Arama

  • Anasayfa
  • Akademik Haberler
  • Umutlandırıcı bir tez: İletişim ve Sosyal Medya Çağında Din Eğitiminin Dönüşüm ve Etkileri

Umutlandırıcı bir tez: İletişim ve Sosyal Medya Çağında Din Eğitiminin Dönüşüm ve Etkileri

Bir illüzyon çağı olarak tanımlanan yirmi birinci yüzyıl her açıdan dünyanın değiştiği, insanların suni bir ortama taşındıkları bir evreyi ifade ediyor. Bu minvalde iki bin onların başında gerçek anlamda hayatımızın merkezine yerleşen sosyal medya, davranışlar olmak üzere insanla alakadar olan her hususu etkiledi. Son zamanlarda yayınlanan "İletişim ve Sosyal Medya Çağında Din Eğitiminin Dönüşüm ve Etkileri" başlıklı tez ise din eğitimi alanındaki sosyal medya etkilerine odaklanıyor.

Umutlandırıcı bir tez: İletişim ve Sosyal Medya Çağında Din Eğitiminin Dönüşüm ve Etkileri
Yayınlanma Tarihi: 15.1.2023 12:39:00 Güncelleme Tarihi: 15.01.2023 13:28

◾ Akademik tezler kahir ekseriyetle detay meseleler üzerine yoğunlaşan titiz çalışma örnekleridir. Sadece yazıldıkları alanın ilgililerine hitap eden bu yazınsal türler dolayısıyla okunmayan hatta bilinmeyen metinler olarak tezahür ederler.

◾ Bir bilim dalının bir meselesinin bir detayını merkeze alan tezler, yoğun bir çalışma ve emeğin mahsülü olsalar da mezkur sebeplerden dolayı geniş okuyucu kitlelerine hitap etmeyerek gerçek manada kendilerini gerçekleştiremezler.

◾ Lakin 2022 senesinde yayınlanan, Fikriyat yazarı Prof. Dr. Mehmet Emin Ay'ın danışmanı olduğu Ömer Faruk Yazar'ın hazırladığı "İletişim ve Sosyal Medya Çağında Din Eğitiminin Dönüşüm ve Etkileri" başlıklı tez, yirmi birinci yüzyılda hayatımızın merkezine yerleşen "sosyal medya" olgusu etrafında din eğitiminin meselelerine sahici tanımlamalar yaparak çözüm önerileri sunuyor.


◾ Tez içerisinde sosyal medya kavramları merkeze alınarak bir tebliğ alanı olarak bu düzlemin ne kadar sağlıklı olduğu, bu mecradaki yanlış değerlendirme ve sapmaların sağlıklı bir din eğitimini nasıl etkilediğine odaklanılıyor.

◾ Sosyal medya sayesinde hayatımıza suni ve sahte insanlar girdi. Kişiler kendi varlıklarına yeni bir saha kazandırma amacıyla kimliksizliği öne çıkarmaya başladılar. Bu da ortaya dijital medyada kalabalık, hayatında yalnız insan tiplemeleri çıkardı. Yazar, "Kişiler, oluşturdukları dijital medya hesapları ile birlikte kendilerine ait yeni bir kimlik, karakter oluşturmaktadır.184 Günümüz teknolojisiyle bireye sosyal medyada kendisini temsilen bir avatar oluşturma imkânı bile verilmektedir. Birey metaverse dediğimiz sanal evrende dilediği gibi oluşturduğu karakter ile istediği konuda içerik üretmekte özgür olmaktadır. Kişilerin dijital medyada oluşturduğu kimlikler, kendi benlik algıları özelliklerinden farklı olarak gerçekleşebilmektedir. Kişi isterse üreteceği içeriğe göre, isterse kendi hayalinde oluşturduğu özelliklere göre kendine bir profil oluşturabilmektedir. Kişinin hesap oluştururken kendi realitesinden uzaklaşması,aynı zamanda toplumdan da kendisini soyutlamasına sebep olmaktadır.185 Birçok fert, kendi karakterlerini bulabilmek ya da benliklerinin toplum içerisindeki yerini tespit edebilmek ve birincil yakın ilişkiler kurabilmek maksadıyla uygun ortam arayışına girmektedir. Hayata bir anlam yüklemek, benzer yahut ortak düşünce ve görüşleri paylaştıkları bireyler ile dayanışma ve yardımlaşma içerisinde bulunmak, dış dünyadan aktarılan çeşitli sinyalleri bir parça olarak algılayabilmeye olanak tanıyan bir çerçeve bulmak istemektedirler. Buradan hareketle bireyler kimi zaman dinsel, siyasal, ideolojik ve kültürel temelli birleşmeler ortaya koymaktadırlar." cümleleri ile sosyal medyanın hayatımıza getirdiği olumsuzluklara kurgu yaparken, insanın anlam arayışına da atıfta bulunuyor.


◾ Çok mahrem, zor ve çetrefilli bir husus olan dini tebliğ meselesinde öne alınması gereken temel prensiplerden birisi kaynak kullanımı ve provake ediniminden uzak birdil, üslup kullanımıdır. Yazar, meseleyi Efendimizin (SAV) tebliğ döneminden alarak günümüze getirerek dijital yayınlardaki tebliğ alanının doğuşuna parmak basıyor.

"Hz. Peygamber, döneminde Allah'tan aldığı vahyi, imkanının olduğu tüm iletişim araçlarının tamamını kullanarak ulaşabildiği herkese yaymayı amaçlamıştır. Peygamber mirası olan İslam'ı yayma vazifesi yeni, etkin ve güçlü bir iletişim aracı olan dijital medyanın kullanımıyla rahatça gerçekleşebilmektedir. Buradan yola çıkarak dünyada yasama, yürütme ve yargı kadar büyük bir güç olarak bilinen dijital medyanın erişilebilen tüm organlarını tebliğ vazifesiyle kullanmak oldukça önem kazanmaktadır. Sosyal medya tebliğ amacı ile kullanılırken kesim ayırt etmeksizin herkese hitap edecek düzeyde içerikler ile sunulmalıdır. İnancı İslam olmayan bireylerin ya da toplulukların dahi ilgisini çekecek, herkesin kendisinden bir parça bulabileceği nitelikte yeniliklerle ve tamamen doğru, güvenilir kaynaklar kullanılarak içerik oluşturulması gerekmektedir." değerlendirmesi ile tebliğ alanlarının ehemmiyetine dikkat çeken Yazar, dijital ortamda dini içerikleri oluşma süreçlerini de okuyucuya sarih biçimde aktarıyor.

◾ İlk çıktığı dönemde sadece bir eğlence mekanı olarak kullanılan ve görülen sosyal medya, zaman içerisinde önü alınamayan şekilde büyüdü. Dijital olarak da insanlığa erişmek isteyen dini gruplar bu büyümeyi kaçırsalar da geri kalmamak maksadıyla muhtelif hesaplarla insanlara tebliğ faaliyetlerini sosyal ortamdan ulaştırmaya başladılar. Günümüzde sosyal medyada ciddi bir dini faaliyet alanı mevcut. Tezin bir bölümünde bu meseleye eğilen Yazar,

"Dini gruplardaki etkileşimler çağın getirileri ile birlikte iletişimin en kuvvetli kullanım aracı olan dijital medya üzerinden gerçekleşmeye başlamaktadır. Günümüzde dini gruplar oluşturulurken fiziki alanda bir araya gelmek zorunlu bir etmen değildir. Modern dünya topluluğunda bir grubun oluşabilmesi için zaman, konum ve yakınlık olma durumları gerekmemektedir. Yüz yüze iletişim sağlayamayan bireyler arasında meydana gelebilecek etkileşimlerde bir grubun temelini oluşturabilmektedir. Bireylere bu etkileşim ortamını sunan alan dijital medyadır. Farklı mecralarda bazı gereksinimler sonucu bir araya gelme dini gruplar, modern yenilikler sonrası teknolojide ve dijitalleşmede gerçekleşen güncellemeler ile birlikte Vda dinamik ve etkili bir yapı oluşturmaya başlamaktadır." sözleriyle dini grupların artık fiziksel olarak bir araya gelmekten ziyade sosyal ortamdan daha hızlı şekilde insanlara ulaşmaya başladıklarını zikrediyor.


İnsanlık tarihi uzun seneler boyunca muhtelif zorluklar ve değişimlere uğradı. Lakin her seferinde değişerek ve büyüyerek medeniyet yolunu tuttu. Batı ülkelerinin insanlığa dayattığı medeniyet nüveleri her ne kadar içerisinde kötü emeller barındırsa da sosyal medya gibi artık dünyayı ele geçirmiş bir düzlemde olmamak nesillerin ifsadına fırsat vermek olacaktır.

"İletişim ve Sosyal Medya Çağında Din Eğitiminin Dönüşüm ve Etkileri" başlıklı tez hem alanına hem de modern yüzyıla dair umutlandırıcı, ümtlendirici bir metin olarak önümüzde duruyor. Müslümanca bir ortam tesisi ve din eğitiminin artık bu alana dair yoğunlaşması gerektiğini kamuoyunun gündemine taşıyan eser, dönüp dönüp okunacak türden sahici bir metin.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN