Lübnan'da hükümet karşıtı gösterilerde halkın "Erdoğan sana canımız feda olsun" diye slogan attığını medya kaydediyor ve bu görüntüler sosyal medyada yaygın şekilde paylaşılıyor.
Sadece Lübnan mı? Şöyle bu konudaki bazı haberleri kısaca toparlayalım:
*Rassdnews medya ağının düzenlediği oylamaya katılan 300 bin kişinin yüzde 77'si Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 2018'in "en seçkin dünya lideri" seçti (Hürriyet, 1 Ocak 2019).
*Kuveyt halkı, dünya liderleri arasında en çok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı seviyor. ABD düşünce kuruluşu Washington Institute tarafından Kuveyt halkı üzerinde yapılan kamuoyu yoklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, en sevilen dünya lideri seçildi. Kuveyt gazetesi Alqabas tarafından haberleştirilen sonuçlar, "Kuveytliler Trump'a kızıyor Erdoğan'ı seviyor" başlığıyla verildi (ahaber, 10 Mart 2019)
*CNN TÜRK Spikeri Fulya Kalfa'nın, "Siz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasıyla ilgi bir manşet atsanız ne derdiniz?" sorusuna televizyon programcısı ve gazeteci Cüneyt Özdemir, "Çok manşet var. Ben olsam biraz daha genel bakardım. Vicdanın sesiyle, Birleşmiş Milletler kürsüsünde bir dünya devlet lideri vardı diyebilirim" yanıtını verdi (25 Eylül 2019).
*Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afrika seyahatlerindeki gözlemlerini paylaşan Prof. Fahrettin Altun "Afrika ülkeleri Türkiye'nin bölge gücü olarak kazandıklarından da son derece mutlu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Afrika ülkelerinde açık ara en sevilen dünya lideri" dedi.
*Kosova`nın Prizren kentinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte halka hitap eden Kosova Başbakanı Haşim Taçi, "Erdoğan, bir dünya lideridir. Erdoğan`ın bu ziyareti, tarihi bir ziyarettir" dedi.
Bu haberleri okuyup Lübnan'daki görüntüleri izleyince son birkaç yıldır özellikle Türk İslam coğrafyasına yaptığım gezilerde Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a duyulan sevgi ve bağlılıkla ilgili gözlemlerimi aktarmak istiyorum.
Önce Lübnan'dan başlayayım: Geçen yıl gittiğimiz Beyrut içinde araç ile dolaşırken yol boyu Erdoğan posterleriyle karşılaşmak bize sürpriz olmuştu. Büyük lider olarak sunuluyordu. Yine eski bir saray kalıntısını gezerken bir kamyonetin üzerinde Erdoğan'ın resminin yapıştırılmış olduğunu gördük. Tabi Türk olduğumuzu anlayan Lübnanlılar yanımıza yaklaşarak hoş bir gülümseme ile 'Erdoğan, Tayyip Erdoğan' deyip O'nu sevdiklerini ifade ediyorlardı.
Çin Doğu Türkistan: Erdoğan baskı ve zulüm altındaki -güya özerk- Uygur Türkleri için tam bir kurtarıcı sembol durumundaydı. Bizim Türkiye'den geldiğimizi anladıklarında hemen Erdoğan'ın adını tebessüm içinde zikrediyorlar ve oraya geldiğini, bundan çok mutlu olduklarını anlatmaya başlıyorlardı.
Mısır: 2 yıl kadar önce gittiğimiz Mısır'da elbette Türkiye düşmanı bir diktatörlük hâkimdi. Buna rağmen bizi yalnız gören birçok Mısırlının yanımıza gelerek ve çevredekilerin duyamayacağı bir sesle ve cesaretle, 'Erdoğan'ı çok seviyoruz' anlamına gelen sözleri mırıldandıklarına hep şahit olduk.
Makedonya: Hele Üsküp, Kalkandelen ve Gostivar. İnsanlarda Tayyip beye karşı o kadar çok sevgi vardı ki anlatmak mümkün değil. Defalarca gittim ve her defasında bu sevgi ve bağlılığı hissettim, işittim. Gostivar'daki Vizyon Üniversitesi'nin rektörlük makamında Makedonya Cumhurbaşkanı ile birlikte büyük bir fotoğrafının asılı olmasını görmek bizleri mutlu etmişti.
Çeçenistan: Daha geçen hafta oradaydım ve bize rehberlik eden Çeçen dostumuz "Burada oylama yapılsa Tayyip bey halkımızın % 99,5'unun oyunu alır" dedi. Bu sözün doğruluğunu da kaldığımız günlerde görüştüğümüz Çeçen kardeşlerimizle her zaman ve her yerde hissettik.
Moldova: Özerk Gagavuzya Cumhuriyeti'ni 1 yıl kadar önce gezerken bizlere Tayyip Erdoğan'ın bir süre önce ülkelerini ziyaret ettiğini ve bundan çok mutlu olduklarını, O'nu çok sevdiklerini söylediler. "Biliyoruz ki Erdoğan liderliğindeki Türkiye maddi manevi bizim yanımızda ve bize destektir. Bunu hissetmek çok güzel" diye de eklediler.
Filistin: Birkaç yıl önce bulunduğum İsrail ve Filistin'deki Müslümanlar için Tayyip Erdoğan kurtarıcı bir lider konumundaydı. Ona duyulan sevginin sınırı yoktu adeta. Bizi görünce büyük mutluluk içinde 'One minute one minute' sözlerini tekrarlıyorlardı.
Suudi Arabistan: Ülke yöneticileri özellikle Prens Selman ne kadar hainlik yaparsa yapsın Suudi halkında tam bir Erdoğan hayranlığı ve sevgisi vardı. Ayrıca umre ziyareti için mukaddes beldelere gelen Müslümanların hepsinde Cumhurbaşkanımıza karşı haddinden fazla muhabbet ve hürmet bulunmaktaydı. Özellikle Pakistan, Malezya, Endonezya, Irak ve Afrika'nın çeşitli ülkelerinde gelenler bu sevgiyi ifade etmekteydi.
Çünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dünya Türkleri ve Müslümanları için umut olan bir liderdi. Bunu Hem Türk hem de Müslüman dünyası anlamıştı. Gezdiğimiz yerlerde nereye uğrasak kimlerle muhatap olsak Türkiye'den geldiğimizi anlayınca bize bakışları değişiyordu. Alışverişlerimizde bile kolaylıklar sağlıyorlardı. Bize hemen dost oluyorlar, bizimle kaynaşıyorlardı. Hepsi O'nun dünya lideri olduğunda birleşmişlerdi.
Sonuç olarak Sayın Cumhurbaşkanımız bir dünya lideridir ve dünyada çok sevilmektedir. Göğsümüzü kabartmakta, içimizi gurur ve mutlulukla doldurmaktadır. Biz de inşallah O'nun değerini hakkıyla biliriz ve diğer ülke insanları gibi layık olduğu yere oturturuz.
Sayın Cumhurbaşkanımızla iftihar ediyoruz. Rabbimize de böyle bir lider nasip ettiği için şükrediyoruz.
