Yoksul ve umutsuz insanların hikayesi İnsancıklar'dan hüzün dolu alıntılar
Dostoyevski'nin dünya edebiyatına ilk armağanı olan İnsancıklar yayımlandığında büyük övgüyle karşılanmış, edebi bir dehanın habercisi olarak görülmüştü. Sizler için, Dostoyevski'nin yalın bir anlatımla; yoksulluk, dostluk ve sanat sevgisi gibi temalarla örülü romanı İnsancıklar'dan hüzün dolu alıntıları derledik.
"Anıların güzel olanları da, kederli olanları da insanı hep hüzünlendirir."
Dostoyevski'nin ilk romanı olan İnsancıklar yayımlandığında büyük övgüyle karşılanmış, edebi bir dehanın habercisi olarak görülmüştü.İnsancıklar, St. Petersburg'da bir devlet dairesinde çalışan orta yaşlı ve alçak gönüllü kâtip Makar Devuşkin ile uzaktan akrabası, yirmili yaşlarının başında genç bir kadın olan Varvara Dobroselova arasındaki mektuplaşmalardan oluşan bir eserdir. Dostoyevski'nin henüz 24 yaşındayken kaleme aldığı; yoksulluk, dostluk ve sanat sevgisi gibi temalarla örülü bu roman, dönemin eleştirmenlerince adeta göklere çıkarılarak yazarın edebiyat çevrelerine bir yıldız gibi girmesini sağlamış ve çok parlak bir "toplumsal roman" olarak nitelendirilmişti.
"Hatıralar mutlu olsun, kederli olsun, hep acı verir; en azından benim için öyle; ama bu acı tatlı bir acı. Ve kalp ağırlaştığı, daraldığı, sıkıldığı, kederli olduğu zaman, o zaman hatıralar onu tıpkı sıcak bir günün ardından gelen rutubetli bir gecede çiy damlalarının zavallı, kurumuş, gündüz vakti sıcaktan kavrulmuş çiçeği canlandırması gibi aydınlatıp canlandırır."