Arama

Edebiyatın sohbetiyle demlenen çay şiirleri

En koyu muhabbetlerin vazgeçilmezi olan çayın Osmanlı'ya gelişi 19'uncu yüzyıl sonlarını bulur. Osmanlı'da çay yetiştirmeye yönelik bilinen ilk ciddi girişim ise Sultan II. Abdülhamid dönemindedir. Sizler için ilkbaharı karşıladığımız bugünlerde, muhabbete samimiyetiyle karşılık veren en edebi çay şiirlerini derledik.

  • 1
  • 11
Sezai Karakoç, Çay
Sezai Karakoç, Çay

Baş köşeyi kim aldı, kime verdin?
Bir bardak soğuk su gibidir onlar
Ellerinin uzandığı her masada taş gibi bir çay.
Bizim içtiğimiz çay da çaydır.
Çarpık dudaklı, ezik gözlü allı mavili çaylar
Şehirlerden çok güneş vardır o çaylarda
O çaylar dağları bin parça eder getirir.
Yaşamayı çağıl çağıl getirir.
Dans eden bir kadının ayak bilekleri gibidir onlar
Judy Garland gibi çay, kan gibi çay
O çaylardan su içenlerin gözleri
Benim çay bardağımda senin gözlerin olur
Senin gözlerin sizin çay bardağınızda.

  • 2
  • 11
Bedri Rahmi Eyüboğlu, Bir Tane Daha
Bedri Rahmi Eyüboğlu, Bir Tane Daha

Bir ilimiz var adı Rize
Durup dururken bir bardak çay sundu bize
Rize'de çayı kim yetiştirdi Rize'de
Misisipi'ye karışan çayları öğretirler bize
Rize'de çayı kim buldu Rize'de
Kimdi o sessiz sedasız kumral kumral demlenen mübarek
adam
Adını öğretmediler bize
İşte o güzel adamdan bre şahin aman
Bir tane daha

  • 3
  • 11
Orhan Veli Kanık, Ne Kadar Güzel
Orhan Veli Kanık, Ne Kadar Güzel

Çayın rengi ne kadar güzel,
Sabah sabah,
Açık havada!
Hava ne kadar güzel!
Oğlan çocuk ne kadar güzel!
Çay ne kadar güzel!

  • 4
  • 11
Attila İlhan, Emirgan’da Çay Saati
Attila İlhan, Emirgan’da Çay Saati

çerağân sarayı'ndan büyükdere'ye
üşümek sonbaharında eski çınarların
uzadığı yerde gizlice akşamların
başlayıp adetâ kendini dinlemeye
kafeslerin ardında bol gözlü bir kadın
ansızın giydirilmiş ipek ferâceye
bir çay yalnızlığı emirgân'dan öteye
değdikçe ısındığı yaldızlı bardağın
nedîm'den yansıması tatyos efendi'ye
tenhâ bir genç kız sesiyle hicazkâr'ın
kuytularda çürüdüğü bağdadî yalıların
yorgun sarmaşıklarıyla sarkmış bahçeye

  • 5
  • 11
Turgut Uyar, Eski Bahçenin Bir Evi
Turgut Uyar, Eski Bahçenin Bir Evi

uzun süre düşündüm, nedir ağzımdaki yaban tad
üvez değil, karadut değil, sevdiğim bir şey değil
ama bana yabancı gelmiyor ve alıştırıyor kendine
bir ses, bir açıklama bir evet ya da hayır
değil
eski bir şey, evi olan eski bir bahçe

alnım değişmez biçimini buluyor sanki
karadut karasından, üvez kokusundan
birisi geliyor karşıma oturuyor bahçede
bir ölüm olayına ilişkin bir şeyler soruyor
önce çayınızı için diyorum, hayır diyor
ısrar ediyorum hayır diyor ben hiç çay içmem
özellikle alacakaranlıkta hüzün verirmiş ona

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN