Tataristan’da bir Mevlid Kandili…
Geçen hafta idrak ederek kutladığımız 8 Kasım 2019 Cuma günü akşamındaki Mevlid Kandili'ni bu yıl yurtdışında geçirmek nasip oldu. Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan Müftülüğü tarafından düzenlenen 2019 Mevlid-i Nebi Programı'na davet edilmiş ve bu davete icabet ederek, 7 Kasım Perşembe sabahından itibaren Kazan'da olacak şekilde bir seyahat gerçekleştirmiştim. 9 Kasım 2019 Cumartesi sabahı ülkeye döndüğümde yazmayı düşündüğüm bu güzel programa dair notlar, geçen hafta ülke olarak yaşadığımız gelişmelere dair farklı gündem sebebiyle bugüne kaldı. Bugünkü yazımızda sizlerle işte o programı ve adı geçen şehre ve ülkeye dair diğer birtakım gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.
KAZAN: KADİM BİR KÜLTÜR, SANAT VE TİCARET MERKEZİ
1.200.000 kişilik nüfusuyla şu an itibariyle Tataristan Özerk Cumhuriyetinin başkenti olan Kazan aynı zamanda Rusya'nın önemli şehirlerinden biri… 1700'lü yıllarda bile yaklaşık 20.000 kişinin yaşadığı Kazan şehri, daha o zamanlarda bile Rusya'nın zanaat ve ticaret merkezlerinden biri kabul edilmekteydi.
Bugün Kazan, Rusya'nın petro-kimya sanayiine ait tesislerin, helikopter ve tank gibi araçların üretim ve bakımının yapıldığı merkezlerin, yılda birkaç kez kurulan fuarların şehri… Yine bir zamanlar Lenin'in eğitim gördüğü Kazan Üniversitesi'ne sahip kadim bir ilim merkezi…
Asıl bizi ilgilendiren yönlerinden biri, öteden beri kitapların iç sayfasında dikkatimizi çeken basım yeri "Kazan" ibaresinde de kendini gösterdiği üzere matbaa tesislerinin bulunduğu bir kültür şehri Kazan… Nihayet, Komünizm rejiminin en acımasız zulümlerle yaşandığı dönemde sürgünlerin, işkencelerin, katliamların gerçekleştiği, camilerin yakılarak yıkıldığı günlere şahitlik eden Kazan… Doğrusu, bugün, Mercânî, Barudî, Musa Carullah gibi önemli ve her biri İslamî ilim ve kültür tarihinde iz bırakan simaların kabirlerini bağrında saklayan, eserlerini günümüze taşıyan o toprakların önemli bir beldesi Kazan…
TATARİSTAN İÇİN ÖNEMLİ BİR DİNİ MERKEZ: KAZAN MÜFTÜLÜĞÜ
Tataristan'ın başkenti olması yanında kadim bir şehir olması da Kazan'ı önemli kılıyor elbette… Bu itibarla Kazan Müftülüğü de farklı bir konuma sahip. Seyahatimizin ilk günü bizi programa davet eden Kazan Müftüsü Kâmil Samigullin Bey tarafından müftülük merkezinde misafir edildik. Bizzat eşlik ederek gezdirdiği bu merkez, bir külliye şeklindeydi… Çok önemli eserlerin arapça ve tatarca dillerinde basılabildiği bir matbaaya sahip olan Kazan Müftülüğü, ayrıca bir televizyon kanalıyla da yayın hayatına devam etmede…
Kendisi de –hafızlık eğitimini Türkiye'de tamamlamış- bir hafız ve aynı zamanda kıraat uzmanı olan Kazan Müftüsü, üstün çabalarıyla önemli bir projeye daha imza atmış: Müftülük, pek çok Kur'an örneği üzerinden çalışarak son derece açık ve net bir harf dizgisiyle yeni bir Kur'an hattı oluşturup bahsini ettiğimiz matbaada yeni bir Kur'an baskısı gerçekleştirmeye muvaffak olmuş…
Ayrıca konusunda uzman olan ilim adalarından oluşan fetva heyeti ise "Darül-İftâ" adlı birimde ülke içinden gelen sorulara cevaplar vererek vatandaşlarının problemlerini çözmeye çalışmaktalar…
Kazan Müftülüğü binasında dikkatimi çeken kısımlardan biri de en alt katta bir spor merkezinin bulunmasıydı… Kendisi de atletizm, yüzme ve güreş sporlarıyla profesyonel bir şekilde ilgilenen Kazan Müftüsü, güreşin, din görevlileri için "mecburi" olduğunu ifade etti. Doğrusu, kırmızı et, yağlı yemekler ve patatese dayalı bir mutfak kültürünün hakim olduğu Tataristan'da güreş ve benzeri spor dallarıyla ilgilenmek suretiyle din görevlilerinin sağlığını korumak adına Müftülüğün aldığı bu kararı tebrik etmek gerek!..
KAZAN'DA SIRADIŞI BİR MERKEZ…
Kazan'da ziyaret ettiğimiz bir merkez, gerçekten bir külliye… Bir mescide sahip olan bu külliye özel olarak oval bir şekilde tasarlanmış… Görme engellilerin rahatça yürüyebilmesi ve safta düzgün bir şekilde durabilmeleri için duvarlar ve halılar özenle inşa ve tefriş edilmiş. Zira bu merkez, görme ve işitme engellilerin aynı zamanda eğitimler aldığı bir kurum… Yine burada bir doktor ve hemşirenin daimi olarak hizmet verdiği bir "rehabilitasyon merkezi" olma özelliği de var.
T. C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, Braille alfabesiyle bastırılan Kur'an-ı Kerim ve hadis kitaplarının bulunduğu bir kütüphanesi de dikkat çekiyor. Sıradışı özelliklerinden biri de bu merkez, evlenmeye karar veren çiftlerin nikahlarının kıyıldığı, gelinlik ve damatlıkların kiralanmak/satılmak suretiyle çiftlere yardımcı olunduğu bir yer… Mescidin içinde kıyılan nikah, davetlilere ikramların yapıldığı salonlarda devam ediyor ve nihayete eriyor. Böylece nikah merasimi gerçekleştirilmiş oluyor.
Nihayet bu merkeze dair anlatacaklarımız arasında belki de en önemli özellik şu olsa gerek. Merkez kendi dillerindeki ifadeyle "Yardem" başlığı taşıyor. Adından anlaşılacağı üzere bir yardım kuruluşu… Ama doğrusu bu kuruluş, tüm Tataristan'daki engellilerin başvurduğu; tedavi gördüğü, dinî eğitim aldığı, el becerilerini geliştirdiği faaliyetleri planlayan ve yürüten kuruluş olması yanında, ülke genelinde zekat ve sadaka gelirlerini organize eden, ihtiyaç sahiplerine ulaştıran, Kurban Bayramında kurban ibadetinin gerçekleşmesinde yine bu hizmeti sunan ve muhtaçlara kurban etlerinin dağıtımını üstlenen bir kuruluş. Kısacası "Yardem", Tataristan'da, Müslümanlar adına önemli işleri gerçekleştiren bir kuruluş olarak dikkati çekiyor…
Mevlid-i Nebi programıyla ilgili notlarımızı önümüzdeki yazıda ele alacağımızı ifade ederek sözlerimize son verelim. Sağlıcakla kalınız efendim…
Prof. Dr. Mehmet Emin Ay
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.