Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Haziran 12, 2017
Ramazan ve Bağımlılıklardan Korunma
Şefika 30 yaşlarında genç bir hanımdı. Kocasından 3 yıl önce ayrılmıştı ve erkek kardeşiyle yaşıyordu. Bu evlilikten olan tek oğlu ise kendi anne babasıyla kalıyor, onların ilgi ve bakımı ile büyüyordu. Şefika'nın hikâyesi şöyleydi:

Sevdiği ve evlenmek istediği delikanlıyla evlenmesine karşı ailesi karşı çıkınca ve vermeyince kaçarak evlenmişlerdi. Ancak eşi flört dönemindeki gibi çıkmamış, o zamanki güzel ve gönül alıcı sözleri duymak bir yana kaba kuvvet uygular olmuştu. Sorumluluklarını yerine getirmediği gibi ilgisiz ve sevgisizdi. Bunun üzerine ayrılma kararı vermiş ve boşanmışlardı.

Daha sonra pişmanlıklar, üzüntü ve suçluluk duyguları üst üste gelmişti. Bir arkadaşı alkolle rahatlayabileceğini telkin edince az miktar aldığı alkolü giderek yükseltmiş, derken alkolsüz yapamaz olmuştu. Kendisini dinleyelim:

"Çok perişan hale gelmiştim. Düşünemez, iş yapamaz oldum. Yüzüm gülmüyordu. Yediklerimden zevk almıyor, sadece alkollü içkileri arıyordum. Çevremden koptum. Dışlanıyordum. Çocuğuma kötü örnek olduğum aşikârdı. Defalarca içkiden kurtulmak için gayret ettim, maalesef başarılı olamadım. Adeta gayret ettikçe daha dibe yuvarlandığımı hissediyordum. Bağımlılık dedikleri bu olsa gerekti."

Tıbbi yardım alıp almadığını sordum.

"Defalarca göründüm hekimlere. Ancak verdikleri ilaçları kullanmama rağmen bir türlü kendime gelemedim ve alkol kullanmaya ara veremedim. Aynı tas aynı hamamdı yani."

"Peki, sonra ne yaptınız?" diye soracak oldum. Çünkü şimdi çok iyi ve sağlıklı görünüyordu.

"Ramazanın yardımına başvurdum. Yıllardır tutamadığım oruca niyetlendim. Ailemin de desteğiyle onlarla sahura kalktım ve beraberce iftar yaptık. Ayrıca namaz kılmaya başladım. Teravihe gidiyorum. İnanın öyle zevkle yapıyorum ki anlatamam. Yeni dostlar edindim. Bunlar önceki gibi içkiciler, oruçsuzlar değil elbette. Namaz kılan, Rabbini bilen hanım arkadaşlarım. Onlarla sohbet ayrıca güzel. Ramazan başladığından bu yana alkol aklıma bile gelmiyor. Çok şükür artık alkolsüz bir hayatım var."

Şefika Hanım tesettürlüydü. Ramazan öncesi de böyle miydi?

"Mümkün mü?" diye karşılık verdi. "Ramazanla birlikte değiştirdiğim bir husus da kapanmamdır. Eski çevremi reddettiğim anlamına geliyor benim için bu durum. Ek olarak alkolden uzaklaşmamı kolaylaştırıyor. Tabi esas amacım Kur'an- Kerim'in emrine uymaktır."

Peki, kendisini nasıl hissediyordu?

"Çok mutlu ve huzurluyum. Geleceğe daha iyimserlikle bakıyorum. Beklentilerim var. Çocuğumu daha düşünür oldum. Düşünebiliyor musunuz, annelikten bile uzaklaşmıştım. Evlenmeye şiddetle karşıydım. Şimdi ise uygun bir aday çıkarsa neden olmasın diyorum. Tabi bundan sonraki hedefim ve gayretim Ramazan sonrası bu hayat tarzını devam ettirebilmek. Bunda da başarılı olacağıma inanıyorum."

Evet, Ramazan ayı sayısız iyilik ve bereketle gelir. Ona sarılan herkes bu dünyada da nimetlere kavuşur.

Peygamber Efendimiz (sav), "Oruç tutan sıhhat bulur" buyurmuştur. Oruç öyle bir ibadettir ki bize sağlık verir, rahatsızlıklardan korur.

Görüldüğü gibi alkol benzeri kötü alışkanlıkları olanlar da oruca sarılmakla şifaya kavuşabilmektedirler. Üstelik başka yolla bulmaya zorlandıkları şifaya.

Bana da Şefika hanımı tebrik etmek ve bu güzel yolda Ramazandan sonra da devam etmesini ısrarla tavsiye ve telkin etmek düştü.





Prof. Dr. Sefa Saygılı



Fikriyat.com

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN