2022 yılının son günlerini yaşıyoruz… Her yıl olduğu gibi bu yılın son günlerinde de "yeni yıl alış-verişi" adı altında, yapılması sanki mecburi bir şeymiş gibi tüketim çılgınlığı denilen satın almalara özendiriliyor, yönlendiriliyor insan kitleleri… Birkaç gün sonra gelecek olan yeni yılın ilk gecesine odaklanan programlar ve aktiviteler ise neredeyse her adım başı "billboard" denilen camekânlı levhalarda sergilenip duruyor. Sıradan bir gecenin bu kadar "önemli ve eşsiz" hale getirilmesi ancak kapitalizmin allayıp-pullamadaki başarısıyla izah edilebilir, zira başka bir açıklaması mümkün görünmüyor!..
25 Aralık tarihli Noel kutlamalarını, yeni yılın başıyla birleştirmeyi başaran kapitalizm, sorgulamayan, araştırmayan ve gerçeğin ne olduğunu öğrenmeyi hiçbir zaman düşünmeyen toplumları uyuşturarak yanıltmaya ve saptırmaya devam ediyor… Böylece bir yandan özellikle Hristiyan toplumlar için 24-25 Aralık günleri Noel, bir diğer ifadeyle Christmas yani "Hz. İsa'nın doğduğu gün" olarak kabul ediliyor ve bayram günleri olarak kutlanıyor. Öte yandan, gerçekte tarihte dindar kişiliğiyle bilinen bir Hristiyan azizi olan Saint Nicholas, önce ismi Santa Clauss olarak değiştiriliyor sonra da ünlü bir ressama yeni bir karakter olarak çizdiriliyor ve böylece yeni Noel Baba kimliğiyle başta meşrubat olmak üzere sigara gibi çeşitli ürünlerin satışlarını artırmak için bir reklam unsuru haline getiriliyor... Bu durum yıllardır bir kısır döngü halinde her yıl devam edip duruyor vesselam… Acaba hiç düşündük mü? 24-25 Aralık tarihleri gerçekten Hz. İsa'nın (AS) doğum tarihi midir? Yoksa miladi takvime bir dinî nitelik kazandırma çabası mı söz konusudur?
Hz. İsa (AS) gerçekte ne zaman dünyaya gelmiştir?
Dinler Tarihi üzerine çalışan araştırmacıların verdiği net bir bilgi vardır: Hz. İsa'nın hangi tarihte dünyaya geldiği kesin olarak bilinmiyor. Fakat onun Aralık ve Ocak gibi kış aylarında dünyaya gelmediği kesindir!.. Bu kesinliğin kaynağı ise iki sebebe bağlanmaktadır; ki bunlardan birisi Luka İncili'nde, "Çobanlar ve Melekler" adlı bölümde verilen şu bilgilerdir:
"Sürülerini yeşil otlaklarda otlatan ve gecelerini onlarla birlikte kırlarda geçiren çobanların yanına bir melek geldi ve onlara "Bugün size Davud'un kentinde bir kurtarıcı doğdu. Onu kundağa sarılmış bir şekilde yemlikte yatan bir bebek olarak bulacaksınız." dedi."
Luka İncili'ndeki bu bilgi, Hz. İsa'nın, (AS) çobanların sürülerini otlaklarda otlatıp geceleri de onlarla birlikte kırlarda geceledikleri bir mevsimden bahsetmektedir. Bu ise yaz aylarına işaret etmektedir.
İkinci delil ise Hz. İsa'dan (AS) ve annesi Hz. Meryem'den bahseden sure ve ayetlerdir ki, onlardan birinde; Meryem suresindeki ayetlerde Allah Teâlâ'nın şu ilahi beyanıdır:
"Sonra doğum sancısı onu bir hurma ağacının dibine getirdi. Meryem, "Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim!" dedi. Aşağı taraftan biri ona şöyle seslendi: "Tasalanma! Rabbin senin için ayağının altından akan bir su kaynağı yaratmıştır. (Şu) hurma ağacını da kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün." (Meryem, 23-26)
Taze hurmaların olgunlaştığı mevsim, yaz mevsimi olduğuna göre Hz. İsa'nın (AS) bir yaz günü dünyaya geldiği anlaşılmaktadır. O halde denilebilir ki, Noel veya Christmas adlarıya Hz. İsa'nın (AS) kutsal doğumunun 24-25 Aralık veya 6 Ocak gibi kış mevsiminde olduğunu söyleyenler, gerçek olmayan bir bilgiyi insanlara kabullendiren; bunun için tüm çabalarını sarf ederek bunda da başarılı olan kimselerdir; daha doğrusu Kapitalizm'in ta kendisidir...
Hz. İsa'nın doğum tarihi bizi ne ilgilendirir? diye soracak olursanız, karşımıza çıkan şu ayet-i kerime, onun doğduğu günün de, vefatının da, diriltileceği günün de Allah'ın selamına mazhar olacağı zaman dilimleri olduğunu ifade ettiği için bir mümin olarak bizi de ilgilendirdiği hakikatidir (Bkz. Meryem, 33). Öte yandan Hz. İsa (AS) Sevgili Peygamberimizin (SAV) gelişini müjdeleyen ve O'na, yaşadığı zaman itibariyle en yakın olan peygamberdir (Bkz. Saff, 6).
Dolayısıyla bir müslüman olarak Kutlu Elçilerden biri olarak Hz. İsa (AS) bizim için değerlidir, onun mucizevi olarak dünyaya gelişi de doğum tarihi de önemlidir. Onu da; annesi Hz. Meryem'i de saygıyla yâd eder, selam ile anarız, her adları geçtiğinde… Ancak ne Noel'in, ne de Noel Baba'nın; bu değiştirilmiş, dönüştürülmüş ve kapitalizme kurban edilmiş bu hiçbir gerçekliği olmayan sanal varlığına bir müslüman olarak, bırakınız sevgi ve ilgi duymayı; kalbimizin meyletmesine bile razı olamayız. Zira bizler, kalbimizin meyletmesine bile izin vermeyen ilahî buyruğa iman etmiş müminleriz… Sözlerimizin sonunda ilgili ayeti zikrederek nokta koyalım yazımıza… Çünkü bu ayet, tam da bugünlerde bize rehberlik edecek, yön gösterecek nitelikte…
"Sakın zâlimlere meyletmeyin; yoksa onları saracak ateş size de dokunur. Aslında sizin Allah'tan başka hiçbir dostunuz, yardımcınız ve sizi sahiplenecek hiçbir güç yoktur. Öyleyse O'ndan başka bir dost aramayın; aksi halde O'nun yardımından da mahrum kalırsınız." (Hûd, 113)
Konuya devam edeceğiz. Selam ve dua ile…
Mehmet Emin Ay
