Arama

Bir garip mahkeme "Hamlet tartışmaları"

Tiyatro eserleri arasında önemli bir yeri olan "Hamlet" oyunu ülkemizde çevirilip oynanmasıyla büyük tartışmalara sebep olmuştu. Bunlardan en dikkat çekeni ise mahkemeye taşınan Peyami Safa ve Muhsin Ertuğrul arasında geçen Hamlet tartışmalarıydı. Tiyatro tarihimizde bir eser yüzünden çıkan ve sudaki dalgalar gibi giderek genişleyen bu denli büyük bir tartışma çok az görüldü. Ağır hakaret içeren bu tartışmalar, mahkemeye taşınmasıyla aylarca gazetelerin ilk sayfalarında yer aldı.

  • 1
  • 14
TARTIŞMA NASIL BAŞLADI?
TARTIŞMA NASIL BAŞLADI?

İngiliz edebiyatının önemli trajedi yazarlarından biri William Shakespeare'dir. Trajedi serisinin başlangıcı olarak da "Hamlet" tiyatrosu ön plana çıkar. Bu oyunun Türkiye'ye ilk girişi büyük tartışmalara sebep oldu. Tiyatro eleştirileri yapan Celalettin Ezine ile başlayan tartışmalar, Peyami Safa'nın dâhil olmasıyla daha da alevlendi.

Muhsin Ertuğrul'un çevirisini yaptığı "Hamlet" oyununu 1941 yılında yayımladı. Bu oyun daha sonra İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahnelendi. 15 gün boyunca sahnelenen "Hamlet" oyununa ilk eleştiri tiyatro yazarı ve tiyatro eleştirmeni Celalettin Ezine'den geldi. Bu eleştiriden sonra tartışmalar ortaya çıkıp hızla gelişti. Basında konuyla ilgili birçok eleştiri yayınlandı.

  • 2
  • 14
"HAMLET DAHA BEŞİNCİ PERDEDE KATLEDİLDİ!"
HAMLET DAHA BEŞİNCİ PERDEDE KATLEDİLDİ!

1941 yılında sahnelenmeye başlayan oyunu seyreden Celalettin Ezine, Tasvir-i Efkar'da tiyatronun çevirisini beğenmediğini belirten sert eleştiriler barındıran bir makale yayımladı.

"Hâlbuki bizim Şehir Tiyatromuzda Hamlet mümessili sanatkâr ve tevabii… Hayır, fazla yazamayacağım. Mâbadını siz düşününüz! Her halde ben tiyatroyu üçüncü perdenin dördüncü tablosunda terk ettim. Çünkü Hamlet daha beşinci perdeye gelmeden katledilmişti. Bir naaş seyredilemezdi."

Hamlet'le ilgili eleştirisinin sonunda yazarın, daha oyunun temsilinden önce ilânları okurken yaptığı bir şakanın sonradan gerçek olmasından duyduğu hayal kırıklığını ve üzüntüyü şöyle belirtir:

"Hamlet'in Şehir Tiyatrosu'nda temsilinden bir iki hafta evveldi. Bir dostumla caddede ilânları okuyorduk. Dostuma şaka olarak, 'Şöyle bir başlık bir tenkit yazısına ne güzel yaraşır, dedim: 'Tepebaşında Bay Shakespeare'in Oğlu, Bay Hamlet Katlolunmuştur!' O vakit şaka diye söylediğim bu sözler, bugün içim sızlayarak itiraf ediyorum, ne yazık ki bir hakikat oldu."

  • 3
  • 14
"SANAT HUDUTLARINA DESTURSUZ GİREN KİŞİ!"
SANAT HUDUTLARINA DESTURSUZ GİREN KİŞİ!

Eseri sahneye koyan Muhsin Ertuğrul, Celâlettin Ezine'nin yazısına hiç gecikmeden karşılık verdi. Türkiyat Araştırmaları Dergisi'nde "Celâleddin Ezine! Hamlet'e Niye Geldin, Niye Çıktın?" adında sert bir makale yayımlar. Buradaki yazısında Celalettin Ezine'yi "yarım yamalak tiyatro bilgisiyle, bomboş sanat dağarcığıyla, tiyatro işlerine karışmakla, ucuz malûmat satmakla" suçlar. Ona göre Ezine, "gösteriş yapan ve şöhret ihtirasıyla kavrulan, bilgiçlik taslayan, sanat hudutlarına destursuz giren" bir kişidir. Ezine'nin 3. perdede oyunu terk edişini onun sanattan anlamamasına bağladı.

  • 4
  • 14
"BU HAFİFLİĞİ YAPMIŞ OLAN ADAMI TÜKÜRÜĞÜYLE BOĞALAR!"
BU HAFİFLİĞİ YAPMIŞ OLAN ADAMI TÜKÜRÜĞÜYLE BOĞALAR!

"Celâleddin Ezine bir piyes nasıl seyredilir, tiyatroda nasıl oturulur, tiyatronun kendisine göre bir edep ve erkânı var mıdır yok mudur, onu bilmiyor. Temsil esnasında ve burnunun dibinde canını dişine takmış bir sanatkâr, çocuk doğuran bir ana ıstırabıyla bir şahsiyet yaratmaya kıvranırken bu zibidi, önündeki arkadaşıyla vır vır vır konuşacak kadar halka ve sanatkârlara saygısızlık etmiştir. Sorarım, dünyanın neresinde tiyatroda böyle konuşan insan vardır. Sırası geldikçe yalnız övünmek için Fransa'dan, Almanya'dan, Amerika'dan bahseden Celâleddin Ezine, acaba o diyarlarda böyle kendisi gibi tiyatroda ön sırada oturup da konuşan medenî bir kimseye rast gelmiş midir? Almanya'da bu hafifliği yapmış olan adamı tükürükle boğarlar. Hele piyes hakkında bir hüküm vermek, bir yazı yazmak kastıyla tiyatroya gelen bir adam her şeyden evvel eser nasıl seyredilir; onu bilmeli, onu öğrenmeli, öğrenmişse tatbik etmeli. Esasen herhangi bir mecliste bile biri konuşurken başkasıyla fısıldaşmak dürüst bir terbiyeye uygun düşmez, nerde kaldı ki tiyatroda."

  • 5
  • 14
HAMLET OYUNU MERAKLI BİR ZABITA DAVASINA MI DÖNÜŞTÜRÜLDÜ?
HAMLET OYUNU MERAKLI BİR ZABITA DAVASINA MI DÖNÜŞTÜRÜLDÜ?

Peyami Safa'nın tartışmalara dâhil olması, oyun çevirisini beğenmediğine dair bir yazıyı Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayımlamasıyla başladı. Safa yazısında, Shakespeare'in Hamlet'ini son perdede öldüğünü ama Muhsin Ertuğrul'un Hamlet'inin bu kadar bile dayanamadığını belirtti. Daha ilk perde açılıp da Danimarka Prensi, "kendisini temsil eden tahta yapılı aktörün hışır sesiyle" konuşmaya başlar başlamaz, piyesin bütün şahıslarıyla bir anda ve birdenbire ölür. Safa'ya göre buradaki oyunda ilk perdeden son perdeye kadar seyredilen Hamlet'ten ziyade, 'babasının katilini arayan bir kaçığın intikam sevdasını canlandıran meraklı bir zabıta' davasıydı. Aynı zamanda Peyami Safa, Celalettin Ezine'nin "Şehir Tiyatrosu, Hamlet yazarını öldürmüştür" tezini savunduğunu da kaydetti.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN