Arama

Haşmet Babaoğlu
Aralık 6, 2018
Rüzgâra kapılmayın... Bi sakin!
Sorarsan, pek akılcılar...

Sorarsan, bilimden başka mürşit tanımıyorlar...
Sorarsan, onlardan daha doğrusunu bilen, onlardan daha evrensel düşüneni yok...
Ama kullandıkları kavramların sihriyle öyle kendilerinden geçiyorlar ki, tutabilene aşk olsun!
Sonra akılmış, bilimmiş, işin doğrusuymuş, ara ki bulasın!
Çoğu CHP'nin ufkuna birden güneş(!) gibi doğup ortalığı şöyle bir ısıttıktan sonra yavaş yavaş soluyor.
Bakalım, katma değer, empati, evrensellik kavramlarının hayranı Prof. Özgür Demirtaş'ı nasıl bir gelecek bekliyor?

***

En son Muharrem İnce'yi görmüştük.
Kuantum deyip durmuştu.
Bu tekrarları bilimsel düşünceye değil, Nişantaşı/ Karşıyaka/ Çankaya gibi semtlerde "Kuantumla iyileşme gücü" gibi şeylere kafayı takan çevrelere yaradı.
Hatırlarsınız, sürekli geleceğin robotlarını anlatıyordu İnce ve o robotların karşısında kendisini dinleyen emekçileri işinden edeceğini bir an bile düşünmüyordu.
Belli ki, konunun Batı'da nasıl hararetli tartışmalara konu olduğundan da haberdar değildi.
Rüzgâra kapılmıştı bir kere ve tekrarlıyordu: "Ben bilirim, matematikçiyim, fizikçiyim."
Bilemiyorum...
Acaba Sabancı Üniversitesi Mükemmeliyet Merkezi'nin kurucusu Prof. Demirtaş'ın arkasına aldığı siyasi rüzgâr onu nereye götürecek?
Ama geçenlerde sosyal medyada videosu patlama yapan konferansını bir kez daha izleyip kendi içinde yorumlamasını naçizane tavsiye ederim.
El şaklatmalar, bağırıp çağırmalar, dinleyicilerini boş kâğıt vermiş öğrenci yerine koymalar falan...
Ne gerek var bunlara?

***

Gelelim esas meseleye...
Diyor ya hani Prof. Demirtaş;
"evrensel olamayan milli olamaz" diye; hani bas bas bağırıp tekrarlıyor ya...
O "evrensel" dediğinin evreni neresi...
Yeryüzü falan değil.
Kimse yemiyor bunları artık.
Bildiğimiz "yeni sömürgeci" ülkelerden ve oralardaki "beyaz insan"dan ibaret o evren.
Bu evrene biat ederek falan milli olunmaz!
Hem şu katma değer fetişizmini de terk edin yahu!
Kapitalizmi bilmiyormuş gibi yapmayın, n'olur!
Malları katma değerle üretmek için insanı "mallaştırıyor" ve haksız kazancını ikiye üçe katlıyorsan neye yarar?
Bir de "empati" var değil mi?
Nasıl gözbağcı bir kavram.
Kendini yere göğe koyamayanlar durup başkalarının yerine mi koyacaklarmış?
Geçiniz!

Haşmet Babaoğlu - Sabah

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN