Az bilinen divan şairlerinden beyitler
Divan edebiyatı denilince akla Fuzuli, Baki, Nedim gibi nam salmış belli başlı şairlerin ismi gelir. Fakat eski şiirimiz sadece bu şairlerden mi ibarettir? Aslına bakarsanız usta isimlerin gölgesinde kalmış Firaki, Veysi, İzzeti, Mahir gibi nice kalemler de divan şairlerimizdendir; nitekim seslerini yeterince duyuramamışlardır. Sizler için edebiyatın satır aralarında kalan az bilinen divan şairlerinden beyitleri derledik...
Baharı niyleriz ol gülizar u gonca-femin
Gülüp açılması bin nevbahara değmez mi
Naili
Çiçeklerin açacağı ilkbaharı ne yapalım, o gül yanaklı ve gonca dudaklının bize gülmesi bin ilkbahara bedel değil mi?
Gülizar: Gül yanaklı
Gonca-fem: Gonca dudaklı
Nevbahar: İlkbahar
Heva-yı aşka uyup kuy-ı yâre dek gideriz
Nesim-i subha refikiz bahara denk gideriz
Naili
Aşkın hevasına (hevesine, havasına, nağmesine) uyup sevgilinin mahallesine kadar gideriz. Böylece biz, sabah rüzgârına arkadaş olup bahara varmış oluruz. Sevgili bizim için baharın kendisidir.
Nesim-i subh: Sabah rüzgârı
Refik: Arkadaş
Kuy-ı yâr: Sevgilinin mahallesi
Heva-yı aşk: Aşkın hevesi, havası veya nağmesi
Mütekebbirlere kibr etme tasadduk sayılır
Zalime cevr ü eza kılma ibadet gibidir
Naili
Kibirlilere kibir göstermek sadaka gibidir. Zalime eziyet ve cefa göstermek de ibadetten sayılır.
Cevr ü eza: Eziyet ve cefa
Tasadduk: Sadaka
Mütekebbir: Kibirli
Geç gelir tiz gider deyü safa çekme keder
Alemin hali budur böyle gelir böyle gider
Faizi
Safa insana geç gelir ve erken gider diye keder çekme, dünyanın hali budur. Böyle gelmiş böyle gider.
Tiz: Erken