Arama

Türk Dilinde 3 Asım

Türk dili ve tarihi sahalarında takdire şayan çalışmalara imza atmış 3 Asım vardır. Bu isimler, Mütercim Asım Efendi, Ömer Asım Aksoy ve Necip Asım Yazıksız'dır. Ömürlerini ilme adamı önemli şahsiyetler Türk dilinin gelişimi, edebiyatı, tarihi ve diğer dillerle etkileşimi başta olmak üzere birçok meseleyi ele almışlardır. Üç ismin dil dışındaki ortak özelliklerinden birisi de Antepli olmalarıdır.

💠 Antep vergi dairesinde mutasarrıflık görevinde bulunan Battalzade Mehmed Nuri Paşa'nın yanında divan katipliğine başladı. Görevini yürüttüğü sırada Nuri Paşa, Rus Savaşı'na katılması amacıyla vekilini görevlendirdi, ancak vekil kendisine ihanet ederek kaçtı. Düşmanlarının da kışkırtmalarıyla padişahın tepkisini üzerine çeken Paşa, idam ile yargılandı.

💠 Yanında katip olarak çalıştığı paşanın itibarının zedelenmesi sebebiyle Asım Efendi, Kilis'e kaçmaya karar verdi. Bu sebeple bütün varlığını kaybetti ve geçim sıkıntısını derinden hissetti. Kısa bir süre burada konakladıktan sonra 1790 yılında İstanbul'a göçtü.

Anlamlı bir hayata geçişin yolu: Kitap okumak

💠 İstanbul'a yerleştikten sonra üzerine profesyonel olarak çalıştığı Tıbyan-ı Nafi der Terceme-i Burhan-ı Kati isimli eserin tercümesini dönemin padişahı III. Selim'e sundu. Böylelikle sultanın gözüne girmeyi başaran Asım Efendi, ilim çevrelerinde olumlu bir izlenime sahip oldu. Hatta Sultan tarafından mektup yazma işleriyle ilgili namenüvislik, sefaret ve vekayi tahriri görevlerine getirildi.

💠 Çalışmalarından memnun kalan Sultan, Asım Efendi'yi bir medreseye atadı ve ona maaş bağladı. Padişah tarafından kendine sağlanan imkanlar neticesinde çalışmaları yoğunluk kazanan Asım Efendi, Siyer-i Halebi adlı Arapça bir eseri Türkçe'ye tercüme etti. Ardından sırasıyla Tuhfe-i Asım ve Şerh-i Siyer-i Halebi eserlerini yayınladı.

💠 1801 yılına gelindiğinde Molla Gürani Mescidi'nde derler vermeye başladı. Altı yıl boyunca bu görevi ifa eden Asım Efendi, 1807 yılında vakanüvis olarak görevlendirildi. 1819'da vebaya yakalanıp vefat edinceye değin vakanüvisliğe devam etti.

Divanyolu'ndaki 4 medrese

💠 Farsça ve Arapça dillerinden Türkçe'ye çevirdiği eserler dolayısıyla kendisine mütercim unvanı verilen Asım Efendi, sözlükçülük sahasında adından sıkça söz ettirdi.

💠 Vakanüvislik görevini yürüttüğü esnada tarihçi yönünü de ispatladı. Asım Efendi kendisini ilme adadı, geriye birbirinden değerli eserler bıraktı.

💠 Eserlerini; Burhan-ı Katı' Tercümesi, Kamus Tercümesi, Tarih, Tuhfe-i Asım, Makale-i İstibsar-amiz, Merahu'l-meali fi şerhi'l-Emali, ve Terceme-i Siyer-i Halebi şeklinde sıralamak mümkün.

  • 5
  • 11
Ömer Asım Aksoy
Ömer Asım Aksoy

💠 Mütercim Asım'a nispetle daha yakın bir tarihte, 20. yüzyılda yaşamış olan Ömer Asım Aksoy, Türkçenin özleşmesi yolunda verdiği çalışmaları ile tanındı. Mütercim Asım gibi o da Gaziantep'te dünyaya geldi ve eğitimine burada başladı. 1916 yılında Antep Ticari İdadisi'nden mezun olup memurluğa başladı.

💠 Yaklaşık üç yıl memur olarak çalıştıktan sonra İstanbul'a giderek Tıp Fakültesi'nde tahsil görmeye başlamıştır. Ancak ülke genelinde süregelen işgaller sonucu başlayan Milli Mücadele'ye katılmak için Antep- Maraş bölgesine geri döndü. Arkadaşlarıyla birlikte mücadelede aktif rol aldı.

Milli Mücadele'nin tıbbiyeli kahramanları

💠 Milli Mücadele'ye katkı sağlamak için gittiği memleketinde bir süre kalmaya karar verdi. Bu esnada öğretmenlik, müdürlük ve yazarlık gibi çeşitli işlerde çalıştı. İstanbul'da yarım bırakmak durumunda kaldığı üniversite eğitimine devam etmek amacıyla 1925 yılında İstanbul'a gitti.

💠 Geçen zaman içinde uzmanlaşmak istediği alanı gözden geçiren Asım Aksoy, Hukuk Fakültesi'ne girmeye karar verdi. Böylece 1928 yılında, 30 yaşında iken Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Gaziantep'e dönerek kısa bir süre Nizip Cumhuriyet Savcısı olarak çalıştı, ancak çeşitli sebeplerle istifa ederek avukatlık yapmaya başladı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN