Arama

Dilimize Yerleşmiş 10 Uydurma Kelime

Harf İnkılabı öncesinde de gündeme gelen Öz Türkçeleştirme meselesi Harf İnkılabı, TDK'nın açılışı, ortaya atılan birtakım dil teorileri ile hız kazanmış, bugün doğru zannettiğimiz bazı kelimelerin türetilmesiyle de önlenemez hatalara yol açmıştır. Bu hatalı kullanımları sizler de bilin istedik, günümüzde sıklıkla kullandığımız uydurma olan 10 kelimeyi araştırdık.

Araç

◼Yıllardır kullandığımız araç kelimesinin aslında uydurulmuş olduğunu ve ek bakımından hatalı olduğunu biliyor muydunuz? Vasıta anlamında kullanılan araç kelimesi "ara" isim köküne gelen ve dilimizde olmayan "-ç" ekinin birleşimi ile türetilmiştir. Fakat dilimizde "-ç" eki yoktur.

Tokaç, güleç gibi kelimelerle benzetilse de bu kelimelerde bulunan ve kalıplaşmış "-aç,-eç" eki canlı bir ek değildir. Kelimedeki etkisi ve fonksiyonu net olmayan bu eklerden yola çıkılamaz. Bu yüzden araç kelimesi sonradan uydurulmuş ve dil bilgisi açısından yanlış bir kelimedir.

Kısaltmalar sözlüğü

Koşul

Şart manasında kullanılan bu kelime hem şekil hem anlam açısından hatalıdır. Türkçe'de "–ul" yahut "-l" eki olmadığı için kumul, çökül gibi bir iki kelimede örneği görülse de bu ek yaşayan, aktif olarak kullanılan bir ek değildir. Ayrıca bu ek, fiillere değil isim köklerine gelmelidir.

◼Koşul "-koş" fiil kökünden gelir. Hayvanı çekeceği vasıtaya bağlamak manasında kullanılan bu kelime sonradan adımları hızlandırıp bir yere ilerlemek anlamı kazanmışsa da kelimenin asıl anlamı yukarıdaki gibidir.

◼Koşul kelimesinin koşmak ile ilgisi de şart koşmak deyiminden gelir ki koşmak burada yardımcı fiil olarak kullanılır. Yani burada şart anlamını veren koşmak kelimesi değil. Koşmak ile yeni bir kelime türetilse bile bu kelimenin koşmak kelimesinin asıl anlamına bağlanması gerekir. Dil bilgisi bakımından uydurma olan bu kelime mana olarak yanlıştır.

Birey

Dilimizde şu an aktif olarak kullanılan bir "–ay –ey" eki yoktur. Kuzey, güney gibi halk ağzında bulunan ve Eski Anadolu Türkçesi devresinde görülen kalıplaşmış kelimelerdeki bu ek de yön ifade ediyor yani fert, kişi anlamına gelecek bir özne ilgisi kurmuyor.

◼Yine benzer bir çaba ile yapılan deney, uzay gibi kelimeler bu eklerle ilgili bir karmaşa çıkarıyor çünkü "uzamaktan" uza gövdesine getirilen –ay eki değil –y ekidir. Yukardaki kalıplaşmış örnekleri düşünürsek böyle bir ek varsa bile bu ek isim köküne gelmelidir. Keza deney kelimesine de baktığımızda da "denemekten" dene gövdesine gelen bir -y eki mevcut. Bu durum kafa karıştırıcıdır çünkü bir ek hem isme hem de fiile gelemez. Birey kelimesi bir kişi kastedilerek türetilmeye çalışıldıysa bile hem anlam olarak hem de dil bilgisi açısından hatalıdır.

Sıkça karıştırılan kelimeler

Soycul

Asil manasında kullanılan anlam ve dil bilgisi bakımından hatalı olan bu kelime, fonetik olarak da hoş değildir. Zaten alternatifi ve doğrusu olan soylu kelimesi varken bu kelimeye ihtiyaç duyulması anlamsızdır.

"Balıkçıl, tavşancıl" gibi kelimelerde görülen, -cıl eki canlı bir ek olmamakla birlikte "balık yiyen, tavşan yiyen" manasına gelir. Yani soy kelimesi ile birleştiğinde soy yiyen gibi saçma bir anlam ortaya çıkar.

Adamcıl

◼Yukarıda bahsettiğimiz -cıl eki ile türetilen bu kelimenin ifâde ettiği mânâ soyculdan da farklıdır.

Şemseddin Sami Kamûs-ı Türkî'de bu kelimenin anlamını «adam yiyen, adamdan ürken vahşî; fazla ünsiyet dolayısıyla insanın üzerine gelen hayvan» şeklinde vermiştir.

◼Günümüz sözlüklerinde adamcıl kelimesine verilen mana «insandan ürkmeyen, insana alışmış olan, insana sokulan» şeklindedir. Kelimenin eski manası ile yeni manası arasında büyük bir tezat doğmuştur.

Mesela, Mehmet Akif kelimeyi «insandan kaçan, vahşî» manasında kullanmıştır.
"Huyu dersen, bir adamcıl ki sokulmaz adama..."

Yakup Kadri ise günümüz anlamıyla kullanmıştır.
"Hem de ne adamcıldır, ne candır, bilseniz."

Kudüs sözlüğü

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN