Edebiyatçıların parmak izleri
İmza, bir metnin en az içeriği kadar önemlidir. İmza yaratıcısı olan yazarlar, bazen ek gelir için bazen de özgürce yazmak için "mahlas" kullandı. Türk edebiyatının ünlü yazarları da bu yola sık sık başvurdu. Biz de edebiyatımıza yön veren yazarların, bir zamanlar kullandığı takma isimleri sizler derledik.
Bu takma isimlere edebiyatımızda müstear isim, mahlas, takma ad, iğreti ad, denir. Bunun kişisel siyasal ve sosyal pek çok sebebi vardır.
Mahlas kullanma ilk olarak aynı ismi taşıyan şairlerin şiirlerinin karışmaması için yaptıkları bir yöntemdir. En çok kullanılan isimleri taşıyan şairler, adaşlarıyla karıştırılmamak için bu yolu denemiştir. İkinci olarak şairler, Allah veya karşısında kul durumunda bulundukları için eserlerinde gerçek isimlerini kullanmanın saygısızlık olacağı düşüncesini taşıdıklarından mahlas kullandılar.
Önceki Resimler için Tıklayınız
''Delilik, en sağlam dokunulmazlıktır.''
Türk edebiyat tarihinin en çok (200 civarı) mahlas kullanan yazarlarından biri olan Aziz Nesin'in kullandığı takma adlardan bazıları şunlardır: "Berdi Birdirbir, Bahri Filefil, Fettane Şatifil, Kerami Pestenkerani, Kerim Kihkih, Ord. Prof. Paf-Puf, Dr. Daim Değer, Oya Ateş, Vedia Nesin.
Demiştim sana hatırlarsan:
"Önemli olan zamana bırakmak' değil,
zamanla bırakmamaktır.."
Yasak olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz Saruhan, Mümtaz Osman ve Ercüment Er takma adlarını kullanarak şiirler yazdı ve elliden fazla dile çevrilmiş olan eserleri ile birçok ödül aldı.
"Taş gibi sakin olmalı... Yere gömülüp paslanmış bir demir gibi sakin..."
Takma isimle mizah öyküleri ve polisiye romanlar kaleme alan yazar, 1954 yılına kadar "Kemal Tahir" adını eserlerinde kullanamadı. "Göl İnsanları"'na alacağı iki öyküsünü hapisteyken Cemalettin Mahir takma adıyla Tan'da yayımladı.