Edebi zekâsı, ince alaycılığı ve sıra dışı yaşantısıyla "Oscar Wilde"
Modernist edebiyatın öncülerinden biri sayılan İrlandalı oyun yazarı, romancı, kısa öykücü ve şair Oscar Wilde, trajik hayatı ile ön plana çıkan yazarlardan biri oldu. Kendisi de dehasını hayatı için kullandığını, eserlerinde sadece yeteneğini konuşturduğunu ifade ederdi. Çarpıcı olduğu kadar komik söz oyunlarıyla örülü bir konuşma retoriği geliştirdi. Kendine özgü özdeyişler, parlak nükteler, şaşırtıcı paradokslar üreten bu trajik yazarı, doğum yıldönümünde eserleriyle birlikte inceliyoruz.
"Bir insan, ancak benliğindeki çelişkileri çözümleyip bunların arasında bir uyum sağlayınca olgunlaşır. Oysa Hesketh Pearson'a göre, Oscar Wilde çocuk kalmıştır. Daha doğrusu, kafası gelişmiş, hem de çok gelişmiş, ama ruhsal yapısı açısından on beş yaşlarında kalmıştır. Bu yüzden de, kılığı kıyafetiyle, söyledikleri sözlerle, hem yetişkinleri şaşırtmak, şoke etmek huyundan vazgeçmiyor; hem de yetişkinler tarafından sevilmek istiyordu."
Mine Urgan
1881 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti orada estetik üzerine bir dizi konferans verdi. İlk tiyatro oyunu Vera New York'ta sergilendi. Bir süre Paris'te yaşadı, orada Verlaine ve öbür sembolist şairlerle tanıştı. İngiltere'ye dönünce Mutlu Prens'i (1888) yazdı. Oscar Wilde, 1884 yılında Constance Lloyd'la evlendi. Wilde, İngiltere'de estetizmin ve 'sanat sanat içindir' hareketinin başlıca temsilcisi oldu. Fransa'ya sürgün olarak gitti.