Arama

Tunus’u üç defa fethetmiştik

Kuzey Afrika 16. yüzyılda Haçlı işgalinden kurtulurken Osmanlıların en çok mücadele ettiği yer Tunus olmuştu. Osmanlılar, İspanyollar karşısında Tunus’u 1534, 1569 ve 1574’te üç defa fethetmek zorunda kalmışlardı.

Tunus’u üç defa fethetmiştik
Yayınlanma Tarihi: 8.8.2021 10:52:40 Güncelleme Tarihi: 08.08.2021 10:55

Türklerin Tunus'la ilişkileri Barbaros kardeşler zamanında başladı. 16. yüzyılın başlarında Oruç ve Hızır reisler elde ettikleri ganimetlerin beşte birini vererek Tunus sahillerinde Halkulvad Kalesi'ne yerleştiler. Barbaros kardeşler, 1516'da İspanyolları Cezayir'den çıkararak bölgeye hâkim oldular. Ancak Oruç Reis'in 1518'de şehit edilmesinden sonra İspanyollar, Halkulvad Kalesi'ni yıktılar.

Barbaros, Kanuni'nin huzurunda

İLK FETİH BARBAROS'LA
Kanuni Sultan Süleyman'ın daveti üzerine Osmanlı donanmasının başına geçen Barbaros Hayreddin Paşa, kaptanıderya olarak çıktığı ilk seferinde bölgenin hükümdarı Hafsî hanedanından Mevlay Hasan'ı firara mecbur edip Eylül 1534'te Tunus şehrini ele geçirdi. Yine limanın girişindeki stratejik öneme sahip Halkulvad Kalesi'ni de zapt ve yeniden tahkim etti.
Kutsal Roma-Cermen İmparatoru Şarlken, bir yıl sonra Mevlay Hasan'ı himaye için birleşik Haçlı donanmasıyla Tunus'a gelerek Osmanlı hâkimiyetine son verdi. Mevlay Hasan, Halkulvad Kalesi'ni yardımına karşılık İmparator Şarlken'e terk etti. İmparator buraya bir askeri güç yerleştirdi. Böylece bu zamana kadar fazla bir önem atfedilmeyen Halkulvad Limanı ve Kalesi, İspanya'nın Akdeniz'deki büyük ve müstahkem üslerinden biri hâline geldi.

TUNUS'UN İKİNCİ FETHİ
Cezayir hâkimi Uluç (Kılıç) Ali Paşa, Tunus'u 1569'da ikinci defa Osmanlı hâkimiyetine aldıysa da Halkulvad Kalesi, İspanyollarda kaldı.
Osmanlı donanmasının 1571'de İnebahtı'da Don Juan komutasındaki müttefik Haçlı donanması tarafından mağlup ve neredeyse tamamen imha edilmesi, Osmanlıların bütün Akdeniz'de olduğu gibi Tunus'taki konumunu da tehlikeye soktu. Don Juan'ın 1572 yazında İspanya donanması ile Tunus'a saldıracağına dair haberler İstanbul'a geldi. Ancak Haçlıların beklemediği bir hızda yeniden inşa edilen Osmanlı donanması, Kaptanıderya Kılıç Ali Paşa komutasında daha o yaz Akdeniz'e açılınca Don Juan, Tunus'a yönelik planlarını erteledi.
II. Selim, 1573'te Piyale Paşa ve Kılıç Ali Paşa'nın donanma ile Tunus'a gitmelerini emretti. Osmanlı donanması, Pulya taraflarını tahrip edip Messina Boğazı'na kadar ilerlediyse de havanın sertleşmesinden ötürü tekrar İstanbul'a döndü. Bunun üzerine Don Juan, 1573 sonbaharında Tunus'u İspanya donanmasıyla geri aldı ve kendisiyle birlikte hareket eden Hafsî hanedanından Muhammed'e verdi.

AFRİKA KIYILARI ELE GEÇTİ
Osmanlı yönetimi, son gelişme karşısında hem gücünü hissettirip İnebahtı'da zedelenen Akdeniz hâkimiyeti iddiasını pekiştirmek hem de Halkulvad Kalesi'ni fethedip Tunus'u İspanyollardan kurtarmak için ertelenen seferi çok daha kapsamlı bir şekilde yeniden gündemine aldı.
Tunus seferi için toplam 300'den fazla gemiden mürekkep bir donanma ve 40-45 bin kişilik ordu teşkil edildi. İstanbul'da bulunan Yemen fatihi Vezir Koca Sinan Paşa, Kapudan Kılıç Ali Paşa komutasındaki donanma ile Tunus'a gönderilecek askere serdar tayin edildi.

Osmanlı donanması, 14 Temmuz 1574'te Halkulvad Kalesi önlerine geldi ve toplarını ateşledi. Kaledeki İspanyol askerleri de top atışlarıyla karşılık verdiler. Halkulvad'ın karşısından ayrılan Osmanlı donanması, top erişmeyecek bir yerde karaya yanaştı. Sinan Paşa, otağını deniz kenarında kurdurdu. İspanyolların bütün Osmanlı askerinin ancak bir ayda alabileceğini öngördükleri su kulesi kısa sürede ele geçirildi.
Sinan Paşa, bir taraftan Halkulvad'ı muhasara ederken, diğer taraftan da Tunus şehrinin fethini kararlaştırdı. Tunus'un surları müstahkem olmadığı gibi, şehirde az sayıda İspanyol askeri vardı. Tunus'un Müslüman halkı da kendi aralarında Osmanlılarla birlikte hareket etmek üzere anlaşmaya varmışlardı. Dışarıdan Osmanlı askerinin yürüyüşe geçmesi, içeriden de Müslüman ahalinin saldırısı karşısında Tunus'taki İspanyollar, Bastiyon denilen kaleye kaçtılar. Tunus şehrinin fethini müteakip derhal Bastiyon muhasara edildi.
Bu sırada kuşatma altındaki Halkulvad direnmeye devam ediyordu. Sonunda Halkulvad'ın Sinan Paşa'nın bulunduğu taraftaki Gümrükhane Kulesi alındı. Ardından açılan gediklerden yürüyüş yapılarak dış kalenin bir kara tabyası da fethedildi. 24 Ağustos'ta yapılan genel hücumla Halkulvad'ın iç ve dış hisarı fethedildi. Halkulvad Kalesi, fetihten sonra bir daha temellerinin atılması dahi mümkün olamayacak şekilde tahrip edildi.
Serdar Sinan Paşa, Halkulvad'ın fethinden sonra muhasarası devam eden Bastiyon'a geldi. Kısa bir süre sonra Bastiyon'un da ele geçirilmesiyle Tunus'un fethi tamamlanmıştı. Böylece Fas dışındaki bütün Kuzey Afrika kıyıları Osmanlı kontrolüne girmişti.

KALANLARA MAAŞ ZAMMI
Sinan Paşa, fetihten sonra Tunus'taki Osmanlı eyalet sistemini tanzim etti. Tunus Kalesi tamir, tahkim ve gerekli silahlarla teçhiz edildi. Serdar, sıra kale muhafazasında bırakılacak neferlerin tayinine geldiğinde askerleri huzuruna çağırıp, "Her kim burada bir müddet kalır ve vazifesini yerine getirirse maaşına zam yapılacaktır" dedi. Ancak askerden bu teklife karşılık gelmediği gibi kapıkulları ile sipahiler, "Hizmeti ve fethi tamam ettik. Burada kalmaya kudretimiz yoktur" diyerek serdarın teklifine itiraz ettiler.
Bunun üzerine Sinan Paşa, tellallar gönderip, "Gönüllü olarak her kim üç yıl süreyle burada kalır ve bu havaliyi koruyup vazifesinin gereğini yerine getirirse, kuloğlu ise onar akçe ile kapıya geçer, gönüllü ise kendisine 6 bin akçelik timar verilir. Ayrıca burada kaldıkları müddetçe maaşları günde dörder akçe olur" duyurusunda bulundu. Bu duyuruyu işitenler serdara müracaatla Tunus'ta gönüllü olarak kalmaya talip oldular.

BARBAROS'UN TÜRBESİNDE DUADAN SONRA SEFERE ÇIKILDI
15 Mayıs 1574 Cumartesi günü Koca Sinan Paşa, sarayda İkinci Selim'in elini öpüp izin aldıktan sonra devlet adamlarıyla birlikte törenle Eminönü İskelesi'ne indi. Sinan Paşa ve Kapudan Kılıç Ali Paşa, gemilere bindikten sonra donanma Beşiktaş'a geldi. Kuşluktan sonra iki saat burada beklendi. Barbaros Hayreddin Paşa'nın türbesinde hem efsane denizci hem de seferin başarısı için dua edildi. Bir süre sonra buradan ayrılan donanma, Topkapı Sarayı'nın önüne geldi. Sinan Paşa'nın kadırgası sarayın karşısındaki selam yerine ulaştığında serdar, kendilerini izleyen padişahı ayağa kalkıp selamladı ve gemilerden de tüfek ve top atıldı. Daha sonra donanma Yedikule yakınlarında demirledi. Ertesi gün de burada beklenerek askerin geri kalanı ve sefer levazımatı gemilere alındı. Bu iş tamamlandıktan sonra Tunus'a doğru hareket edildi.

Erhan Afyoncu-Sabah

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN