Arama

Prof. Dr. Murat Şimşek
Ağustos 11, 2021
Fıkhi açıdan bazı kripto para sistemleri
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Blok ödülü, blockchain ağında başarıyla işledikleri her blok için kripto para madencilerine ödül olarak verilen yeni kripto paraları tanımlamak için kullanılır. Söz konusu kripto para birimi tarafından kullanılan politikaya bağlı olarak ve tüm bloğun zaten başarıyla çıkarılıp çıkarılmadığına göre, bir para ve işlem ücretleri karışımı olabilir. Proof of Work (PoW - İş Kanıtı), temelde bir sistemin işleyişini aksatmaya yönelik saldırıların ve e-posta ile gönderilen spam olarak adlandırılan istenmeyen mesajların engellenmesi için ortaya çıkarılmış bir protokoldür. Ağda madenci ismi verilen ve blokzincirine yeni bloklar eklemekle görevli operatörler bulunmaktadır. Bu blokların eklenebilmesi ise bazı karmaşık matematik problemlerinin çözülmesiyle mümkün olabilmektedir. Herkes madenci olabilir. Bir işlem yapılmak istendiğinde bu işlemin bilgileri ağdaki tüm madencilere gönderilir. Madenciler ise işlemi yapmak isteyenin kimliğini kontrol eder. Gönderilmek istenen tutarın olup olmadığını defterde yazan bakiyeyle teyit ediyor. En az yüzde elli çoğunluk mutabıksa bunu deftere işliyor. Problemi çözen ve bloktaki işlemleri doğrulayan ilk madenci işlemi ağa yayınlayarak ağda belirlenen kripto para ödülünü ve bloktaki işlemler için ödenen işlem ücretlerini almaya hak kazanır.[i]

Madencilerin nasıl para kazandıkları sorusunun cevaplarından biri budur. Aslında madenciler ilk kripto para ürettiklerinde blok ödülü (block reward) alırken ayrıca işlem başına da bir ücret (transaction fee) almaktadırlar. Madencilik bitcoin ve onun gibi Proof of Work mekanizması kullanan kripto paralar için söz konusudur. Bu sistemin en büyük sorunu çok güçlü bilgisayar ağlarına ve büyük miktarda elektrik enerjisine ihtiyaç duymasıdır. Buna alternatif olarak consensüs mekanizmaları ortaya çıkmıştır. Başta ethereum olmak üzere EOS, Cardano ve Avalanche gibi platformlar, PoS- Proof of Stake ve DPoS – Delegated Proof of Stake gibi alternatiflere yönelmişlerdir. Bu sistemler mutabakat mekanizması üzerinden çalışmaktadır.

Madenciliğe alternatif bir sistem olarak ortaya çıkan mutabakat protokolünde Proof of Stake (PoS) sistemi kullanılır.[ii] Belirlenmiş miktarda hisse veya varlık sahibi olan blockchain katılımcılarının, blok oluşturma ya da doğrulama hakkı elde ettiği fikir birliği algoritmasına Hisse İspatı (PoS) denir. Bu sistemde madenci yerine holders vardır; yani ellerinde coinleri tutanlar vardır. Hisse sahipleri (Holders) aslında transfer ücretlerini almaktadırlar. Bunlar kötü niyetli kişileri ve yazılımları engellemek ve işlem güvencesi sağlamak için hesaplarında fazla miktarda kripto para tutarlar. Bu işlem hukuk bağlamında kısmen rehine benzemektedir. Nitekim yapılan işlemlerin teyidi için bir bulmaca çözüp enerji harcamak yetine işlemlerin doğruluğunu teyit için eldeki tüm parasal değerin rehin olarak verilmesidir. Ama bir açıdan bakıldığında piyango manası da içerebilmektedir. Nitekim sistem bu rehin verenler içinde birine piyango ile yeni blok oluşturma ayrıcalığı vermektedir. Kişi ne kadar çok varlık rehin ederse, o kadar çok piyango bileti almış sayılmaktadır.[iii]

