Arama
Geleceği tahmin eden 10 roman
Ses getiren bazı bilim kurgu kitapları, yazıldığı dönemlerden bugünleri öngörerek ölümsüz eserler kategorisine girdiler. Bu yapıtlar bazen kendimizi hiç bilmediğimiz bir dünyada bulmamızı sağladı. Olağanüstü yaratıcılıkla yazılan bu eserlerin bir kısmı gelecekte yaşanacak gelişmeleri birebir kurguluyordu. Biz de bundan yola çıkarak, sizler için bugüne kadar geleceği tahmin eden en iyi 10 kitabı derledik.
''Halkın ortalama boyu on beş santimin altında idi , bitki ve ağaç boylarında da buna göre bir oran vardı.''
Kitabın kahramanı olan Güliver ilginç ülkede esirken, her şeyin oldukça ufak olduğu bu ülkenin astrologları Mars'ın iki uydusunun olduğunu dile getirdiler. Asaph Hall 1877 yılında yaptığı keşifle Mars'ın iki uydusunun olduğunu tespit etti. Ardından ise bu iki uyduya Phobos ve Deimos adı verildi.
Bu kitapta, Gulliver'in yaptığı iki düşsel gezi anlatılıyor. Gulliver, bu gezilerinin ilkini Cüceler Ülkesi Liliput'a, ikinci gezisini ise Devler Ülkesi Brobdingnag'a yapıyor. İlk gezisinde cücelerin arasında dev gibi kalan Gulliver, ikinci gezisinde bu kez devler arasında bir cüce gibi kalıyor. Serüven dolu bu iki gezide, gerek cüceler, gerekse devler arasında hem iyi, hem de kötü insanlarla karşılaşacaksınız.
'''Dünyadaki yoksulluğun en büyük sebeplerinden biri, insanların taş yürekli olması değil, akılsız olmalarıydı.''
Nakit para yerine kullanılan kredi kartları yıllar önce bir yazar tarafından dile getirildi. Geçmişe Bakış 1888'de ABD'de yayımlandı. Amerika'da en çok satan romanlar arasında, Tom Amcanın Kulübesi ve Ben Hur'den sonra üçüncü sıraya yerleşti. Amerikan edebiyatı kategorisinde bir milyon satan üçüncü roman oldu. Kitap İngiltere, Almanya, Fransa, Avustralya, Güney Afrika, Rusya, Hindistan, Endonezya, Japonya gibi ülkelerde de büyük ilgi gördü.
Bellamy, ütopyacı yazarları fazlasıyla etkilemiş, hatta pek çoğuna doğrudan esin kaynağı oldu. Birçok düşünür onu eleştirmekle meşgul olurken, Bellamy kaleme aldığı bu roman sayesinde insanlara bir toplumda yaşamanın nasıl bir şey olacağını zihinlerinde canlandırma fırsatı sundu.
"Düşünce suçu ölümü gerektirmez, düşünce suçunun kendisi ölümdür."
George Orwell, insanların her hareketinin izlendiği ve kayıt altında tutulduğu bir dünya oluşturmayı 1949 yılında başardı. Bundan yaklaşık 70 yıl sonra ABD Ulusal Güvenlik Dairesi'nden sızdırılan belgeler insanların nasıl takip edildiğini ortaya koydu.
İngiliz yazar George Orwell'in 1949 yılında yayımlanan ve kısa sürede kült mertebesine erişmiş eseri 1984, 1949 yılında yayımlandı. Distopya türünde bir roman olan 1984, "Büyük Birader", "Düşünce Polisi", "101 Numaralı Oda", "2+2=5" gibi çeşitli terminolojileri ve kavramları günümüz lügâtına dahil etti. George Orwell kitapları arasında en çok bilinen eserdir.
2 + 2 = 5 dediklerinde bu beştir. Aksini iddia ediyorsanız, Düşünce Polisi bir gün mutlaka çalıp sizi 101 numaralı odaya götürecektir.
''Benden nefret ediyorsun, ama nefretin kendime karşı hissettiklerimle kıyaslanamaz bile.''
Frankenstein aslında doktorun adıdır ve bir canavar yaratmaya karar verir. Kitabın kahramanı Frankestein, çeşitli vücut parçalarının bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. Bu aynı zamanda bir tür organ nakli anlamına gelmektedir.
"Bilinen en eski korku romanlarından biri olan bu romanda Dr. Frankenstein bilimin ona sunduklarıyla lider rolüne bürünerek ölümsüzlüğü elde etmenin kör arzusuyla çalışmalar yapmaktadır. Mükemmelliğe doğru ulaşmaya çabalarken aslında nasıl trajik bir yolda ilerlediğini fark etmeyen sıra dışı bir zekâya sahip doktorun, çevresine ve kendisine yarattığına verdiği zararı görebilecek midir?
18. yüzyılda kaleme alınan, gotik edebiyatın ve korku türünün gözde örneklerinden birisi olan Frankenstein, sadece bir yaratığın bilim kurgu hikâyesini anlatmakla kalmaz, aynı zamanda eleştirel bir dile sahip felsefi metin olarak da okunabilir.
"...insanın gündoğumunda giyinirken düşünecek kadar bile zamanı, bir felsefe saati, dolayısıyla da melankoli saati yok."
Ray Brudbury, romanında yer verdiği ve aslında iletişim sağlayan kulak içi kulaklık fikri yıllar sonra teknoloji devleri tarafından hayata geçirildi.
Fahrenheit 451, kitap kâğıtlarının yanıp tutuştuğu ısı derecesidir. Amerikan edebiyatının ünlü yazarı olan Ray Bradbury tarafından distopya türünde bir başyapıttır. Daha sonra 1966 yılında François Truffaut tarafından sinemaya uyarlanan eserde kitapların yakıldığı, insanların totaliter liderler tarafından yönetildiği bir dünya anlatılarak, okuyucu bu dünyaya dâhil ediliyor.
Ray Bradbury sadece bilim kurgunun değil fantastik edebiyatın ve korkunun da yirminci yüzyıldaki ustalarından biridir. Bilim kurgunun iyi edebiyat olabileceğini kanıtlayan belki de ilk yazardır. Yayımlandığı anda klasikleşen, distopya edebiyatının dört temel kitabından biri olan Fahrenheit 451 ise bir yirminci yüzyıl başyapıtıdır.
Guy Montag bir itfaiyeciydi. Televizyonun hüküm sürdüğü bu dünyada kitaplar ise yok olmak üzereydi zira itfaiyeciler yangın söndürmek yerine ortalığı ateşe veriyordu. Montag'ın işi ise yasadışı olanların en tehlikelisini yakmaktı: Kitapları.