Arama

Yapay zekânın babası Turing ve Enigma’nın şifresini çözmek

İngiliz matematikçi ve bilgisayar bilimcisi, II. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren, Avrupa’yı sürekli Nazi işgalinden koruyan 20’nci yüzyıl dâhisi Alan Mathison Turing, geliştirmiş olduğu testlerle birlikte makinelerin ve bilgisayarların düşünme yetisine sahip olup olamayacakları konusunda kriterler öne sürdü. Bugün hepimizin büyük meblağlar harcayarak sahip olduğu bilgisayarların ve yapay zekânın temellerini atan Turing’in fikirleri, ölümünün ardından da nanoteknolojiden moleküler biyolojiye ve matematiğe kadar her alanda kullanılmaya devam etti...

Yapay zekânın babası Turing ve Enigma’nın şifresini çözmek
Yayınlanma Tarihi: 29.8.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 29.08.2018 14:59

"Bir makinenin hatasız olması bekleniyorsa o makinenin aynı zamanda zeki olması mümkün değildir."

ALAN MATHİSON TURING KİMDİR?

23 Haziran 1912'de Londra'da dünyaya gelen Alan Mathison Turing, Britanya Hindistan koloni idaresinde Hindistan devlet memuru olarak çalışan bir babanın ikinci oğlu, orta sınıf bir ailenin üyesiydi. 6 yaşındayken okula gitmeye başlayan Turing, kısa sürede okulun başöğretmeni tarafından üstün zekâsıyla keşfedildi. 14 yaşındayken ünlü ve çok pahalı olan bir özel okula kayıt oldu. Okulun ilk günü ülkede genel grevin başlaması sebebiyle trenlerin işlemediği bölgeye 60 milden fazla süren yolu bisikletle gider ve okulunda derslere girmeye başladı. Bilim, ilkel kimyasal deneylerde sıklıkla yer alan Alan Turing için bir tutkuydu. Okullarda gösterdiği üstün performans ve zekâsı kısa sürede herkesin dikkatini çekti. Daha üniversiteye başlamadan önce kuantum mekaniği ve görecelik alanlarında kuramlar oluşturdu. Ayrıca türev ve integral ile alakalı problemlerin çözümüyle de ilgilendi. Cambridge, King's College'e başladığında, çalışmalarına yoğunlaştı ve olasılık teorisi üzerine olan tutkusu ve matematiksel mantığı kariyerini ileriye taşıdı.

Üstün bir dereceyle diploma alan Turing, merkezi limit teoremi tezi ile kolejde akademik üye seçildi. İleriki yıllarda Princeton Üniversitesi'nde de çalışan ve buradan "Felsefe Doktoru" unvanını alan Turing, daha sonra Cambridge'ye dönerek matematik ve kriptoloji alanında çalışmalarına devam etti.

"Bir makine, tesadüfi bir sembolizm hazanı değil de düşünceleri ve hissettiği duygular sayesinde bir sone yazabilene yahut bir konser düzenleyebilene kadar, makinelerin bizimle aynı beyin yapısına sahip olduğunu kabul edemeyiz. Bu; sadece yazmak değil, yazdığının farkında olmaktır."

MATEMATİK ALANINDA ÇALIŞMALARI

Alan Turing, 1931'de öğrenci olarak girdiği Cambridge Kings Koleji'nde merkezi limit teoremi üzerine bir tez hazırlar. Bu teorem, büyük bir sayıda olan bağımsız ve aynı dağılım gösteren rassal değişkenlerin aritmetik ortalamasının, yaklaşık olarak normal dağılım gösterdiğini ifade eden bir teoremdir.

1936'da yayımladığı Hesaplanabilir Sayılar: Karar Verme Probleminin bir Uygulaması adlı makalesinde, Turing makineleri olarak adlandırılan ispat ortaya atar. Turing makineleri, karmaşık matematiksel hesapların belli bir düzenek tarafından çözülmesini sağlayan hesap makinesidir. Ayrıca 1938'de Princeton Üniversitesi İleri Etütler Enstitüsü'nde Alonzo Church ile beraber çalışan Turing soyut matematik çalışmalarını ve kriptoloji çalışmalarını devam ettirir. Dört aşamalı elektro-mekanik ikili çarpma makinasının üç aşamasını da tamamlayıp bitirir.

ENİGMA KOD KIRICI

İkinci Dünya Savaşı'na da etkisi ve katkısı olan Alan Turing, Alman şifrelerini kırmak için çalışmış, Polonya Şifre Bürosu ve İngiliz Hükümet Kod ve Şifre Okulu'nda görev almıştı. II. Dünya Savaşı'nın göbeğindeki İngiltere'de kriptoloji ekibindeydi. Almanlar tarafından gizli mesajların şifrelenmesi ve tekrar çözülmesi amacı ile kullanılan bir şifre makinesi olan Enigma makinesinin çözümünde çalışan Alan Turing, İkinci Dünya Savaşı'nda Almanya'nın çözülmesinde büyük etkisi vardır. Onun üstün zekâsı, Alman hükümeti tarafından savaş sırasındaki haberleşme şifrelerini (enigma) kırmaya yetiyordu. Turing, bir süreliğine Alman deniz kuvvetlerine ait şifrelerin kırılımı için çalışan kriptoanaliz ekibinin başına getirilmişti. Bu görevdeyken, Alman şifrelerini kırmak için farklı yöntemler geliştirdi ve Enigma cihazı tarafından üretilen şifreleri kırmaya yarayan Bombe isimli bir elektromekanik makinayı kurdu. Bombe cihazları, Nazileri şifreli mesajlarını deşifre ederek müttefik devletlere Nazi Almanyası karşısında çok büyük bir avantaj sağlamıştı. Öyle ki Turing sayesinde pek çok kişinin hayatı kurtulmuştu ve savaşın seyri Nazilerin aleyhine dönmüştü.

Turing, savaşın ardından edindiği tüm deneyimi ve kendi bilgisini birleştirerek, hayali olan ilk modern bilgisayar tasarımı üzerinde çalışmaya başladı. Bu esnadaki ilk planları Londra Ulusal Fizik Laboratuarı tarafından onaylansa da, tasarımı aynı dönemde bilgisayar bilimi üzerine çalışan Amerikan proje ekiplerinin gölgesinde kalmıştı.

BİLGİSAYAR BİLİMİNİN TEMELLERİ VE TURİNG TESTİ

1946'da ilk program hafızalı bilgisayarın detaylı tasarımının makalesini hazırlayan Turing, ACE yani Otomatik Bilgisayar Motoru tasarımı için Ulusal Fizik Laboratuvarı'nda çalıştı ve 1950'de de ilk programını gerçekleştirdi. Manchester Üniversitesi'nde bilgisayar laboratuvarında çalışan ve ilk gerçek bilgisayarlardan olan Manchester Mark 1 yazılımın hazırlayan Turing, bir yandan da yapay zekâ ve makine zekâsı üzerine çalışmalara başladı. Çalışmalarının sonucunda bugün Turing Testi olarak da adlandırılan, bir makinanın insan seviyesinde ve zeki olduğunu gösteren test ortaya çıktı.

Bilgisayar için satranç programı da tasarlayan Alan Turing, bilgisayarı gerçek insanlarla test etmiş ve başarılı olmuştur. Matematiksel biyoloji alanında da ölümüne kadar özellikle morfogenez üzerine çalışmalar yapmış ve Morfogenezin Kimyasal Temeli adlı makale yayımlamıştır.

EKSANTRİK DAHİ

Turing, endüstriyel ya da ticari projeleri bırakarak tekrar teorik yapay zekâ üzerine çalışmaya koyulur. Bir yandan da kafasını boşaltmak için uzun mesafe koşmaya başlar. 1947 yılında Walton Atletik Kulübü'nde katıldığı maratonu 2 saat 46 dakika 3 saniyede tamamlar.

1948 yılında Manchester Üniversitesi'nde çalışmaya başlayan Turing, burada eksantrik davranışları ile dikkat çeker. Alerjileri nedeniyle bisiklete binerken gaz maskesi takan, kahve fincanı çalınmasın diye onu kalorifere zincirle bağlayan, sıkıldıkça 40 km koşup gelen bu adam, bütün tuhaflıklarına rağmen zamanının çok ötesinde fikirler üretir. 1949 yılında, "Bilgisayar Mekanizması ve Zeka" isimli ünlü makalesini yazar. Bu makalede özellikle yapay zekâ konularına değinen Turing, bir makinanın "akıllı" sayılabilmesi için gereken standartları belirleyen bir deney tasarlar. Turing testi adı verilen bu test, makinenin karşısındaki deneğin, görmeden iletişime geçtiği şeyin makine mi yoksa insan mı olduğunu tahmin etmesi esasına dayanmaktadır. Eğer denek, karşısındakinin makine olduğunu anlayamazsa, makinenin bir nevi "düşünme" yetisine sahip olduğu söylenebilir. Bugün, esası Turing testine dayanan ve CAPTCHA adı verilen bir uygulama, internetteki kullanıcıların insan mı yoksa makine mi olduğunu anlamakta kullanılıyor.

Son yıllarında matematiksel biyoloji üzerine çalışır. Özellikle bitkisel yapılarda görülen Fibonacci rakamlarını inceler ve 1952 yılında yazdığı "Morfogenez'in Kimyasal Kökenleri" isimli makalesinde doğada gözlemlenen çizgi, benek ve spiral gibi düzensiz yapıların homojen ve düzenli bir durumdan nasıl köken aldıklarını açıklar. (Açık Bilim, Doğumunun 100.Yılında, Unutulmuş Bir Dahi: Alan Turing)

SİYANÜR ZEHİRLENMESİ SONUCU İNTİHAR

Turing, 33 yaşında II. Dünya Savaşı'nda Nazi Enigma kodlarının kırılmasında gösterdiği başarılar nedeniyle Kral VI. George tarafından Britanya imparatorluk nişanı ile ödüllendirildi. Turing bireysel tercihini açık bir şekilde dile getirdiği için intihara kadar sürüklenmişti. Kriptoloji alanında devletin çok gizli birimlerinde ve görevlerinde çalışan Alan Turing, 7 Haziran 1954'te temizlikçisi tarafından evinde ölü bulundu. Ölüm sebebinin yatağının kenarında bulunan siyanürlü elma sebebiyle zehirlenme olduğu açıklansa da devletin gizli birimlerinde çalıştığı için İngiliz istihbarat servisi tarafından öldürülüp intihar süsü verilmiş olabileceği iddialar arasındaydı… Yapılan otopside ölüm nedeni şöyle açıklanmıştı; siyanür zehirlenmesi sonucu intihar…

2013'te Kraliçe 2. Elizabeth resmi olarak Turing'den özür diledi. İngiliz Hükümeti'nin bir başka bildirisindeyse, "Turing, parlak bir zihinle olağanüstü bir adamdı" dedi ve "Savaştaki çabasına ve bilim mirasına yaptığı muhteşem katkılardan dolayı hatırlanmayı ve tanınmayı fazlasıyla hak ediyor" dedi. Ayrıca Apple'ın logosu olan ısırılmış elmanın, Alan Turing'in ölmeden önce yediği siyanürlü elmayı temsil ettiği iddia edilmektedir. Alan Turing'in doğumunun yüzüncü yılı olan 2012 yılı da Alan Turing yılı olarak ilan edilmiştir.

Alan Turing-Enigma'nın Şifresini Çözmek kitabını satın almak için tıklayın…

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN