Bugün, bağışlanma harmanı
Çiftçilerin zahmetler çekerek ve nice emekler vererek yetiştirdikleri ürünlerinin, bereketlenerek çoğaldığı, artıp-taştığı bir ortamda harmanını yaptıkları sevinç ve heyecan dolu günleri olur ya? İşte Arefe günü müminlerin harman günü, Arafat Vadisi de onların harman yeri, teşbihini/benzetmesini yapabiliriz.
Evet, ayet ve hadislerin verdiği bilgiler doğrultusunda, gecelerin en faziletlisi Kur'an-ı Kerim'in nâzil olduğu Kadir Gecesi iken, günlerin en faziletlisinin de Arefe günü olduğu hususunda ortak bir kanaat oluşmuştur müminlerin şuurunda… İşte bugün, o gündür: Bugün Arefe günüdür...
Bugün, sayısını ancak Allah Teâlâ'nın bildiği, cümle enbiya ve evliyanın, yani insanlığa gönderilen nebilerin, o Kutlu Elçiler'in; ve Allah'ın Sevgili Kulları olarak bilinen "Hak Dostları" velilerin, cümleten ruhaniyetlerinin de hazır bulunduğu Arafat Meydanı'nda, dünyanın dört bucağından kalkıp gelen ve kefen misali ihramlarıyla bütün vadiyi lebâleb dolduran milyonlarca müminin, ellerini semaya kaldırarak dua ve niyazlarla Allah'ın affını ve mağfiretini talep ettikleri, bağışlanmayı diledikleri gündür, bugün...
Bugün, durdukları vakfe ile müminlere "hacı" vasfının verildiği, günahlarının bağışlanıp annesinden doğduğu günün temizliği ve masumiyetine kavuştukları gibi, Arafat Vadisi dışındaki her yerde, elleriyle birlikte kalbini de Mevlâ'sına açarak dualar ve niyazlarla, Allah'tan engin affını ve bağışlamasını dileyen her bir müminin, "affedilme" müjdesinin verildi gündür, bugün…
Bugün, aynı zamanda affedilmiş bir kul olarak arınmışlığın verdiği huzurla gönlünde farklı bir sevinç yaşayan müminlerin bayramdan önce bayram ettiği gündür, bugün…
O halde bugünün kadrini kıymetini bilmek gerek… Bugünün belirli saatlerinin hakkını vermek gerek… Bugün, Arafat Vadisinde vakfeye durdukları saatlerde, -hacı adayları gibi- Mevla'nın, o hep açık duran kapısında olmak gerek… Zira bugün, bu senenin Arefe Günü'dür ve seneye kadar da bir daha karşımıza çıkmayacak ender bir gündür, vesselam…
Arefe günü, neden fazileti yüce bir gündür?
Bugüne dair düşüncelerimizi ifade ettiğimiz satırlardan sonra onun faziletinin, yüceliğinin ve üstünlüğünün nereden kaynaklandığını geliniz bir kez daha ifade edelim ve hatırlayalım:
Kaynaklarında sahih bir bilgi olarak aktarılan hadisinde Resûl-i Ekrem (sav) şöyle buyuruyor: "Allah'ın, cehennemden en çok kul âzâd ettiği gün, Arefe günüdür." (Müslim, Hac 436; Nesâî, Menâsik 194; İbni Mâce, Menâsik 56).
Hadis-i şeriften de anlaşılacağı üzere, hataların, günahların bağışlanma, affedilme ve amel defterlerinden silinme; ruhumuzu sıkan, bunaltan baskılarından kurtulabilme imkanı bahşedilen ve bunun bizzat kişinin benliğinde kendisince de hissedildiği bir arınma günüdür, bugün… Peki nasıl kıymetini bilmeli, nasıl değerlendirmeli bugünü?
Arefe gününü nasıl değerlendirmeli?
Bugüne ait birtakım ibadetler, dualar ve zikirler vardır. Bunları maddeler halinde aktarmak istiyoruz.
Vakfe Zamanını Önemsemek: Bugün içinde, son derece önemli bir zaman dilimi vardır. Bu zaman dilimi, "vakfe" denilen ve kişinin hacı olması için şart olan hususlardan biridir. Vakfe zamanı, Arefe günü zeval vaktinden (güneşin tam göğün ortasında durduğu zaman) başlayarak akşam güneş batıncaya kadar geçen süredir. Gerek hac maksadıyla Arafat'ta bulunan hacı adayları, gerekse Arafat dışında, dünyanın herhangi bir köşesinde olan mümin, bu saatlerde dua ve niyaz halinde olmalıdır. Öğle namazını kıldıktan sonra gönülden yalvaracağı dualarla Allah'ın affını, ikramını, ihsanını dilemeli, adeta bu talepleri karşılanmadan Rahmet Kapısı'ndan ayrılmama kararlılığını göstermelidir, mümin… Bugün sadece kendimiz için değil, bütün bir İslam Dünyası için dua ve niyazlarda bulunmanın şuuru içinde olmalı, özellikle mazlum Gazze halkı unutulmamalıdır.
Teşrik Tekbirlerine okunmasına özen gösterilmelidir: Bugün sabahtan itibaren okunması "vacip" olan tekbirler, her farz namazdan sonra okunmalı, unutulan tekbirler mutlaka okunarak tamamlanmalıdır. Her bir tekbiri okurken, bu büyük zikir ve tesbihat örneği olan sözlerin, semada başlayıp yeryüzünde sona eren sözler olduğu hatırlanarak okunmalıdır. Zira Hz. Cebrail, Allah'ın, Hz. İsmail'e bedel olarak gönderdiği kurbanlık koçu, semadan yeryüzüne indirirken "Allahu Ekber, Allahu Ekber" diye nida etmiş, sesi semayı kaplamış ve Hz. İbrahim başını kaldırdığında onun geldiğini görerek bu büyük sınavın sona erdiğini anlamıştı… O da bu tesbihe "Lâ ilâhe illallallâhu vallâhu Ekber" diye mukabelede bulunmuştu. Yerinden doğrulan Hz. İsmail ise büyük bir sevinçle "Allahu Ekber ve lillahil-Hamd" cümlesiyle Rabbine olan şükür ve minnettarlığını ifade etmişti… Bu hatıra ise hatıralardan silinmeyecek kadar önemlidir…
Okumaya özen gösterilmesi gereken tesbihata devam: Bugün, gerek vakfe zamanı gerekse diğer zamanlarda ve yine "Bayram gecesi" olarak idrak edeceğimiz akşam namazı sonrasındaki zaman diliminde en çok tekrarlayacağımız sözler, Sevgili Peygamberimizin (sav) bizzat okuduğu ve önemini ümmetine de bildirdiği şu tesbih cümlesi olmuştur:
"La ilâhe illallah, vahdehû lâ şerike leh. Lehül-mülkü ve lehül-hamdü, bi yedihil-hâyr. Ve hüve alâ külli şey'in kadîr."
Anlamı, "Allah'tan başka ilâh yoktur, yalnız O vardır ve hiçbir şerîki (eşi, ortağı) yoktur. Mülk O'nundur ve hamd de O'na mahsustur. Bütün hayırlar O'nun elindedir ve O her şeye kâdirdir." olan bu tesbih, bugün ve gecemizde en çok okuduğumuz tesbih olmalıdır, diyebiliriz.
Yüce Rabbimiz, vakfe zamanı yapılan dualarımızı, Arafat'taki milyonlarca müminin duaları arasına katarak makbul ve müstecab eylesin. Tutulan oruçları, mahşer gününün hararetine bir perde kılsın ve yine iftar anında yapılacak duaları, makbul dualardan eylesin; Gazze'de ve yeryüzünün çeşitli bölgelerindeki mazlum müminlerin selametine vesile kılsın… Çekilen tesbih ve zikirleri de, affımıza ve dualarımızın kabulüne vasıta eylesin, âmin...
Gününüz, geceniz ve bayramınız mübarek olsun Efendim...
Mehmet Emin Ay
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.