Arama

Türk edebiyatına pitoresk bakış

Bugün teknolojinin gelişmesiyle beraber görüntü ve yazıyı birbirinden ayrı düşünemez olduk. Bu ifade ortaklığının tarihine dönüp bakığımızda hem faydacı hem de estetik kaygılar görürüz. Sanat kaygısıyla güzel manzaraların yazıya aktarılırken bir tablo gibi tasvir edilmesi pitoresk olarak tanımlanır. Farklı disiplinlerde başka anlamlara bağlansa da pitoresk, çoğu zaman güzel ve esrarengiz çağrışımlar için kullanılmıştır. Bu çok yönlü kavramı Türk edebiyatı bağlamında örneklerle ele aldık.

🔹 Fransızca ya da İtalyancadan dilimize geçtiği düşünülen pitoreskin kısa tanımı, görünüşü bir tablo konusu olmaya değecek güzellikte olan görüntüdür.

🔹Şiirde ise bu ifade resim gibi tasvir etme, betimleme anlamında kullanılmaktadır.

🔹Attila Özkırımlı, Açıklamalı Edebiyat Terimleri Sözlüğü'nde pitoresk terimini "Resim gibi olan, resimsi. Anlatımda özellikle tasvirlerde resim etkisi uyandıran renklilik, canlılık için kullanılır" şeklinde açıklar.

🔹Bir başka ifadeyle pitoresk; anlatım tekniklerinin çeşitlendiği ve duyguların, düşüncelerin görünür kılındığı tablo gibi sözcüklerle resim çizme sanatı olarak tanımlanabilir.

🔹Klasisizmin kurallı halinden sıyrılan romantizmde, özgür ruh vurgusu yapılmış, kaidelerden koparak duyguların içten geldiği gibi ifade edilmesi söz konusu olmuştur. Bu yönleriyle pitoresk ve romantizm birbirinden ayrı düşünülemez.

🔹"Türk edebiyatında tasvircilik eğilimi Servet-i Fünun'dan önce resim altına şiir yazma cereyanı ile başlamıştır." (Kaplan, 1953, s. 16) ve Mehmet Kaplan'a göre Servet-i Fünun neslinin üslupta yaptığı en önemli yenilik sıfat inkılabıdır.

«Yeşil dikenler içinden, yosunlu bir yardan
Sukût eder gibi indik kenâr-ı deryâyâ.
Yağardı sâhili tezyîn eden ağaçlardan
Sadefli kumlara titrek, rakîk bir sâye.
Bu gölgelikti Sezâ'nın sedîr-i müntehibi
Hayâlini buradan mezcederdi dalgalara.
Uzakta, Heybeli'nin tâ ucunda, martı gibi
Küflâde-bâl-i tenezzühdü bir beyaz kotra.
Güneş, tulû'a henüz başlamış kadar mahmûr,
Pamuk bulutların üstünde eyliyordu huzur…»

(Tevfik Fikret, Seza)

🔹Tevfik Fikret "Seza" şiirinde bir tabiat manzarasıyla karşımıza çıkar. Yeşil dikenler içinden, yosunlu bir yardan denizin kenarına inilmiştir. Sahili süsleyen ağaçlardan sedefli parlak kumlara titrek ince bir gölge yağacaktır. Bu gölgelik Seza'nın beğendiği gölgeliktir, buradan hayalini dalgalara katacaktır. Bu tabiat tablosunun uzağında Heybeli'nin tam ucunda, martı gibi kanat açmış bir beyaz yelkenli yer almaktadır. Güneş, doğmaya başlamamış kadar mahmurdur ve pamuk bulutların üstünde huzur eyliyordur.

Türk Şiirine Aynadan Bakmak

🔹 Mehmet Kaplan'a göre Tevfik Fikret'in şiirlerinde pitoresk üslup bir araç iken Cenap Şehabettin'in şiirlerinde amaç haline gelir. Tevfik Fikret'te gördüğümüz pitoresk endişe, Cenap Şehabettin'de bulunmaz. O, gerçekten de kelimelerle tablo çizmek için pitoresk üslubu benimsemiştir.

🔹Elhan-ı Şita şiirinde de Cenap Şehabettin'in gerçekten kar yağarken yaşanan o büyülü dakikaları tablolaştırdığını görürüz.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN