Polisiye romanın kraliçesi'nden okunması gereken 10 kitap
Dünya edebiyatının ünlü dedektif romanı yazarı Agatha Christie, yazdığı romanlarla, oluşturduğu ünlü karakterlerle ve sırrı çözülemeyen olaylarla adından söz ettirdi. Her kitabı okurların ilgisini çeken ve dünya edebiyatında sarsılmaz bir konum edinen Agatha Christie'den okumanız gereken 10 kitabı sizler için derledik.
"Siz ufak ayrıntılardan önemli sonuçlar çıkaran bir tür Sherlock Holmes'sünüz değil mi? "
Her dedektifin, ister kadın olsun ister erkek, kendine özgü bir araştırma yöntemi vardır. Parker Pyne, Pollensa Koyu'ndaki Sorun adlı öyküde sorunu çözerken insan doğasına ilişkin sezgilerine güvendi. O sırada Harlequin Çay Takımı'nda Bay Satterthwaite, ilhamı gizemli Bay Quin ile işbirliğinde arardı. ''Sarı İris'' adlı öyküde ise Hercule Poirot, esrarengiz birinin yaptığı cinayet teşebbüsünü telefondan öğrendi. Birbirinden farklı ve sıra dışı öyküleriyle dikkat çeken Cinayet Randevusu'nda Agatha Christie'nin kahramanları yine olağanüstüdür.
"Deneyimlerime dayanarak söylemek isterim ki, bela arayan belasını bulur, ne arıyorsan onu bulursun."
İflah olmaz bir uyku bağımlısı olduğunu kanıtlayan Gerry Wade'e, arkadaşları bir şaka yapmak isterler. Sekiz çalar saatin sabah 6.30'dan başlayarak art arda çalması planlanır. Ancak sabah olduğunda saatlerden birinin kaybolduğu ve yapılan şakanın istenmeyen trajik sonuçlara yol açtığı görülür.
Chimneys Köşkü'nde dört yıl aradan sonra bir cinayet daha işlenmiştir ve bu son olmayacaktır. Cinayet mahallinde yedi çalar saatin bulunması ve kurbanların ağızlarından dökülen son sözlerin "Yedi Kadran" olması tesadüfi değildir. Tüm bilinmezler düğümü bu iki sözcükte saklıdır. İşi çözmek ise Başmüfettiş Battle ve arkadaşlarına düşer.
''İnsanların çoğu kez tam gözlerinin önündekini görmemeleri çok ilginç.''
Dışişlerinde gelecek vaat eden saygın bir diplomatın karısı olan Clarissa, sürekli düş kurmakta ve varsayımlar üretmektedir. Yine bir gün, "Aşağıya indiğimde kütüphanede bir ceset bulursam ne yaparım?" diye düşünür. Sonunda ne yapacağını görme şansını yakalar, bir ceset bulur… hem de evinin salonunda. Onu ortadan kaldırma çabası içinde, evindeki konuklardan kendisine destek vermelerini ve suç ortağı olmalarını ister. Ancak tam da cesedi yok edip, katili araştırma çabalarına giriştikleri sırada bir polis müfettişi çıkagelir ve bu gizem dolu olayların başlangıcı olur.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
''İnsanlar yalanlara gerçeklerden daha kolay inanır.''
Her birinin gizledikleri ve korktukları sırları olan on kişi, Zenci Adası'ndaki ıssız bir malikâneye davet edilirler. Ancak malikâneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir, ev sahibi ortalarda yoktur. Geçmişlerindeki karanlık sırlardan başka hiçbir şeyleri olmayan bu insanlar adada mahsur kalmışlardır. Konuklar bir süre sonra gizledikleri sırları birbirlerine anlatırlar. Teker teker ölmeye başlarlar...
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
"İnsan yalnızca bir kez genç olur."
Sıradan bir günde, her şeyin olması gerektiği gibi olduğu bir anda inanılmaz bir olay yaşanır. Yan yana gelen iki trende ancak korku filmlerinde rastlanacak türden bir cinayet vakası yaşanmaktadır. Tüm bunların tek tanığı bir kadındır. Elspeth çaresizlik içinde baktığı vagonun penceresinden bir adamın bir kadının boğazını hunharca sıktığını görür. Zavallı kadının bir süre sonra cansız bedeni yere yığılır ve o anda tren hareket eder. Bu düğümü çözebilecek tek kişi Jane Marple' dan başkası değildir. Belki de Elspeth' e inanacak tek kişi odur. Çünkü ortada ne şüpheli, ne başka tanık, ne de ceset vardır.