Ağ katılımcısının, sahip olduğu kripto parayı sisteme kilitlemesi karşılığında gelir elde ettiği modele "stake etmek" ya da "staking" denir. Proof of Stake algoritmasının yapısı gereği, işlem doğrulamak ve gelirden pay almak isteyenler, sahip oldukları varlıkları protokole kilitlemelidir. Doğrulayıcılar, tokenlerini sisteme kilitledikleri süre boyunca transfer edemezler. Prensip olarak, her ağ katılımcısı tokenlerini kilitleyerek stake edebilir, ancak blok doğrulama hakkı kazanmak ve "staking" ile ödül elde etmek için her ağın kendine has kuralları vardır. Blok doğrulama ve stake ödülü kazanma hakkı, genellikle hisselerin oranına göre belirlenir. Söz gelimi, ağdaki toplam varlığın yüzde 1'i kadar tokeni sisteme kilitleyen kullanıcı, tüm blokların yüzde 1'ini doğrulama hakkını kazanır.[iv] Fıkhi açıdan bakıldığında bu işlem ilk bakışta paranın kiraya verilmesi gibi caiz olmayan bir işlem olarak görünse de sistemin yapısal bir parçası olmak bakımından bazı revizelerle komisyon ücreti şekline dönüştürülerek fıkhen meşru bir işleme çevrilebilir.

Stake işlemini birçok çeşidi vardır. Mesela Yetkilendirilmiş Hisse Kanıtı (Delegated Proof of Stake) sisteminde kullanıcılar, cüzdanlarındaki kripto varlıklarını bir başka kullanıcıya delege ederler yani onu yetkilendirirler. Kripto para varlığı cüzdandan transfer edilmeksizin delege edilen kullanıcının varlığı olarak kabul edilir ve onun ağdaki söz hakkını artırır. Diğer kullanıcılardan delege hakkı alan kişi, ağdaki gelirlerden daha fazla pay alır ve elde ettiği geliri, delegeleriyle, hisseleri oranında paylaşır.[v] Fıkhi açıdan bakıldığında bu işlemin ağ pazarlama hükümlerine bağlı olduğu söylenebilir.

Bu sistemde tartışmalı bir diğer işlem ise AirDrop uygulamasıdır. Airdrop, kripto para birimlerinin mevcut sahiplerine yeni üretilen kripto paraların ödüllendirme maksadıyla belirli bir oranda dağıtılmasıdır. Bu işlem bir nevi, markaların piyasaya yeni çıkacak ürünlerinin reklamını yapması ya da promosyon uygulaması gibidir. Reklamlara rağmen ürünlerin satış yapmama ihtimali olduğu gibi, kripto paraların da airdropa rağmen borsalara girememe ihtimalleri vardır. Fakat yine de bu sistemi kullanmak, yeni kripto para yaratıcıları için cazip bir seçenektir. Airdrop, ana akım ticaret dünyasında blokzincir teknolojisi kullanmayan şirketlerin ödüllerinin (bonus puanlar, vb.) ve indirim hediyelerinin benzeridir.[vi] Fıkhi açıdan bakıldığında bu işlemin de bonus ve promosyon ile ilgili hükümlerle irtibatlı olduğu görülmektedir.

Bilindiği üzere ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı bitcoinin caiz olmadığı yönünde bir karar yayımladı.[vii] Arap ülkelerindeki fetva kurullarının da kripto paraları gerçek bir para görmeyerek kullanımının caiz olmadığı yönünde fetvalar verdiler.[viii] İslam dünyasındaki İslam hukukçuları da kripto paralar konusunda net bir karara varamadılar. Malezya'da birkaç İslam iktisatçısı ve birkaç da İslam hukukçusu haricinde kripto paraları caiz gören olmadı. Kripto paraları doğrudan fıkhi açıdan caiz gören araştırmacılar arasında Malezya'da katılım finansı kuruluşunun danışma kurulunda bulunan Mohd Daud Bakar, çağdaş araştırmacılar Süleyman Kaya, İbrahim b. Ahmed b. Muhammed Yahya, Abdullah b. Muhammed b. Abdülvehhab el-Akîl ve Halid Abdülmünim er-Rıfaî sayılabilir. Bir de bazı şartlarla caiz olabileceğini söyleyenler de olmuştur. Bu şartlar arasında ilgili düzenleyici kuruluş gerekliliği, kripto paraların üretiminde ve yatırım yapılmasında anonim şirket modeli kullanılması, kripto paraların finansal kurumlar tarafından kullanılması için ülke içinde ilk veya ikinci meşru para birimi olarak ilan edilmesi sayılabilir.[ix]

Şu an baktığımızda bırakın blokzincir teknolojisini, bitcoin bile binlerce kripto paradan biri haline geldi. Yaklaşık dokuz bin kripto paradan bahsedilmektedir. Ayrıca Diyanet'in fetvasında dayanak yaptığı deliller, konuyu yakından bilen ilgililer tarafından eleştirilmektedir. Konunun tekrar bütün yönleriyle ele alınıp tartışılması ve en azından bu konuda toplumu aydınlatıcı açıklamaların yapılması isabetli olacaktır. Bu mesele birçok alanı ilgilendiren interdisipliner bir konudur. İlgili taraf uzmanlarının bir araya gelerek meseleleri çok yönlü değerlendirecekleri çalıştay (workshop) tarzı bilimsel toplantılara ihtiyaç var. Bu konuda öncelikle üniversiteler ön alabilirler. Meselenin İslami, iktisadi, hukuki ve sosyal yönleri ilgili uzmanlarının katılımıyla tartışılıp halkı aydınlatacak bilgiler sunulabilir. Bu vesileyle Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin düzenlediği bu program takdire şayandır. Bu tür faaliyetleri ilgili resmî kurumlar ile Diyanet'in de düzenlemesi mümkündür. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarının da bu yeni dijital çağa hazırlanma bakımından toplantılar düzenlemesi de mümkündür.

Prof. Dr. Murat Şimşek


[iii] Sert, Sorularla Blokchain, https://bkm.com.tr/wp-content/uploads/2015/06/Sorularlablockchain.pdf.

[viii] Bu konuda bk. Hasan Doğan, "İslam Hukuku Açısından Kripto Paralar ve Blockchaın Şifreleme Teknolojis,", Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 26, S. 2, 2018, s. 225-253; Abdurrahman Yazıcı, "Kripto Paralarla İlgili Fetvalar ve Fıkhi Hükmü", İslami Finans ve Finansal Teknolojiler (FINTECH) Blokzincir - Akıllı Sözleşmeler - Kripto Paralar, Konya: NEÜ Yayınları 2020, s. 247-265; Seracettin Yıldız, "İslam Hukuku Açısından Kripto Paraların Fıkhi Hükmü ile İlgili Tartışmalar", İslami Finans ve Finansal Teknolojiler (FINTECH) Blokzincir - Akıllı Sözleşmeler - Kripto Paralar, Konya: NEÜ Yayınları 2020, s. 223-244. Muhammet Yurtseven, "Para Olabilme Yönüyle İslam Hukuku Açısından Kripto Para", İslami Finans ve Finansal Teknolojiler (FINTECH) Blokzincir - Akıllı Sözleşmeler - Kripto Paralar, Konya: NEÜ Yayınları 2020, s. 177-198.

[ix] Bu konudaki tartışmalar ve görüşler için editörlüğünü yaptığımız şu araştırmaya bakılabilir: https://neuyayin.com/online-satis/urunler/islami-finans-ve-finansal-teknolojileri-fintech-blokzincirakilli-sozlesmelerkripto-paralar/625.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN