Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Eylül 6, 2020
Dr. Francis Collins: Ateizmden inanca

Adı Dr. Francis Collins. İnsan Genomu projesinin müdürü. Bir bilim adamı. Son yirmi yılını DNA araştırmaları ile geçirmiş. Francis Collins, 2003 yılında tamamlanan ünlü İnsan Genomu Projesi'ni yürüten ABD Ulusal İnsan Genomu Araştırma Enstitüsü'nün başkanı ve 2006 Temmuz ayında "Tanrı'nın Dili" (The Language of God)(*) isimli kitabı yayınlayan bilim adamı. Collins bu kitabına genetik çalışan bir bilim adamı olarak nasıl Allah'a inanmaya başladığını anlatmakla başlıyor:

"Dinin yaşanmadığı bir evde büyüdüm. İnanç, çocukluğumun önemli bir parçası değildi. Tanrı kavramını çok az biliyordum. Ebeveynim san'at, tiyatro ve müzikle ilgileniyordu. Bana dinin saçmalık olduğunu öğretmediler; ama önemli olduğunu da söylemediler. Üniversiteyi bitirdiğimde agnostik haline geldim; sonunda da ateiste dönüştüm. Bana göre; önemli olan tek şey; kâinatın nasıl çalıştığını anlamaya yönelik bir bilimsel yaklaşımdı. Onun dışındaki her şey hurafe idi.

Sonra tıp eğitimi aldım ve hayat ve ölüme ilişkin hipotetik sorular çok fazla hipotetik görünmüyordu artık. Ölümü bekleyen hastaların yatak uçlarında imanlarının onları böylesine bir fırtına içinde nasıl kaya gibi sağlam tuttuğunu gördüm. Yaşlı hastalardan birisi bana "sen neye inanıyorsun doktor?" diye sordu. İşte o zaman yüzümün kızardığını hissetim ve dini araştırmaya karar verdim."

Collins birden ömrünü içinde geçirdiği bilimin pek çok yönden Allah'ın varlığına işaret ettiğini fark etti.

"Big Bang! Kâinatın hiçlikten başladığı gerçeği. Bu inanılmaz tekillikten, kâinat var olmuştu ve o zamandan bu yana da genişliyordu. Bunun bir açıklaması olmalıydı. Tabiatın kendisini yaratmadığını gözlemlediğimize göre, nereden gelmişti tabiat? Eğer Yaratıcının tabiatın parçası olmadığı sonucuna varmazsanız, problemi çözemezsiniz. Eğer yaratıcının zamanın dışında olduğunu anlamazsınız, problemi çözemezsiniz".

Bu araştırmalar onu hem mükemmel bir matematikçi, hem mükemmel bir fizikçi olması gereken bir Yaratıcıya götürdü. Artık gördüğü her şey ona nefes kesici geliyordu. Sonra İnsan Genomu Projesinin yöneticisi oldu. 3,1 milyon insan genomu harfini okuyan bilim adamları heyetini yönetti. Artık "tüm canlıların bilgi molekülü olan DNA'nın Allah'ın dili, bedenlerimiz ve tabiatın geri kalan kısmının mükemmelliği ve karmaşıklığının Allah'ın planının bir yansıması olduğunu" görebiliyor ve şöyle diyordu:

"Ancak akıl tek başına Allah'ın varlığını kanıtlayamaz. İman muhakeme etmek artı vahiydir. Ve vahiy kısmı yalnızca akıl ile değil, aynı zamanda gönülle düşünmeyi gerektirir."

Bilim ve imanın birbirini tamamlayan hakikatleri arasındaki muhteşem uyumu o zaman fark etti. Meselâ insan kâinata biraz erken gelmiş olsaydı yerçekiminin fazlalığı yüzünden bir milyar parçaya bölüneceğini gördü. Birçok unsurun aynı anda ve belli şekilde harekete geçmesiyle bu mükemmel denge kurulabilirdi.

Dünyanın en önemli gen uzmanı olarak tanınan eski ateist Dr. Francis Collins, "Genetik yapımızın mükemmelliği sadece Tanrı'nın eseri olabilir. Bilimin ilerlemesi Tanrı'nın varlığının kanıtlanmasını sağlayacak. İnsanların inançlı olmasını sağlayan genlerin sadece mucizevi bir şekilde aktif hale geldiğini kanıtlayacağız'' diyordu.

Ancak Collins Hristiyanlık konusunda tereddütlüydü. Ünlü filozof Voltaire'in "Kilise bu kadar tiksindirici davranış içindeyken ateistlerin varlığı şaşılacak bir şey midir?" sözünü tekrarlıyordu. Özellikle de Kilise'nin Ortaçağda Müslümanlar üzerine düzenlediği, kin ve şiddet dolu haçlı seferleri düzenlemesini kabul edemiyordu. Ve ekliyordu: "Hz. Muhammed bugün iddia edilenin aksine kendine zulmedenlere karşı bile şiddet kullanmamıştı."

Mucize konusundan bahsederken yine Peygamberimizden örnek veriyordu: "İslam'ın Kutsal Kitabı Kur'an, Mekke yakınlarında bir mağarada vahiy edilmeye başlanmıştır. Buyruklar melek Cebrail tarafından Muhammed Peygamber'e doğaüstü yollarla iletilmiştir." dedikten sonra Miraç hadisesini anarak, 'açıkça mucizevi bir olaydır' diye tarif ediyordu.

Collins'in sözgelimi evrim teorisi ile ilgili kendine has ilginç görüşleri olsa da ateizmden tümden vazgeçtiğini ve Allah'ın varlığını kabul ettiğini her fırsatta dile getiriyordu. Collins'e göre eğer hiç ispatlanmamış olan ve hâlâ bir teori olma özelliğini koruyan evrim söz konusu olsa bile bunu Allah'ın kudretinden başka bir şey gerçek kılamaz. Zaten Darwin'in bile Türlerin Kökeni adlı eserini bitirirken şöyle dediğini naklediyor: "Yaşama bu şekilde bakışta, yani Yaratıcı tarafından başlangıçta birkaç veya tek bir şekilde yaratılan yaşamda ve bu gezegen değişmez yer çekimi yasası uyarınca dönmeye devam ederken bu kadar basit bir başlangıçtan, en güzel ve harika, sayısız türün evrimleşmiş olmasında olağanüstü bir ihtişam var."

Collins yine şöyle diyor: "Evrimi savunanlar insanın genetik yapısının yüzde 99'unun maymunlarla aynı olduğunu vurgulayıp duruyor. Ancak farelerle ve yüzlerce farklı türle de yüzde 90 oranında aynı genetik yapıyı paylaşıyoruz."

DNA'nın şifresini çözen Francis Collins, Allah'a iman etti

DNA'nın yapısını evrimci dogmalarla yorumlamak isteyen bilim adamları, Collins'in keşfinin ardından müthiş bir çıkmaza girdiler. Canlılığın kökenini rastlantılarla açıklama gayreti, hücrenin yapısının en temelindeki DNA molekülünün varlığına tutarlı bir izah getiremedi. Genetik bilimindeki ilerlemeler, nükleik asitlerin yani DNA ve RNA keşfi, evrim teorisi için yepyeni çıkmazlar oluşturdu.

İnsan genini çözmenin kendisine Allah'ın eserini görme fırsatı verdiğini söyleyen Collins, "Önemli bir buluş yaptığınızda o bilimsel coşku anını yaşarsınız, çünkü onu araştırmış ve keşfetmişsinizdir. Keşfettiğim şey öyle bir şeydi ki, bu bilgiye daha önce hiçbir insan sahip olamamıştı. Fakat Allah onu her zaman biliyordu" demiştir.

Bu durum tüm bilim adamlarının evrim teorisine inanmak zorunda olduklarını iddia eden Darwinistlere verilmiş çok önemli bir cevaptır. Tarih boyunca evrim teorisine inanmayan, Allah'a güçlü bir şekilde iman eden Einstein, Kepler, Newton, Bacon, Pascal, Leewenhoek, Faraday, Morse, Cuvier, Joule, Mendel, Pasteur, Lemaitre, Planck gibi bilim insanları yaşamış, bu kişiler insanlık tarihi açısından çok önemli buluşlar yapmış ve bu buluşlarıyla Allah'ın sonsuz gücünü tasdik etmişlerdir.

Francis Collins de bunlardan biridir.

(*) Tanrı'nın Dili. Francis S. Collins. Yeni Yaşam Yayınları, 2009.

Francis Collins

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN