Arama

Süt Bozulur: Terk ve Unutmak Ahlakı

Süt Bozulur: Terk ve Unutmak Ahlakı
Yayınlanma Tarihi: 12.8.2022 11:13:48 Güncelleme Tarihi: 12.08.2022 15:53
Sesli dinlemek için tıklayınız.

'Hayvanlarda sizin için ibret vardır… Onların karınlarından - işkembe ve kan karışmadan - içilebilir bir süt çıkartırız.' (Nahl, 86)

Nahl suresi 86. ayeti okumak ve dinlemek için tıklayın

Bir ayet-i kerimenin zahiri anlamına halel getirmeden ikincil yorumlarla anlam dairesinin genişleyebileceğinin en hoş örneklerinden birisi bu ayet-i kerime ile ihlas arasında kurulan ilişkide görülür. Bu itibarla ayet-i kerime ilahi kitabın her insana kendi idrakince konuşabilmesinin örneklerinden kabul edilebilir. Tarım toplumunda yaşayan bir insan ayet-i kerimeyi literal yorumuyla okumuş, hayvanların insanların maişetinde ne büyük nimet olduklarını hatırlamış, bunun için şükretmiştir. Modern insan gibi doğadan görece uzaklaşanlar ise işin bu kısmını sürekli hatırlamasa bile, hadiseye intikalde güçlük çekmezler. Ayet-i kerime temel ihtiyaçlarımızdan, bedenimizi ayakta tutan besinlerden, yeryüzünde bize yakın varlık türüyle ilişkimizden söz ediyor, hepimiz de bu nimetleri hatırlıyor, kendi dindarlık durumumuza göre şükrediyoruzdur. Bu nedenle ayet-i kerimeye başka yorum aramadan, literal anlamıyla okumuş olsak bile yeterli olabilirdi: İneklerin karınlarından sütün temiz ve içilebilir bir şekilde çıkması Allah'ın (CC) bir lütfu, her birimizi şahit kıldığı olağanüstü bir hadisedir. Bu nedenle Allah'ı (CC) hatırlamak ve O'na şükretmek gerekir.

İhlasın süt hali: Şehvet, iktidar duygusu ve ahlak

Zihnimiz ayetin zahiri anlamıyla ikna olmuş iken bu kez bâtıni anlam ile başka bir pencere önümüze açılabilir. İmam Gazali ayet-i kerimeyi insan davranışlarının ahlaka dönüşmesinin kurucu unsuru sayabileceğimiz ihlasın örneği olarak yorumlar, başka isimler de onu takip eder. Ayet-i kerime ile insanın ahlakı arasında ilişki kurabilmenin zemini insan ile öteki varlıklar arasında hayvanların daha yakın ilişkide olmasıdır. İnsan bir canlıdır, onu öteki canlılardan ayrıştıran ise düşünme yani anlama ve ahlakın kaynağı olan akıldır. Onun ahlakının kurucu özelliği ise ihlas yani beklentisizliktir. İhlas saf ve arınmış davranış demektir; kelime anlamıyla boşaltmak, saflaştırmak gibi bir kökten gelmesi bunu anlatır. Bu yönüyle ihlası süte benzetmek, sütü bozabilecek bir takım nesnelerden sütün arındırılmasıyla ahlakı bozabilecek dürtülerden ahlakın arındırılması arasındaki yapısal benzerliktir.

Bu meyanda süt ile ihlas arasındaki irtibatı önceleyen şey, hadis-i şeriflerde geçtiği üzere süt ile bilgi yani aklın gıdası arasında tesis edilen ilişkidir. Müslüman geleneğin büyük değer verdiği bir yorum olmak üzere, hadislerde bilgi süt şeklinde ifade edilir; rüyada görülen süt bilgi diye tabir edilir. Bunun nedeni dünyevi ve maddi olan ile manevi olan arasındaki yapısal benzerliktir. Süt bedenin beslenme aracı olduğu gibi bilgi de ruhsal hayatın ve zihnin gıdasıdır. Süt ile bilgi arasındaki irtibat 'besleme' özelliği üzerinden tesis edilirken hayal alemi irtibatın kurulduğu zemindir. İhlas ile süt arasında kurulan ilişki ise bilgi ile ahlak arasındaki irtibatın sonucudur.

Süt iki temiz olmayan şeyin arasından süzülerek çıkarak besleyici temiz bir gıda haline gelir. Bunlar işkembe ve kandır. Her ikisi de haddizatında bedenin varlığının bağlı olduğu dürtüler iken sütün temizliği onlardan arınmış veya korunmuş olmasına bağlıdır. Hayvandaki işkembe ve kan insanda sembolik olarak yeniden yorumlanır: İşkembe insanın arzuları ve hevesleri demek iken kan üstünlük fikri veya öfke gücüdür. Süt maddi pisliklerden nasıl korunmuş ise ihlas veya ahlak da bu iki güdüden arınarak insani ahlak haline gelecektir. Bu nasıl mümkün olabilir?

Her şeyden önce öfke insan davranışlarını yönlendiren iktidar duygusunun neticesidir; iktidar arzusunun amacına ulaşamaması durumunda öfke ortaya çıkar. Lakin bunun öncesinde söz konusu güç veya güçler, insanı yönlendiren, onu harekete geçiren bir saik olarak müspet rol oynarlar insan davranışlarında. Bu güçler olmasa insan harekete geçmez, değişim istemez, bir şey yapabilecek cesaret ve merakı doğmaz. Bu nedenle söz konusu güçler, işin başında belki sürecin devamında gerekli olacaktır, fakat 'amele karışmak' ayrı bir şeydir. Başta yönlendirenin yolda bırakılması şarttır. Öte yandan işkembe diye anlatılan şehvet ise insanın arzularının ortak ismidir. Şimdi insan davranışının bu iki güdüden yani arzulardan ve iktidar güdüsünden arınarak ortaya çıkması insanın zihinsel gelişimi için gerekli bir iş olarak ondan talep edilmektedir. Sütü insanlar için besleyici nimet kılan Allah (CC) ondan ihlas yani kan ve işkembenin bulaşmadığı ahlak istemektedir; gerçekte şükür bu şekilde yapılmış olacak, beden özelliklerinde ortak olunan hayvanlardan insan ancak ahlak ve zihin ile ayrışacaktır.

Fakat burada ikinci bir mesele daha vardır ki, bunu tasavvuf tahlil etmiş, Müslüman aklı bu hususta sürekli uyarmıştır. İhlasın 'temiz süt' mesabesinde ortaya çıkabilmesi iki güdü ile ilişkisinin doğru kurulmasına bağlıdır, dedik. Lakin sütün ortaya çıkarken temiz olması onun her zaman temiz kalabileceği anlamına gelmez. Her şey gibi süt de bozulur, besleme özelliğini yitirir. Öyleyse ahlakın görevi başta olduğu gibi sonrasında da sütün yani ihlasın iki güdünün tasallutundan korunabileceği yol ve yöntemleri düşünmektir. Sütün bozulması ahlakın yok olmasıdır. İkinci durumda sütü kokutacak şey, kendini beğenmek, beklentiler, başkalarını aşağılama hali vb. durumlardır. İhlaslı olmak ve ihlaslı kalabilmek, bütün bunlardan sütün arındırılmasına bağlıdır. Bunun bilinen yegane yolu ise terk ve unutmak, öncesinde ise 'aşk' ahlakının ortaya çıkardığı istiğnadır. Bütün bunlar ise sufilere göre ilahi yardım ve inayet olmadan gerçekleşmez. Bu durumda sütü hayvandan çıkartan Allah (CC) insandan da ihlası çıkarttığında nimetini ikmal etmiş olacaktır. Ayet-i kerimeyi daha dikkatli okuyan bir insan için ihlas, insanın yapabileceği ve elde edebileceği bir iş değil, umabileceği bir ahlaki seviyeyi anlatır.

Ekrem Demirli

Maişet: Geçim, geçinme
Bâtıni: Gizli, görünmeyen
Bu meyanda: Yeri gelmişken, bu arada
Haddizatında: Aslında, gerçeğinde
Saik: Yönlendiren, tayin eden
Müspet: Olumlu, uygun
İnayet: Yardım

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN