Henri Bergson'un edebiyatçılarımızı etkileyen görüşleri
Henri Bergson, geçtiğimiz yüzyılın en önemli felsefecilerinden biriydi. Katı pozitivist yorumların hakim olduğu bir dönemde, aklın yerine sezgiyi koyarak felsefe dünyasında çığır açtı. Zaman konusundaki düşünceleri ile insani değerlerin önemini vurguladı. Fikirleri edebiyatımızda da büyük bir yankı uyandırdı. Tanpınar bu etkiyle, "Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında..." dizelerini kaleme aldı. Peki, edebiyatımızda Bergson etkisi nasıl gelişti? Hangi edebiyatçılarda bu etkinin izleri belirgin şekilde eserlerine yansıdı?
Önceki Resimler için Tıklayınız
Bergson hakkında yazılar kaleme alan ilk isim Mustafa Şekip Tunç'tu. Tunç, Henry Bergson üzerine eserleriyle tanınan psikolog ve felsefeciydi.
📌Ziya Gökalp'in pozitivist sosyolojisine karşı derginin Bergsoncu çizgisinin belirginleşmesinde, Tunç'un kaleme aldığı elliye yakın yazının önemli bir payı vardı. Bu yazılarında maddî ölçülere karşı mâneviyatın, niceliğe karşı niteliğin ve bir diriliş anını ifade eden hayat hamlesinin sonucu olarak gördüğü Millî Mücadele'yi destekledi.
Bergson tesiri Dergah dergisinin kurucusu ve yazarı olan Yahya Kemal'i de fazlasıyla etkiledi. Fransız filozof Bergson'un "süreklilik" fikri etkisi, "Kökü mazide olan bir atiyim..." diyen Yahya Kemal'de "imtidad" kavramıyla tezahür etti.
İmtidad:
Sözlüğe göre "imtidâd" kelimesi Arapça "medd" (yaymak, döşemek, uzatmak) kavramından gelmekte olup, uzama, uzanma, uzayıp gitme, uzun sürme anlamındadır. Bir diğer anlamı ise "mekân, uzam"dır. Yahya Kemal ise imtidadı tarihi süreklilik içinde ele almak olarak açıklar.
📌Bergson felsefesinin Yahya Kemal'i etkileyen noktası duree yani "süre" fikridir. "Yahya Kemal'de öne çıkan "imtidat" (süreklilik) kavramı Beşir Ayvazoğlu'na göre onun düşüncesinin Bergsonist tarafının ip ucunu verir.
📌Şairin dağarcığında kesintisiz değişim içinde değişmeyenin devam etmesi bağlamında kullanılan imtidat ile Bergson'un "süre" fikri arasında dikkate değer bir benzerlik ve etkilenme vardır.