Ahmet Hamdi Tanpınar hakkında bilinmeyenler
Eserleri, talebeleri, düşünceleri ile edebiyat ve fikir dünyamıza damga vurmuş isimlerden olan Ahmet Hamdi Tanpınar; şehir imgesi üzerine düşünmesi, hülya kavramını merkezde tutması, arada kalmış karakterlerin yegane yazarı olması ve devrinin yazarlarının aksine maziyi güzellikle yad etmesi ile tanınmış kalemini sürekli sıcak tutmuş bir muharrirdi. Hayatına dair pek çok önemli detayın yeni yeni ortaya çıktığı Tanpınar'ın bilinmeyenlerini araştırdık.
◾ Ahmet Hamdi Tanpınar'ın büyük hürmet duyduğu hocası Yahya Kemal ile arasında derin bir muhabbet vardır. Yıllardır yanında olduğu hocasından öğrendikleriyle Tanpınar'ın zihni şekillenir.
◾ Aralarındaki bağ öylesine güçlüdür ki Tanpınar vefatının ardından Rumeli Hisarı (Aşiyan) Kabristanı'na, biricik hocası Yahya Kemal'in yanı başına defnedilir.
◾ Ahmet Hamdi'nin devam ettiği Yüksek Muallim Mektebi o dönemlerde pek çok okur- yazar gencin rağbet gösterdiği bir merkez hüviyetindedir.
◾ Öyle ki Ahmet Hamdi burada Mükrimin Halil Yinanç, Necmettin Halil Onan, Nurullah Ataç, Hasan Ali Yücel gibi isimlerle beraber okur. Bu isimlerden bazıları Tanpınar'ın yatakhane arkadaşıdır.
◾ Edebiyatımızın mümtaz ismi Ahmet Hamdi 1943 - 1946 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekili sıfatıyla bulunur. Bu tek dönemlik süreçte Maraş milletvekilidir.
◾ Aktif bir süreçten ziyade siyaset Tanpınar için bir yerde pişmanlık olur. Ahmet Hamdi'nin yıllar sonra yayınlanan günlüklerinde bu süreçle hesaplaştığı görülür.
◾ Kimsenin zikretmediği, düşünmediği bir dönemde Ahmet Hamdi, şehirler üzerine düşünmüş hatta bu alana dair müstakil eser kaleme almıştır.
◾ Düzenli şekilde günlük tutarak kalemini soğutmaması da Tanpınar'ın sürekli yazmasına, üretmesine olanak sağlar. Farklı düşünceler ve kalem birliği sağlandığında ortaya Tanpınar külliyatı çıkmıştır.
◾ Ahmet Hamdi edebi karakterinin hatta çokça beslendiği tarihsel kimliğinin dışında aynı zamanda musikiye, eski musikimize vurgundur.
◾ Öyle ki 1975'de bir kitap haline getirilen Mahur Beste eserini Lale Devri'nin ünlü hanende ve bestekarı Eyyubi Ebubekir Ağa'ya ithat etmiştir.