Kıtlık sebebiyle sıkıntı yaşayan ahalisine, hükümetten yardım istemek üzere İstanbul'a gelmişti Ebubekir Efendi… Güney Afrika'daki Müslümanlar ise dinleri konusunda ihtilafa düşmüşlerdi. İnanç ve ibadet farklılıkları hacca gidenlerin çoğalmasıyla artmıştı. Ebubekir Efendi, Ümit Burnu'ndaki Müslümanlara dini eğitim vermekle görevlendirildi ve Cape Town'a doğru yola çıktı. Onun tebliğ ve irşad faaliyetleri, bölgedeki Müslümanlar üzerinde günümüze kadar ulaşacak bir etki bıraktı.
Aslen Şehrizorlu olup ilk tahsilini buradaki medresede yaptı.
Babasının vefatı üzerine öğrenimini sürdürmek için İstanbul'a gitti ve 5 yıl orada kaldıktan sonra Bağdat'a dönerek tahsilini tamamladı. Ardından ailesinin göç ettiği Erzurum'a gidip yerleşti.
İstanbul'da hükümet tarafından Ümit Burnu'ndaki Müslümanlara dinî eğitim vermekle görevlendirildi.
O sıralarda, Hollandalıların Cava adalarından esir olarak getirdikleri 3 milyon civarında Müslümanın yaşadığı Güney Afrika'nın İngilizlerin idaresine geçmesinden sonra buradaki Müslüman cemaatin eğitimine ihtiyaç duyulmuştu.
Bu arada hacca gidenler, kendi inanç ve ibadetlerinin diğer Müslümanlarınkinden farklı olduğunu görmüşler, bu hususu kendi imamlarına anlattıklarında ise hoş karşılanmamışlardı.
Hacca gidip gelenler çoğaldıkça kargaşa daha da artmıştı.
Kendilerine dinlerini doğru olarak öğretecek bir âlim temin edilmesi konusu genel valiye aktarılmış; o da konuyu Londra sefiri kanalıyla Osmanlı hükümetine aksettirmişti.
Bunun üzerine uygun bir âlimin bulunması görevi Hâriciye Nâzırı Âlî Paşa tarafından kendisine verilen Cevdet Paşa o sırada İstanbul'da bulunan Ebûbekir Efendi'yi tavsiye etmiş, Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliyye'de 17 Mayıs 1862'de bu konuda alınan karar 26 Mayıs'ta Sultan Abdülaziz'in onayından geçmişti.