Arama

Türk sinemasının koca çınarı: Ömer Akad

Yayınlanma Tarihi: 03.12.2022 14:16 Güncelleme Tarihi: 04.12.2022 09:55

Ömer Lütfi Akad, 1948 yılında Halide Edip Adıvar'ın aynı adlı romanından uyarlanarak beyaz perdeye aktarılan 'Vurun Kahpeye' adlı yapımda ilk kez tek başına yönetmen koltuğuna oturdu.

🔸 Türk sinemasının koca çınarı olarak bilinen Lütfi Ömer Akad, 2 Eylül 1916 günü İstanbul'da doğdu.

🔸 Resme ilgisi olan Akad, Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra 1942'yılında İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret okulunun Maliye bölümünden mezun oldu. Askerlik görevini yerine getirdikten sonra Osmanlı Bankasının muhasebe bölümünde çalıştı.

🔸 1946'da çeşitli dergilerde tiyatro ve sinema üzerine yazılar yazan Akad, aynı yıl kurulan "Sema Film"de mali danışmanlık yaptı. 1947 senesinde "Erman Film"de çalışmaya başlayan Akad, burada çekilen "Damga" adlı filmin yönetmeni, çekimi bırakınca yarım kalan sahneleri çekti.

🔸 Gösterdiği başarı üzerine Halide Edip Adıvar'ın aynı adlı kitabından uyarlanan "Vurun Kahpeye" filminin senaryosunu yazdı ve çekti. Böylece 1949 yılında çektiği "Vurun Kahpeye" filmi Akad'ın yönetmenliğini yaptığı ilk film oldu.

🔸 1950'lere kadar sinema, tiyatro çıkışlı yönetmenlerin egemenliğindeydi. Böyle bir dönemde Akad, Türk sinemasının tiyatrodan bağımsız hale gelmesini sağlayan önemli isimlerden biri oldu.

🔸 1950'de "Lüküs Hayat"ı, sonraki yıl "Tahir ile Zühre" ve "Arzu ile Kamber" filmlerini çekti.

🔸 1952 senesinde çektiği "Kanun Namına" filmi, yönetmenin başyapıtları arasında yer aldı. Gerçek bir polisiye olay üzerine kurulu olan yapımla yönetmen, polisiye film furyasını başlatmış oldu.

🔸 Yazdığı "Işıkla Karanlık Arasında" isimli otobiyografi ile Türk sinemasının başlangıç ve gelişimini aktardı.

🔸 Halk masallarını sinemaya uyarlayan Akad, belgesel yönetmenliğinin yanı sıra senaryo yazarlığı da yaptı.

🔸 Çektiği "Yalnızlar Rıhtımı" ve "Hudutların Kanunu" filmleri Türk sinemasının önemli yapıtlarından oldu.

🔸 Göç sorununu ele aldığı "Göç Üçlemesi" Gelin, Düğün ve Diyet filmleri ile toplumun derdiyle dertlendi.

🔸 Sinemacılar kuşağının temsilcilerinden olarak kendine özgü film dili kullandı.

🔸Çektiği filmlerle sonraki yönetmenlere örnek olan usta isim, 19 Kasım 2011'de İstanbul'daki evinde yaşamını yitirdi.

FİKRİYAT.COM SOSYAL MEDYADA!

Fikriyat'ı aşağıdaki sosyal medya adreslerinden takip edebilirsiniz;

👉 TWITTER

👉 INSTAGRAM

👉 FACEBOOK

👉 YOUTUBE 🔔

👉 Fikriyat.com mobil uygulamasını ise buradan indirebilirsiniz.

Görüş ve önerileriniz için bizlere ulaşabileceğiniz e-posta adresimiz:

fikriyat@fikriyat.com.tr

Haberin Devamı

kalan karakter 1000

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan FİKRİYAT veya fikriyat.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.


Turkuvaz olarak kişisel verilerinizi işliyor, aynı zamanda kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin aydınlatma metnine veri politikası sayfasını ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.
Mağcan Cumabayoğlu

Mağcan Cumabayoğlu

Yirminci yüzyıl Kazak edebiyatına zirveyi yaşatan Mağcan Cumabayev, Türkistan bölgesinde Türklerin...

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN