Arama

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay
Aralık 30, 2021
Zorlukları aşanlar sabrı kuşananlardır

Hatırlayacağınız üzere bundan önceki iki yazımızda meleklerin ahiret yurduna uğurladığı müminlerden ve onların özelliklerinden bahsetmiştik.

Onların, en başta gelen özelliklerinin Allah'a inanmaları ve istikamet üzere bir hayat sürmüş olmaları, ardından Allah'ın yoluna çağırmak, salih amel sahibi olmak, kötülüğe iyilikle karşılık verebilmek, sabırlı olmak, Şeytanın vesveselerinden Allah'a sığınmak gibi bir mümine en çok yakışan özellikleri taşıdıklarına dikkatimizin çekildiğinden bahsetmiştik.

Bir önceki yazımızda tamamını ele alamadığımız bu özelliklerden son ikisini bugün incelemeye çalışacağız.

SABRI KUŞANMAK…

Fussilet suresinin 34 ve 35. Ayetlerinde, meleklerin ahiret yurduna uğurladığı müminlerin özelliklerinden ikisinin de kötülüğe iyilikle karşılık vermek ve bu hususta sabrı kuşanan kişilerden olmak şeklinde ifade buyrulduğu görülmektedir. Biz, bundan önceki yazımızda bunlardan kötülüğe iyilikle karşılık vermek hususunu incelemiştik. Şimdiyse adı geçen surenin 35. Ayetini ele almak istiyoruz.

"(Sen kötülüğe iyilikle karşılık ver, göreceksin ki, seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse kesinlikle sıcak bir dost oluvermiş!) Bu sonuca ancak sabırlı olanlar ulaşabilir, yine buna ancak (bu yüce erdemlerde) büyük pay sahibi olanlar ulaşabilir." (Fussilet, 35)

Ayette geçen "hazz" kelimesi "takdir edilen hisse ve nasib" anlamlarına gelmektedir. Buna göre sabır da, Allah'ın kullarına lütfettiği yüce erdemlerden biridir ve kul için "güzel kulluk" adına Allah'tan gelen büyük bir ihsandır. Çünkü kötülüklere karşı iyilikle mukabele etmek ancak bu nasibe ulaşanlar için mümkün olmaktadır. Peki insanoğlu sabra sahip olmak, hayat serüveninde karşılaştığı zorluklarda kendisine büyük bir destek sağlayacak olan sabrı kuşanmak hususunda neler yapabilir ve neler yapmaya muktedir olabilir?..

Bu soruya cevap vermek adına Kur'an-ı Kerim'e ve Resul-i Ekrem (sav) Efendimizin hayatına baktığımızda bazı işaretler ve yönlendirmeler bize yardımcı olmaktadır. Özellikle geçmiş ümmetlerden örnekler veren Kur'an-ı Kerim, birtakım zorluklarla karşılaşanların sadece Müslümanlar değil, önceki peygamberlerin ve kendilerine inanan müminlerin de nice sıkıntı ve zorluklarla muhatap olduklarını hatırlatmaktadır. Özel bir ifade tarzı olarak kabul edilebilecek "Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır" duası son derece dikkat çekicidir (Bkz. A'râf, 126). Çünkü sabrı, sağanak halinde yağan bir yağmur gibi, süreklilik arz edip-doyuran bir vasıfla talep etmiştir, müminler… Denilebilir ki, sabır Allah'tan istenen, dilenen, niyaz edilen bir yüce değerdir, fazilettir. Ve her dua müstecab olmaya yani kabul edilmeye adaydır; yeter ki kul, neyi, niçin, hangi merciden istediğini bilsin, kimden talep ettiğinin farkında olsun…

Öte yandan Hz. Aişe (r.anha) tarafından "Onun ahlâkı, Kur'an'dan ibaretti" sözleriyle tarif edilen Sevgili Peygamberimiz (sav), insanlar arası ilişkilerde olumlu ve sevindirici sonuçlara ulaşabilmek ve belki de ayetteki "sabırdan yana nasipli" olmak mertebesine nail olabilmenin aslında mümkün olduğunu ve bunun için bazı hususlara özen gösterilmesi gerektiğini şu ifadelerle açıklamıştı:

"Senden alâkayı kesen biriyle sen ilgilen. Senden bir şeyi esirgeyene karşı sen ikramda bulun. Sana haksızlık edeni, sen affet. Sana kötülük edene sen iyilikte bulun."

Peygamberimizin terbiyesinde yetişen Abdullah b. Abbas (ra) ayetlerle ilgili olarak şu bilgiyi vermektedir: "Mümin kişi bu erdemli işleri yaparsa Allah onu şeytanın etkilerinden korur, düşmanının dahi ona saygı duymasını sağlar."

Kulunu şeytanın etkilerinden koruyacak da elbette Allah Teâlâ'dır… Bunun nasıl gerçekleşeceği ise yine bir başka önemli bir konu olarak duruyor karşımızda… Dilerseniz onu da en kısa zamanda ele almak suretiyle mevzumuzu hitama erdirmiş olalım…

Sözlerimize son verirken asrımızın Kur'an şairlerinden Cengiz Numanoğlu'nun sabır erdemine dair veciz sözler ihtiva eden şiirini paylaşalım sizlerle… Sağlık ve afiyet dileklerimle.

Mehmet Emin Ay

SABIR SINAVIDIR, ÖMÜR DEDİĞİN.

Ruhlar giderlerken, sonsuz bir yola,
Dünyada verirler, birkaç gün mola,
Sanma ki, bu geliş, tesadüf ola;
Sabır sınavıdır, ömür dediğin.


Güneş, doğmak için, sabahı bekler,
Kozalarda, çile çeker, böcekler,
Bil ki, her yürüyen, önce emekler,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin.

Nefsin işkencesi, düşmandan beter,
Onun zulmü ancak, savaşla biter.
Silah istiyorsan, irâden yeter,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin.

Hor görme dünyada çile çekeni,
Sabırla beslenir, gönül kökeni,
Bülbüle diyor ki, gülün dikeni;
Sabır sınavıdır, ömür dediğin.

İhtiras seline, baraj kâr etmez,
Beşer arzuları, saymakla bitmez.
Dünyayı verseler, inan ki yetmez,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin.

Zaman sermayesi, sanma ki çok bol,
Beşikten bastona, kaç adımlık yol?
Bu kânun değişmez, kim olursan ol,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin.

Rüyalar, ne büyük ibrettir oysa,
İnsan aç uyanır, rüyada doysa,
Ölüm uyanmaktır, yaşamak buysa,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin.


Nîmet sırrı gizli, hayır ve şerde,
Devâyı da verir, verdiği derde,
Akıl, isyan ile aranda perde,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin.

Gör ki, şu dünyanın, sırça köşküne,
Tapmış nice insan, dönmüş şaşkına,
Nedir bu sarhoşluk, Allah aşkına?
Sabır sınavıdır, ömür dediğin.

Cengiz Numanoğlu

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN