk sultanı Fakr ad-Din tarafından yaptırtılmıştır.

19/20

Arba’a Rukun Camii / Mogadişu, Somali

Yapım tarihi: 1269

📌Fakr ad-Din Cami'sinden sonra Somali'nin en eski 2. camisidir ve yine başkent Mogadişu'da yaptırılmıştır.

13'üncü yüzyılda yapılan Arba'a Rukun cami o günden bu yana Müslümanlar tarafından aktif olarak kullanılıyor.

20/20

Kazimar Büyük Camii / Madurai, Hindistan

Yapım tarihi: 1284

📌Kazimar Büyük Camii, 13. yüzyılda Umman'dan gelip toprak satın alan ve Resul-i Ekrem'in soyundan gelen Kazi Syed Tajuddin tarafından yaptırıldı.

Madurai'deki ilk Müslüman ibadet yeri olan cami, yaşamı boyunca Syed Tajuddin tarafından yönetildi, ardından çocukları ve torunları tarafından kuşaklar boyunca idaresi sürdürüldü.