Nerede bir sebze bahçesi, bir fidelik varsa, orada çileğe başköşeyi vermek gerekir. Yetiştirmesi o kadar zor olmadığı gibi, ağız sulandıran nefis tadının yanında yararlı yönleri saymakla bitmez. Bu yüzden yaz aylarının en çok tüketilen ve en çok sevilen meyvelerinin başında gelir.

Çilekte bol miktarda demir, fosfor ve madeni tuzlar vardır. Bu özellikleriyle yaşlılara ve kansızlara çok iyi gelir. Yine limondan fazla C vitamini vardır. Bu özelliği ile çağımızın korkulu rüyası Alzheimer rahatsızlığına yakalanma riskini düşürür. Cildin kolajen yapısını korur ve sonuç olarak yaşlanmayı geciktirir. Kırışıklıklara karşı koruma sağlar. Gözaltı morluklarını giderir. Ciltte bulunan ölü deriyi atarak parlak ve yumuşak bir görünüm elde etmeyi sağlar. Saç dökülmesine iyi gelir. Sivilce ve akne oluşumunu giderir.

Ayrıca bol miktarda A, B6, B12 ve K vitaminleri ihtiva eder. Bunun yanında kalsiyum, fosfor, demir, potasyum, selenyum, manganez, magnezyum ve birçok besin bileşenini yeterli miktarlarda ihtiva eder. Baharda bir çilek kürü yaparak organlar temizlenebilir.

Çilek bol idrar söktürür. Vücutta birikmiş toksinleri temizleyerek zehirli maddeleri dışarı atar. Fazlaca çilek yiyenlerde bazen kurdeşen görülür. Bunun sebebi, çileğin vücuttaki zehirleri süratle atmasıdır. Organizmadaki zehirli birikimler o kadar süratle dışarı atılırlar ki, deride birtakım sivilceler görülmeye başlar. Hiç şüpheye düşmenin gereği yoktur. Bu görüntüler gerçek bir alerji değildir. Gelip geçicidir.

Çok iyi bir peklik sökücü olarak çilek romatizmalılara, damar sertliği hastalarına, karaciğerinden şikâyeti olanlara tavsiye edilir. Göze kuvvet verir, mesane yollarını temizler, susuzluk ve kabızlığı giderir, kan yapar, tansiyonu düşürür, kanı temizler. Cilt bakımı, ağız kokusu, romatizma ve yara tedavisi için iyi gelir.

Çilekten daha çok yararlanmak isteyenler yemekten sonra değil aç karnına yemelidirler. Böylece daha hızla ve daha iyi sindirilerek etkisi artar. Sabahları da erkenden çilek yemek çok yararlıdır. Eğer bağırsaklarınızı temizlemek istiyorsanız, akşam yatmadan önce bir kilo çilek yiyebilirsiniz. Ertesi sabah hem bağırsaklarınız temizlenmiş, hem de bol idrar sökmüş olacaksınız. Çünkü ihtiva ettiği bol miktarda lif, sindirim sistemini temizlemeye ve bağırsak hastalıklarının yanı sıra; yüksek kan basıncı, diyabet ve kalp-damar hastalıkları riskini düşürmeye de yardımcı olur.

Çilek kürü günlerce sürdürülebilir. Üzüm kürü de öyledir. Özellikle damla (gut) hastalarına çilek kürü iyi gelir.

Günde bir porsiyon çilek yemek bizi enfeksiyonlara karşı korur ve kanımızdaki folik asit-B9 vitamini düzeyini yükselterek kalp sağlığımızı güçlendirir. Bu da tansiyonu düşürerek, zararlı bir aminoasit olan homosisteinin kandaki oranının azalmasını sağlar.

Yine çilek bağışıklık sistemimizi güçlendirir, vücudun direncini artırır. Kansere karşı koruyucudur. Kemik sağlığı için oldukça faydalıdır. Yine gut hastalığına karşı koruyucudur.

Çileği şeker hastaları yiyebilirler. Susuzluğu da giderdiğinden öğütlenir.

Çileğim idrar söktürücü ve ishal giderici etkisi vardır. Bağırsak kurtlarını döker.

Çilek kürü salgı bezlerini de olumlu etkiler. Çilek, kanı berraklaştırır, akıcılığını sağlar.

İçindeki pektinle yüksek kolesterolü düşürür. Damar tıkanıklığını önler.

Yine çilek yaşlanmaya karşı da etkilidir. Meyvelerde bulunan antioksidanların birçoğu çilekte de mevcuttur.

Gerek ilaç sektöründe gerekse kozmetik alanda çok fazla kullanılan bir besindir.

ÇİLEĞİ TADINA VARARAK, ŞÜKÜR EDEREK YEMELİ

Bütün yiyeceklerde olduğu gibi çilek yemek de daha fazla mutluluk ve tatmin yolunda büyük bir rol oynayabilir. Tadına varma bir çeşit takdir etmedir ve yeme ve içme tadına varma tekniğinizi uygulamak için çok güzel yollardır. Bizler genelde yerken ve içerken çok meşgul ve hareket halinde oluyoruz ve ele geçen atıştırmalıkları yürürken yiyoruz. Böyle bir telaş içinde olmamayı arzu ediyoruz ama nasıl yavaşlayabileceğimiz konusuna çok az kafa yoruyoruz.

Ana fikir çileği yiyebildiğimiz kadar yavaş yemektir ve bu sırada olumlu deneyimi uzatmak için tüm duyularımızı kullanmalıyız ve bunu yemekten maksimum zevk almalıyız. 5 dakika hiç rahatsız edilmeyeceğiniz bir yerde oturun:

• İlk önce, o nimeti veren Allah'ın adıyla yani besmeleyle ilk lokmamıza başlayalım. Ancak yavaşlayalım! Çileğimizi alalım ve onu takdir edelim: Harika renk cümbüşüne, müthiş estetiğine dikkat edelim, hoş şekline ve nefis kokusuna hayranlığımızı sunalım. Yüzeyindeki küçük pürçüklere bakalım ve yeşil sapını inceleyelim. Tüm duyularımızla ona odaklanalım.
• Çilek nasıl kokuyor? Koku güçlü mü, belli belirsiz mi, tatlı mı, acı mı? Gözlerimizi kapatalım ve kokusunu içinize çekelim. Bu bize hangi hoş anıları hatırlattı? Belki de istirahat ettiğimiz yaz tatili günlerini veya çocukluktaki uzun tatilleri. Bu anılara takılalım. O anı yaşarken zevk alalım!
• Küçük bir parça ısıralım ve ağzınızda yayılan rayihaya ve enfes tadına konsantre olalım. Mümkün olduğu kadar yavaş çiğneyelim, salgılanan çeşitli lezzetlere yoğunlaşalım ve tüm lezzetin dilimizde yayılmasını izin verelim. Rabbimize böyle bir nimeti bizlere lütfettiği için şükrederek zevkini çıkaralım.
• İyice çiğnedikten sonra yutalım ve başka bir hoş duygu yaşayıp yaşamadığımıza dikkat kesilelim.
• Her bir çileği ağzımıza alırken aynı duyguları yaşayalım, bu sefer daha da yavaş tatbik edelim!

Sefa SAYGILI