Arama

Edebiyatımızın çınarı Ahmet Hamdi Tanpınar'ın film eleştirileri

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Sergei M. Eisenstein, Ingmar Bergman gibi yönetmenlerin filmleri üzerine eleştiriler kaleme aldığını biliyor muydunuz? Eserleriyle okuyucuların kalbinde yer edinen Türk edebiyatının önemli yazar ve şairlerinden Tanpınar'ı doğum yıl dönümünde, film eleştirileri ile anıyoruz.

Şiir zevkinin oluşumunda özellikle Beyatlı ile Ahmet Haşim'in etkisi olduğunu yazılarında da aktaran Tanpınar'ın, 1926'da Milli Mecmua'da "Ölü" adlı şiiri, 1927 ve 1928'de ise Hayat dergisinde yedi şiiri yayımlandı. Usta edebiyatçının ilk yazısı ise 20 Aralık 1928'de yine Hayat dergisinde çıktı.

Usta kalem, şiir dışında ikinci bir çalışma alanı olarak çeviriye de başlayarak, 1929'da E.T.A. Hoffmann'ın "Kremon Kemanı" ile Anatole France'tan "Kaz Ayaklı Kraliçe Kebapçısı" adlı kitapları çevirdi.

Ahmet Kutsi Tecer ile 1930'da Ankara'da Görüş dergisini çıkarmaya başlayan Tanpınar, 1932'de Kadıköy Lisesi'ne, 1933'te ise estetik mitoloji dersi vermek üzere Sanayi-i Nefise Mektebi'ne atandı.

Ahmet Hamdi Tanpınar, 1939'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde yeni kurulan "19. Asır Türk Edebiyatı Kürsüsü"nde profesör olarak görev aldı.

Tanzimat'tan sonraki Türk edebiyatının tarihini yazmakla görevlendirilen yazar, İslam Ansiklopedisi'ne de maddeler yazdı. İlk kez 1944'te tefrika halinde yayınlanan "Mahur Beste" adlı romanı, 1975'te basılan Tanpınar, eserini Lale Devri'nin ünlü hanende ve bestekarı Eyyübi Ebubekir Ağa'ya ithaf etti.

Tanpınar'ın 1948'de tefrika halinde yayımlanan "Huzur" eseri, 1949'da kitap haline getirilerek okuyucuyla buluştu. Bir süre Milli Eğitim Müfettişliği de yapan Tanpınar, 1949'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde yeniden görev yapmaya başladı.

Usta edebiyatçının, Türk insanının doğu ile batı arasında bocalamasını irdeleyen "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" eseri 1961'de yayımlandı. "Mahur Beste" ve "Huzur" eserleriyle birlikte üçleme oluşturan, Anadolu'da süren Kurtuluş Savaşı ve İstanbul'daki aydınlarla birlikte halkın değişik kesimlerinden insanların farklılaşan hayatları ve bu mücadeleye dahil oluşlarını işleyen "Sahnenin Dışındakiler" kitabı ise 1950'de tefrika edilip, vefatından sonra 1973'te basıldı.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın tamamlanamamış ve öldükten sonra notları içerisinden toparlanarak yayına hazırlanan romanı "Aydaki Kadın" 1987'de Adam Yayınları tarafından basıldı. İstanbul, Bursa, Ankara, Erzurum ve Konya şehirlerini doğal, tarihi ve kültürel yapılarıyla anlattığı "Beş Şehir" isimli eseri de kaleme alan Tanpınar, romanlarında gerçekçi ve sosyal sorunlara eğilen tarzıyla dikkati çekti.

Geçirdiği kalp krizi nedeniyle 23 Ocak 1962'de İstanbul'da vefat eden usta edebiyatçı, Rumelihisarı Aşiyan Mezarlığı'nda Yahya Kemal'in mezarının yanı başına defnedildi. Mezar taşında, kendi dizeleri olan "Ne içindeyim zamanın/Ne de büsbütün dışında" ifadeleri yer alıyor.

Tanpınar, Mahur Beste, Huzur, Sahnenin Dışındakiler, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ay'daki Kadın romanlarını, Abdullah Efendi'nin Rüyaları, Yaz Yağmuru adlı öyküleri kaleme aldı. Ayrıca Beş Şehir ve Yaşadığım Gibi adlı deneme eserleriyle Tevfik Fikret, Namık Kemal, Edebiyat Üzerine Makaleler ve Yahya Kemal adlı inceleme ve araştırma kitaplarını okuyucuyla buluşturdu.

Ayrıca bu sanat dalı üzerine fazlasıyla düşünmüş, fikir üretmiş, dahası Sergei M. Eisenstein, Charles Chaplin, Ingmar Bergman, JeanLuc Godard gibi yönetmenlerin filmleri üzerine zaman zaman sivri dilli olmaktan çekinmeyen özgün eleştiriler kaleme almış, üç de senaryo yazmıştı. İlki, kendi romanı "Sahnenin Dışındakiler"i uyarladığı "İki Ateş Arasında", ikincisi Nabizade Nâzım'ın romanı "Zehra"yı uyarladığı "İki Sevgi Arasında", üçüncüsüyse daha en baştan sinema için yazılmış olan orijinal polisiye hikâye "Yüzük"tü. (Kaynak: Sinema dergisi Rabarba, Ekim sayısı)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN