İmam-Hatip Ortaokulu ve sibyan mektebi
Ahmet Hamdi Tanpınar, meşhur romanı Huzur'da "Bugün Türkiye'de nesillerin beraberce okuduğu beş kitap bulamayız." ber. İçinde bulunduğumuz durumun nedenlerinden birinin de hepimizin okuduğu ortak kitaplar olmadığını düşünürüm.
İçinde bulunduğumuz durum derken kastettiğim bir millet olarak ortak duygu ve düşüncelerimizin, ülkülerimizin yok olmaya doğru gitmesi. Vatan, millet, din gibi konularda bile farklı görüşlere sahip olmamız.
Oysa millet olmanın yolu biraz da müşterek düşünmek ve hareket etmekten geçiyor. Bunu sağlamanın yolu da nesillerin aynı kaynaktan beslenmelerini sağlamaktan geçiyor.
Bugün küçümsediğimiz ve okumaktan vazgeçtiğimiz Mızraklı İlmihal, Kısas-ı Enbiya, Mevlid, Muhammediye, Envârü'l-âşıkîn, Delâilü'l-Hayrât, Şurûtu's-Salât gibi kitaplardan din öğrenilir, Hz. Peygamber (SAV) bilinirdi. Hz. Ali (RA) Destanları, Danişmentmâne, Kıssa-ı Yusuf, Halilnâme, İbrâhim Edhem gibi kitaplarla din büyükleri ve hasletleri anlatılırdı. Leyla ile Mecnûn, Kerem ile Aslı hikayelerinden de aşkı ve aşıklık hallerini bilirlerdi. İmparatorluğun en batısında da en doğusunda da bu kitaplar okunur, dinlenirdi. Dolayısıyla milletin ortak bir hafızası ve dili olurdu.
Acaba bugün bırakın tüm Türkiye'yi dine karşı hassasiyeti olduğunu söyleyenler arasında böyle bir ortak hafıza ve dil var mıdır? Ben bu soruya hemen vardır diye cevap veremiyorum maalesef.
Peki ne yapılmalı?
Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı'na ve MEB'e büyük sorumluluk düşüyor. Osmanlılar halka ihtiyacı kadar bilgiyi hiç unutulmayacak şekilde öğretirdi. Sibyan mekteplerinde temeli atılan bilgi camilerde vaaz ve hutbe, tekkelerde de sohbet ile sağlamlaştırılırdı.
Sibyan mektepleri, binalarından dolayı taş mektep, her mahallede olmasından dolayı da mahalle mektebi olarak bilinirdi. Osmanlı coğrafyasının her köşesindeki Müslüman aileler, çocuklarını bu mektebe göndermeyi dini bir vecibe olarak kabul ederdi. Çünkü Müslüman olarak yaşayabilmek çocukların küçük yaşlarda öğreneceği bu bilgilerle mümkün olacaktır.
Bu okulda çocuklara Kuran-ı Kerim okuması öğretilir, temel dini bilgiler verilir. İbadetlerini yapabilmesi için gereken sure ve dualar ezberletilir ve ilmihal dediğimiz iman, ibadet ve ahlak esasları öğretilirdi.
Namaz surelerini, Duha Suresi'ne kadar, Bakara ilk beş ayet (elif lâm mim) ve son üç ayet (Âmenerresulü), Hüvellahüllezi, Yasin suresinin ilk sayfası ezberletilir, Kuran'ı düzgün okuyacak kadar tecvid bilgisi verilirdi.
İlmihal için takip edilen kitap Mızraklı İlmihal idi. Bu kitapta, sıradan bir Müslümanın hayatını sürdürecek kadar bilgi, itikat, ilmihal ve ahlak bilgisi yer alırdı. Namaz kılınması fiili tatbik ile öğretilirdi.
Musiki olarak salavat, tekbir gibi ibadet esnasında topluca okunan dualar ile "Şol cennetin ırmakları" gibi çok bilinen birkaç ilahi öğretilirdi. Peygamberler tarihi manzum veya mensur bir Kısas-ı enbiya ile öğretilirdi.
İmam-Hatip orta okulunda bunlar öğretilir mi?
Bugün mütedeyyin ailelerin çocuklarını sıradan bir Müslümanın bilmesi gereken bilgileri öğrenmeleri için gönderebilecekleri iki kurum var. İlki yaz döneminde camilerde düzenlenen Kuran kursları. Diğeri de İmam-Hatip orta okulları. Acaba sibyan mektebinde verilen bilgiler buralarda verilebilir mi? Yaz Kuran kurslarında verilmesi pek mümkün görünmüyor. Senede iki ay takip edilen kursta ancak bir giriş yapılabilir ve kısmen öğretilebilir.
İHL Ortaokulu müfredatında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Kur'an-ı Kerim, Arapça, Peygamberimizin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler dersleri var. Eğer müzik derslerinde ilahi de öğretiliyorsa ve Türkçe derslerinde Hz. Ali (RA) Cenknameleri, Ebamüslimname gibi kahramanlık hikayelerinden bahsediliyorsa sibyan mektebinde verilen derslerin tamamının verildiği düşünülebilir. Bu açıdan baktığımda programı hazırlayanların iyi tasarladığını söyleyebilirim.
Düz orta okullardaki ders müfredatı, müzik ve Türkçe dersleri ile desteklenerek yaz Kuran kurslarına giden öğrencilerin dinlerini kendilerine yetecek kadar öğrenmeleri sağlanabilir.
Kâğıt üstünde gayet başarılı olan program acaba uygulamada da aynı derecede başarılı mı? Bu soruya cevap verecek kadar bilgim yok. Yaptığım kısa ve kabaca bir araştırma ile bu konuda yapılmış herhangi bir veriye de rastlamadım.
Geleceğimizi çok yakından ilgilendiren bu konuda MEB'in neler yaptığını merak ediyorum. Dini bilgilerin İHO'larda ne kadar verildiğini ölçen bir çalışması var mı? Sonuçları değerlendirip önlem alıyorlar mı? Çocuklarımıza dinimizi iyi öğretiyor muyuz?
Dinin devletin kurumlarında öğretilmesi çok değerli ve önemli. İHO'larda eğitim iyi olmazsa ve din layıkı veçhile öğretilmezse bu sefer aileler çocuklarını farklı kurum ve okullara göndermek için arayışa girebilirler. Kimseyi böyle bir arayışa sokmamak için işi sıkı tutmak ve takip etmek gerekiyor. Buna çok ihtiyacımız var.
İsmail Güleç
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.